9 Ekim 2018 Salı

Dün Rüyamda Çok Güzel Birini Gördüm


Dün rüyamda hayatımdaki en güzel kişilerden birini görmüş olarak uyandım; anneannemi... Allah rahmet eylesin, vefat edeli 16 yıl oldu. 16 yıldır her defasında rüyamda sessiz bulunduğunu hatırlarım çoğunlukla. Birkaç kez "oy kuzum!" diye sevdiğini biliyorum, birkaç kez de "Didoşum" diye öptüğünü... Ama dün sabah uyandığımda, dolu dolu konuştuk! Bu benim hatırladığımca ilkti...

Yerde yatıyormuşum, bir halının üzerinde. Ev kalabalık oysa ki yine ama ben yerde yatıyormuşum boylu boyunca. Anneannem giriyor, halısında yattığım salona; görür görmez inanamayıp ağlamaya başlıyorum. Saçları omuzunda, kafasında bir bandana var; yüzü apaçık ortada, hem rengi hem de kilosu yerinde... Gelip yere eğiliyor güzelce, oturup yanıma "oy kuzum" diye sarılarak öpüyor yanaklarımı. Ağlıyorum ben de sadece, bir "anneannem" diyebiliyorum sadece!

Yanımızda bir akrabamız var, "Ağlama kuzum, üzeceksin anneanneni!" diyor. Anneanneme daha iyi sarılmak için oturuyorum bu sefer, anneannem bana daha sıkı sarılırken o akrabamıza dönüyor "Ağlasın, dokunma! Ben onun için geldim zaten, özlemiş o da kuzum. Ben de nasıl özledim..." diyor sakince. Ağlıyorum özlemle ben de...

Sonra anneannemle kalktık, uzun zamandan sonra ilk defa rüyamda beraber bir şeyler yaptık. Evde bir güzel telaş vardı ama ben anneanneme dondurmalı, çikolatalı ve de bisküvili olarak ayrı ayrı tatlılar yaptım küçük kaselerde ve onları tattırdım. Anneannem hepsi için fikrini söyledi bana. Her fırsatta ya o beni öptü, ya ben onu öptüm... "Oy kuzum!" dedi hep, "Oy kuzum!"...


Rüyam aslında işte tam bu kadardı. Ama öyle özlem dolu ve öyle gerçekçi bir rüyaydı ki, sabah kalktığımda ciddi ciddi ağlamış olduğumu ve gözlerimde bir ferahlık olduğunu da hissettim. Allahıma şükrettim, hep anneannemi de rüyamda görmek istiyordum böylesi ama dile getiremiyordum artık. Hep rüyama gelip, sessizce gidiyordu çünkü. Bana sarılıp öperken, "kuzum" derken ki sesini duyarsam duyuyordum bazen. Ama yaşarken ki sesine kadar aynıydı her şeyiyle bu sefer...

Dün sabah kahvaltı ederken, dayım evde değildi ve kahvaltıya oturana kadar anneme anlatmadım bu rüyamı. Kahvaltıya oturduktan sonra da, "Anlatmayacaktım ama dayanamayacağım da, bugün rüyamda çok güzel birini gördüm ben!" dedim gülerek. Annem önce "Kağan mı?" dedi. (Ki kendisi yeğenim olur bilindiği üzere, 7 yaşında. Şu sıra, biz dedemin vefatı sonrası işlemler için hala Antalya'dayız annemle ve onlar Gemlik'te... Ki bir diğer güzelliğim de o'dur, evet! :)

"Hayır, onu da çok özledim ama değil!" dedim. "Annem mi?" dedi sonra gözleri dolu dolu. "Evet!" dedim. Sonra bu sefer ki rüyamın, diğerleri gibi olmadığından başlayarak anlattım. Anlatırken kendimi yine tutamadım ve ağladım... Farkettiğim bir şey oldu o an; Kaybettiğim sevdiklerimi gördüğüm rüyalarımı gördükten sonra, bir kez anlatıp ağlayabiliyorum. Anlatmayıp ağlamadığımda, o içime oturuyor resmen. Anlatınca rahatlıyor ve o gerçekliği sanki yaşıyorum, artık bir ödül gibi bu; biliyor ve anlıyorum...


Dün anneannemi gördüğüm rüyamdan sonra, çok bir şey yapamadım gün boyu. Bitirmek için 150 sayfa kadar sayfası kalan "Gerçek Renkler" adlı kitabımı okudum ve bitirdim. Bir de gün boyu, esasında bu rüya ile yine mesajlarımı ve öğütlerimi aldığımı düşündüm. Böyle sıkkın olduğum bir anda rüyama girmesi bence tesadüf değil. Anneannem benim için geldi ve derler ya "sessiz gelirse, gerçekten gelmiş demektir." Hayır, bence bu sefer benimle konuşmasına rağmen daha gerçekti... Ben öyle hissettim...

Durma, devam et dedi belki de anneannem. Duyulmadığını sanıyorsun, ama yanılıyorsun da! dedi. Ben anneannemin bana sarılışında, benim yaptıklarımı tatmasında ve yanımda bulunmasında böyle bir anlam sezdim. Yüzüme bakarken bile bir şeyler söylüyordu aslında bana. Güzeldi, güzeldik... O gerçek dünyada, bizse burada olsak bile hala güzeliz. Zira onu güzel hatırlıyoruz, onun ardından hep güzel anılarını duyuyoruz ve çokça özlüyoruz...


Dün bitirdiğim kitap Gerçek Renkler'de kitabın en sevdiğim cümlelerinden biri şöyleydi;

Önemli olan, kim olduğunuz, zor zamanlarda birbirinize nasıl kenetlendiğinizdi. Mühim olan kalbinizde yer verdiğiniz insanlardı.

Böyle, cidden böyle. Mühim olan; hayatta veya değil, uzakta veya yakında demeden, kalbimizde yer vermeye devam ettiğimiz insanlar. Ben kalbimde yer vermeye devam ettiğim sevdiklerimin suretinde, belki de kendi çapımda evrenin veya bilinçaltımın mesajlarını alıyorumdur, diyorum bazen...

Bazen bir rüya, birçok şey demek. Bana kalırsa bu rüyada da anneannem bana birçok mesaj vermeye geldi. Durma dedi, durduğunu düşünsen de yorgun hissetsen de durma. Benim yolum buradan gidecektir belki de, pes etmemekten yanadır gidiş yolum... Hayallerim adına, yer yer duraksadığım, çoğunlukla da hep kaldığım yerden devam etmelerim de bundandır belki...

Mesajımı aldım şükür, mesaj değildiyse bile; bana sunulan ödül idi ve kıymetini bilmem gerekiyordu ise de, bildim. Kendimce ödüllerimden de, yanlışlarımdan da dersler çıkarmaya devam edeceğim inşallah... Bu da böyle bir yazı işte, geçmişe uzanan bugüne değinen. Ruhun şad olsun anneannem ve tüm öteki dünyaya yolcu ettiklerim... İyi ki geldin, hoş geldin ve yine gel anneannecim. Kuzun seni çok seviyor!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)