5 Ekim 2018 Cuma
Böyle Olsun İsterdim - Krrish 3
Dün Krrish serisinin üçüncü filmini de izledim... Bundan 1,5 ay önce tanışmıştım Hrithik Roshan ve filmleriyle ve izlediğim üçüncü filmi Krrish 2 olmuştu. "Bang Bang" filmine bayıldığımı ise, birçok kez söylemiş olmam lazım ama yine yinelemek isterim tabii... :)
Krrish 3, serinin en iyi filmi olabilir bence, bu arada bir tek serinin yayınlanan ilk filmini izlemedim ama en yakın zamanda onu da izleyeceğim. Krrish serisine, ikinci filmden de başlayabilirsiniz benim gibi; zira anlatıyor ilk filmi ikinci filmde de zaten... Serinin dördüncü filmi de 2020'de çıkacakmış bu arada, ben beklerim de izlerim de düşünüyorum... Spider Man'den sonra, bir başka süper kahraman filmini sevmem sanıyordum ama Krrish en sevdiğim oldu şimdi. Nedenini şöyle özetleyebiliyorum, böylesi daha olabilir geliyor. :) Bir insan böyle güçlere sahip olabilirmiş gibi geliyor ve bunu seviyorum diyorum kendime...
Krrish 3'ü izlerken, filmin çoğu sahnesinde keşke gerçek olabilse de böyle bir güce sahip olabilsem dedim. Kendi adıma, Krrish'in gücünden diledim. Tabii böyle bir güce sahip olsam, zor bile olsa bunu onun gibi adaletli şekilde hastalıklarla savaşan kişilerde kullanabilmek isterdim...
Krrish, dün izlediğim üçüncü filminde; hastalıklı kardeşi, kendi kanıyla yaptığı kötü bir virüsle birçok ırka hastalık yaydı durdu. Sonrasında bunu kısa sürede engellemenin yolunu, Krrish "kendi kanından bir panzehir yapılabilinir mi"de buldu... Bir önsezi ile bir tek kendisinin yakalanmadığı virüse, babasıyla karar verip kendi kanından yaptıkları panzehrini ülkesine yaydı. Filmi izleyin, doğaüstü gelecektir ama izlerken eğleneceğinize de eminim...
Krrish'in kardeşi, babasının Dna'sından oluşturulmuş ve engelli bir çocuk olarak var olmuş. Tüm dünyada, kendi kemik iliğine uyan birini arıyor. Bulamıyor tabii ama bu arayışı içerisinde, kendine bir merkez kurmak durumunda kalıyor ve bu merkezde birçok deney yapabilmek için de epey parası olması gerekiyor... Bu parayı bulabilmekte kendince bir yol buluyor; kendi kanından bir virüs oluşturuyor ve bu virüsü ülkelere yayıyor. Öyle bir virüs ki, teması halinde, 5 saniye ila 5 dakika arasında hastalık vücudu sarıyor... Kötü niyetli kardeşimiz, birçok insan öldükten sonra bulamadıkları panzehrini en yüksek miktarda ihtiyaç duydukları zamanda, talep etmeleri gerektiği ana doğru hazırlıyor ve hastalıklı bölgeye aktarıyor... Kazanma yolunu bulmuş evet, ama düşünsenize nasıl güçlü bir kan!
Bu arada bu bahsettiğimiz kardeş bedensel engelli ama sadece iki parmağını çalıştırabiliyor ve beyninin tamamını bu iki parmağına güç aktarmakta da kullanabiliyor. Kimse onun gücü karşısında duramıyor da. Evet, bedensel engelli ama taşıdığı kanın gücü kendini iyileştirmeye de yetmiyor yani. Ta ki, babasına ulaşana dek...
Krrish olmak ister miydim'e gelince; öyle bir doğaüstü güçle dünya üzerinde karşılaşmayı isterdim, diye düşündüm. Hiç hasta olmamışçasına, hayatın tam içinde olmayı; ama eksik dilekle değil, ailemin de sağlıcakla var olduğu bir hayatta ve iyilik üzerine savaşmayı isterdim...
Tabii, gelelim inkar etmek istemeyeceğim bir gücün varlığına; bir Allah'ın olduğuna inanıyorum ve bir gün hiç hasta olmamışçasına iyileşebileceğime de inanıyorum... Ama bazen acele ediyorum, hayallerimde bile! Çok heves duyduğum birçok hayalim var, yaşamak istediğim... Bir de tedavisi bulunmamış bir hastalığım var! Bu hastalığımın tedavisinin bulunmasını elbette istiyorum. Dünya üzerinde, birilerinin bu tedavi yöntemini bulmasına bağlıyız neticede. Zira, kasları şu yüzyılda bile nasıl iyileştirebileceğimizi bilemiyoruz; bilsek ve tedavisini bulsak da, başka sebeplerle ilaçlarını kullanamayan Sma'lılar gibi olabileceğimizi de düşünmeden edemiyoruz!
Krrish bu özel gücüne nasıl kavuşmuş biliyor musunuz? Esas değinmek istediğim burası aslında benim... Babası zihinsel aksaklığı bulunan bir birey imiş. Bir gece şehirlerine bir uzay aracı iniyor; bir uzaylı, babasına kendi özel gücünden veriyor. Aslında bu gücü göndermeye sebep, annesinin bir duası olduğu söyleniyor filmde... Kendi gücünden Rohit Mehra'ya veriyor uzaylı Jaadu, zihinsel engeli ortadan kalkan çok akıllı bir bireye dönüşüyor Rohit. Sadece biraz saflığı kalıyor o kadar... :)
Onun kanından olan Krrishna ise, bedenen çok güçlü bir birey oluyor. Zihin gücünü bedenine aktarabilen bir birey...
Şimdi hal böyle olunca, insan elbette bir de şöyle düşünüyor; film bir bakıma, birçok hastalığın zihinde veya gen aktarımından ötürü bedende mi olduğunu söylüyor diye... Hem öyle hem de değil diye birçok hastalık için söyleyebilirim bunu!
Şahsen ben bu filmden sonra, bir uzaylı gelse korkarım diyemeyeceğimi de keşfettim. Bir uzaylı gelsin istiyorum, içimden bir his bu uzaylı gelsin ve iyilik elçisi ilan etsin beni bile dedirtiyor! :D
Yanlış anlaşılmasın, ne hayatımdan bıkkınlığım var ne de vazgeçmişliğim. Sadece galiba bu filmi çok sevdim ve böyle bir uzaylıyla karşılaşmak ister miydim? diye kendime sordum ve "Evet, isterdim!" diye de cevap verdiğimi gördüm. :) Bir mucizeyi yaşamak ve o mucizeyi de izlediğiniz bir filmdeki gibi, nasılını sorgulasan da bilemeden yaşamak isteyen yok mudur?
Kendi mucizemi gerçekleştirebilmek istiyorum, gerçekleştirebileceğimi de biliyorum bir yerde. Ama böyle bir mucizeye seçilmiş olmak ve taçlandırılmak isterdim ya. Evet böyle olsun çok isterdim! :)
Umarım her birimiz kendi mucizemizi gerçekleştirebiliriz, filmde dediği gibi "içimizdeki Krrish'i" bulabiliriz! (:
Sevgilerimle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)