29 Nisan 2022 Cuma

Stant Günlükleri #2 - İkinci Ve Üçüncü Hafta - #RamazanŞenlikleri

 

10 Nisan'dan 23 Nisan gününün de bulunduğu haftasonuna kadar olan zaman dilimini içeren iki haftalık Ramazan Şenliklerini anlatmaya geldim. :) Kendimce her hafta yazabilmeyi planlamıştım ama uzun zamandır bu kadar aktif bir ay geçirmediğimi ve bu yoğunluğa uyum sağlarken yazmaya vakit bulamayacağımı hesaba katmamışım... :) 


Dün Ramazan Şenliklerinin yapıldığı alanda son stant günümdü. Planladığım üzere ben son haftayı ve tüm bir ayı bir sonraki yazımda yazıp değerlendireceğim. Şimdi sizinle ikinci ve üçüncü haftada neler yaptığımızı konuşalım... (: 



Öncelikle ikinci hafta hala biraz acemi hissediyordum kendimi, ama hiç de oraya ait değilmişim gibi hissetmemeyi sürdürüp; aslında ne zamandır bekleneni gerçekleştirdiğimin huzuruyla başladı ikinci hafta. Tek ve en büyük sorunumuz hep havaların soğuk gitmesi oldu ki, ikinci hafta da ilk haftadan serin ve de bu açıdan biraz yorucu idi. 

İkinci haftanın en güzel yanı, hem lise arkadaşım hem de sponsorum olan Ayşegülümün de iki gün benimle stant alanında olmasıydı. Nicedir içmek üzere ertelediğimiz kahveyi içmek de nasip oldu, telefondan çalışmalarımızın yanı sıra yan yana sahada çalışmak da... =) Daha niceleri nasip olacak, çünkü işimiz geçici bir heves değil; gerçek anlamda bizim hayatlarımıza nefes oldu... 

Ayşegülümle tanıtımlarımızı yaptık, deneyimler kazanmayı sürdürdük. Sahada yapamadıklarımız veya yaptıklarımız değil de; edindiğimiz tecrübeler önemli idi. Bence iyi değerlendirdiğimizi düşünüyorum. Ayşegülümün olduğu ikinci akşam bir başka etkinlikte yer almak için, emekli bir öğretmenden teklif bile aldım. Mayıs ayında arayacaklar beni, tanışıp telefonlaştık ve de sözleştik. Umarım o gün de her şey çok güzel olur, bu kadar uzun soluklu olmayacak ama biliyorum ki bana kattıkları yine efsane olacak... =)

İkinci haftamda stantta daha fazla atik olmaya başladığımızı gördüm. Stantı açarken de, kapatırken de artık tecrübelerimizle hareket ediyorduk. Nasıl yapsak konuşmalarımız yerini, "şöyle yapalım, bunu böyle yapmıştık, bu böyle de güzel olur" gibi cümleler aldı. Sonra işin daha güzel yanıyla, insanlar bizi tanımaya ve de güvenmeye başladı. Çok kişi tanıdım, yüzüme baktıklarında selamlarının ardına sohbetlerini eklediler. Önümüzdeki yaz mevsiminde haftasonu akşamlarında sahilde olmayı planlıyoruz bir ablamla, o zamanlar tanıdığımız yüzlerin ve de edindiğimiz konuşma tecrübelerinin ekmeğini çok yiyeceğime inanıyor ve de hissediyorum resmen. Bu bahsettiklerimi ikinci ve de üçüncü haftada edindim... 


Üçüncü haftamıza gelince; ciddi anlamda en çok arkadaşımı görüp ziyaretime gelenlerin sıklığının arttığı bir hafta oldu. Gelenlerin her birine öyle büyük teşekkürüm var ki; hani kendinizi çok derin bir yerde, ciddi bir başlangıcın içinde hissedersiniz ya, işte o zaman gördüğünüz kişiler çok önemlidir. Evet, gerek sahilde iken gerekse de şenlik alanında iken yanıma uğramak için hikayelerimi gözlemiş ve de yerimi keşfetmeye uğraşıp yanıma gelmiş kişilerin kıymeti çok büyük... 

Şenlik alanında en az 10 arkadaşımı gördüm. Bizzat benim için gelenler de vardı, benim için gelmese bile şenlik alanına gelmeyi aklına koyup beni görmeye uğraşanlar.. Teşekkür ederim Rabbime, hayatımdaki şu anların kıymetini anlamak için verdiği farkındalığıma. Bu bir farkındalık bence, ben sevildiğimi ve değerli olduğumu hissediyorum. Hissettirenler sadece bir aracı biraz da, Rabbim emeklerimin karşılığını böyle güzelliklerle veriyor. 

