14 Şubat 2018 Çarşamba

Dedemin Ameliyatı Ve Antalya'dan Haberler - 14.02.2018


Bazı yazılara başlık bulmak zorluyor beni, bu yazıma başlık atarken zorlandığım gibi... Antalya'ya geleli bugün tam bir hafta oldu.. Sözde geçen hafta geldiğimizin ertesi günü dedem ameliyat olacaktı ama olamadı. Düne kadar beklenti içinde ve belirsizliklerin stresi içinde geçti bizler için. Ve nihayet dün ameliyat oldu dedem ve ilk süreci dün-bugün derken atlattık. Belirsiz bekleyişten sıyrılabildiğimize mutluyuz doğrusu... :)

Antalya Araştırma Hastanesi'nde, bu aya hep kanser hastalarının ameliyatı birikmiş. Ha bugün ha yarın diye diye, 1 haftadır bekletiliyorduk.. Ameliyatlar başlıyor, uzun sürüyor, aciller giriyor, sıradaki başka hastalar ameliyata alınıyor. Oysa birçoğuna söylenildiği gibi, muayeneli hastalardandı dedem... Ama işte hep diyoruz ya; "Allah hastanelere de düşürmesin, hastanelersiz de etmesin." Diye. Cümlemize şifa olsun...

Dedemin gırtlak ve mide arasındaki kanserli kitlesi ile midesi alındı ameliyatında, dünden beri yoğun bakımda şimdi. İyi haberlerini alıyor olmak, benim için o kadar rahatlatıcı bir unsur ki... Çok şükür rabbime, bu tedavi sürecine iyi başladık diye düşünüp mutlu oluyorum iki gündür. 5 gün boyunca riskli bir süreç daha varmış, dikişlerin tutması gerekiyormuş. Doktorlar bazı konularda titiz olmaya ve de korkutma politikasını sürdürmeye mecbur kalıyorlar galiba. Süreç o kadar riskli dediler ki, olmasa da olsa da riskler hakimdi. Şükürki ilk aşama bitti diyebiliyoruz şimdi...


Stres ile uyuyamaz olduğum günlerin ardından, buraya yeniden döndüğüm için bu bir dönüş yazısı ama yazımın başlığını zor da olsa buldum; Antalya'dan dedemin ameliyat sürecinden bildiriyorum...


Kuzenim İncime, dostum Meroma, dayımlara, yengeme, İsmet teyzeme ve de diğerlerine de kavuştum bu arada. Stresim azalmıştı buraya kavuştuk kavuşalı, ama yine de bekleyişler kederli idi... 

Geldik geleli en çok dostumla her fırsatta bir araya gelebilip, yan yana sohbet edebildiğimiz zamanlarımıza; bir de kuzenimle artık oyun oynayabilme sürecine girdiğimize seviniyorum.. Yazın geldiğimizde ikili oyunlar oynayamıyorduk İncim ile, sonbaharda burada iken de aynı durum söz konusu idi. Ama şimdi, barbie bebekleriyle bile oynayabiliyoruz. Evcilik kurmaca, -ki benim hala oyunlarda en sevdiğim oyundur- top oynama ve de bilimum otururken oynanabilecek her şeyi oynuyoruz. Kağanım gibi İncim de boyamalara sarmış şimdi. Boyama yapmaya ben bayılıyorum, durmadan yapabilirim ama İncim çok çabuk yoruluyor boyama konusunda. Ama evcilik oynarken sorunumuz yok, onu uzun uzun oynayabiliyoruz... :) Bekleyişlerimizi oyunlarımızda oyalanmalarla da atlatabildim bu süreçte...

Kendimi bulamadığım noktalar var bu arada, bence bana çok fazla geldi bu sakin gibi görünen ama bol bekleyişli geçen süre. Yalan değil, çok korktum. Ama olabildiğince sakindim de, dışım ayrı içim apayrı idi... Belirsizlik içinde, uzun bir zamandır bekliyoruz bu tedavi sürecine akmak için ya hani. Tam bitti dediğimiz anda, beklentiler şekil değiştirip de, Antalya'ya geldiğimiz günün ertesinde devam edince iyice neye uğradığımı şaşırdım doğrusu... 

Uçağa binmek ve uçmak konusuna gelmiyorum henüz, o apayrı deneyimdi ve şu instagram paylaşımıma alabilirim sizleri; orada bana göre kısa, çoğuna göre de uzun şekilde ilk izlenimlerimi anlattım. Ama buraya da yazısını yazacağım ilk fırsatta... :)



Bu ciddi şekilde sadece dönüş yazısı olsun dedim... Dedemin ameliyatı başarılı geçti; geldiğimizden 1 hafta sonrasına denk gelmiş bile olsa, başladık tedavi sürecine demeye geldim... Bir önceki yazımda bahsettim mi hatırlamıyorum şu an, dedemin hastalığının astım hastalığı için kullandığı ilaçlara bağlı bir kanser olduğu belli olmuştu. Kitlenin yayılmayan türden olması ve akciğer biyopsisinin temiz çıkması sonucunda da ameliyata cesaret edilmişti. Doktorumuz biraz korkuttu bizi, belki de her ihtimale hazırlıklı olmamızı sağladı bu bizi ama yine de stres dolu bir süreçti öncesi. Dilerim bundan sonrası iyi olur, diyorum şimdi...

Velhasıl döndüm işte. Bir haftalık aradan sonra geri geldim bloğuma; yazmaya, dert anlatmaya ve de saçmalamaya... :) Şimdi son olarak saçmalayarak gideceğim; stres etmeyin (Sanki mümkünmüş gibi davranın!), bir şeyler yaşanıyor, ayak uydurun gitsin... Allah her birimiz için, süreçlerimizin günlerimizin-gecelerimizin sonunu hayır etsin! Amin...


Sevgilerimle... (: 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)