Yanıma gelen uğrayan her bir kişiyi, onların bana verdiği değer ölçüsünde kıymetli görüyorum. Çünkü bir basit merhaba, bir basit "seni görmek güzel" kelime ve cümleleri insana kendini "yaptığına değdiğini" düşündürüyor. Yediğim soğuklardan sebep bazı gecelerde ısınamadığım için uyuyamadığıma da değdi, bir iki gece soğuk ıssırması sebepli üşüdüğümü ve de yandığımı anlamadığım gecelerin ardından yorgun hissetmelerime de.. =)

Üçüncü hafta gidemediğim 4 günlük yağmurlu gün ile başlamıştı bu arada. Bir önceki hafta pazar gününden başlayıp Perşembe gününe kadar stant alanına uğrayamadığım bir hafta başladı.. Yağmurlu günlerde gelenler olmadığı için ve epey zorlu geçtiği için gitmemeyi tercih ettim. Çarşamba gününün akşamında bunu bilen eğitim aldığımız Burhan Demir ile canlı yayın deneyimimim gerçekleşti böylece.

İlk canlı deneyimim başlarken heyecanlı, sonrasında oldukça rahat idi. Kendimi, deneyimlerimi ve işimi nasıl hayatıma entegre ettiğimi anlattım. Instagram kullanım tecrübelerimizi ve soru cevaplarla eksiklerimizi konuştuk.. Bu yazımla bir kez daha teşekkür ederim Burhan beye ve eğitim serüvenimize öncülük edenlerime... :))


23 Nisan 2022 Cumartesi gününe gelince, o gün çok özlediğim üzere yeniden Sahilde idim.  Üçüncü haftanın son günü idi... Malum 2 Nisan 2022 Cumartesi günü başlamıştık bu stant açma meselesine. Üçüncü haftanın son günü sahildeki bayram etkinliklerinin çok az ötesinde aldık yerimizi, Ayten ablamla yan yana masalarımızda! =) Yazın beraber stant açmalarımızı da o gün konuştuk planladık işte... Gündüzü güneşli bir gün, akşamı ise çok fazla deniz serinliği yediğim bir akşam idi. Ama Duman konserini dinleyip izlediğimize fazlasıyla değdi... =) 

O gün sahil ve sokaklar öylesine kalabalık idi ki, daha fazla satış ve de ilgili insan toplayabilirim diye düşünmüştüm ama düşündüğüm kadar olmadı. Varsın olsun, değdi diyorum ya her şeye. Sahilde olmayı bile öyle çok özlemişim yani! 

Stantımdan elim boş dönmedim yine; kendimi tanıtabilmek de, arkadaşlarımla görüşmek de, satış yapmak da o konsere odaklı kalabalığa rağmen gerçekleşti ya... :))

O günün toplanması, o kalabalıkta elimizde konser alanının içine girip bağıra bağıra sahneye tekrar çıkan Duman grubu ile 3 şarkı daha dinledik ve söyledik. 

Konser zamanları bizim sahilimiz ve onun yakın sokakları acayip kalabalık oluyor, bu sebeple ablam arabayı sahilin çok ötesine park etmek durumunda kalmıştı. Ben kucağımda iki kutu ile sürdüm akülü sandalyemi. Kağanımın elinde bir kutu, ablamın elinde katlanır sandalye ve masa... Sahilin yarısını böyle gittik, biraz zorlu ve çokça komik idi. Sonucunda çok güzel bir şekilde anılacak bir gecenin sonu bize kaldı... =)


İlk üç hafta deli dehşet alışma evresi idi.

Kimi zaman üşüdüm, kimi zaman soğuğa rağmen hissetmedim. 

İş aşkı deyin, sosyalleşme özlemi deyin. Normal zamanda asla dayanamayacağım soguklara, vücudum beklemediğim şekilde dayanıklı davrandı. Şükrettim.. 

En zor geçen 23 Nisan gecesi idi, deniz havası uzun zaman sonra rastlaşınca çok çarptı. Baş, boyun, sırt ve bel ağrısıyla atlattım geceyi. 

Ağrı kesici ile yattım, yorgunluğuma rağmen uyuyamadım. Ama tek bir anından pişman değilim. İsteyen herkese böyle yaşanmışlıklar dilerim... :)

Sevgiler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)