24 Şubat 2023 Cuma

Bir Doktorum Daha Oldu... - 23&24 Şubat 2023


Nihayet 3 senelik mücadelemizin ardından, yeniden beni ve hastalığımın gidişatını kontrol edebilecek bir nöroloji doktorum var; hem de olması gerektiği ve istendiği gibi araştırma hastanesinde... :) Dün ve bugünü hep çok güzel hatırlayacağım, yeniden tıp sektöründe yerim olduğunu bilmek ve umudu yeniden tazeleyebilmek çok güzel! Size ve kendime bu iki günün önemini anlatmak üzere geldim, iyi okumalar dilerim... =)


7 yaşımdan 18 yaşıma kadar Hacettepe'de kontrollerimin yapıldığı Kas Erimesi hastalığım, pandemiye kadar birkaç sefer Uludağ Üniversitesi'nde daha sonrasında da hep Akdeniz Üniversitesinde muayene edilmeye devam edilmişti daha sonrasında. Ta ki 2020 senesinde pandemi ilan edilene kadar... 

Uludağ Üniversitesi'nde kendi hastalığıma dair belli başları kontrolleri yaptıramamak bizi her sene Antalya'ya gitmelerimizde Akdeniz Üniversitesi'ne yönlendirmişti, pandemi ortaya çıkınca da Araştırma Hastanesinin Kas Hastalıkları Polikliniğine yönelme uğraşım başladı. Ama ne kadar uğraşsam da önce pandemi koşulları önce hastanelere ulaşımımızı tamamen engelledi, ulaşmak mümkün olunca da hastalık ve de muayene bulma sebepli doktorlara erişemedik.

Geçtiğimiz aylarda kas hastalıkları polikliniğine gidebilmek için nihayet bir fırsat yakalayana kadar, son üç senede sadece başka bir doktorun hastası olabilmeyi başarmanın kıyısından döndüm. Daha sonuçları doktoruma gösteremeden doktorum hasta oldu, bir daha randevu alamadım ve sistemden de düştüm... 

Birkaç ay önce işte, fizik tedavi aldığım hastanede bir kas hastası yakını ile tanıştım. Şehir dışından gelmişler şehrimize ve benim randevu almaya çalıştığım esas kas hastalıkları polikliniğinin doktoruna her ay düzenli kontrollere gidebiliyorlarmış. Onların vesilesiyle son iki üç aydır ayda bir kez kas hastalarına özel polikliniği olduğu için, müsaitliğimizi denk getirmeye uğraşıyordum. Nihayet başardım... :))

Dün gittiğim (23.02.2023) seneler sonraki ilk ciddi muayenemde, doktorumla tanıştık ve o beni tanımak için Hacettepe'deymişim gibi hikayemi dinledi ve bir başlangıç yapmak üzere hayatıma düzenleme girişimlerinde bulundu. 

-- Üst fotoğrafta kullanım talimatını yazdığı reçetesinde görüldüğü üzere, bir ilaca başlıyoruz öncelikle; son 3 yılda gitgide kaslarımın güçten düşmesi üzerine, kaslarımı güçlendireceğini söylediği bir ilaca başlayacağımızı söyledi. 

-- Günlük içmem gerektiğini söylediği kakao ve yeşilçay önerisini sundu. Günde bir bardak yeşilçay ve bir bardak da süte karıştırılmış bir kaşık kakao içmemi söyledi... 

-- Beslenme düzenime mor meyve ve sebzelerden eklememi, hamur işinden ciddi anlamda uzak durmam gerektiğini söyledi. Hamur işi konusunda hassasiyetim var, yemek istediğim zaman birkaç parçayı keyifle yiyorum. Sonra dönüp kendi düzenimi sürdürüyorum ama bazen öğle yemeğim niyetine de evde yapıldığında yediğim oluyor. İşte bu hamur işi yeme sıklığımı çok ama çok azaltmam gerektiğinin daha net ciddiyetinde olacağım. Sanki hiç yemiyormuşum gibi azaltmam lazım önce, sonra da hiç yememem lazım; biliyorum... :))

-- Bir de çok uzun zamandır yapılmayan, kas ölçümüm kemik ölçümümü dahi istediği birkaç sonuç için test verdi. Bu büyük testlerin gerekliliğini devlet hastanelerinde bizleri ölçme işlemini ve hastalıklarımızın ayrıntılarını bilmedikleri sebebiyle araştırma hastaneleri ve fakülteler gibi yerlerde yaptırıyorduk hep. Ama son iki senedir artık özel ilaçlarımızı bile yazdıramadığımız üzere, klasik hastalıklar harici kronik rahatsızlığımıza dair tamamen kontrollerimizin araştırma ve fakültelere verildiğini devlet hastanesindeki fizik doktorumdan öğrendik. O sebeple de araştırma hastanesinin ilgili departmanında rutin muayenelerimin yapılması çok mühim bir konuydu... En mühim noktasına ise, doktorumun bugün yaptırmamız için yazdırdığı gen testi ile sağlam bir nokta ile başlamış bulunmaktayız bu yeni sürecimize... =)


Bugün Bursa Şehir Hastanesine Gen Testi için kan vermeye gittik... Bir Kas Hastası olarak bugüne dek Gen Testimin olmaması elbet büyük eksiklikti, ama Hacettepe Üniversitesi'nde birkaç kez kan vermişsem de sonuç alamamıştık. Bir kaybedildi, bir sonuç bulunamadı, bir de bir şey yok denildi es geçildi... Sonuç olarak 18 yaşıma kadar sonuç alamadığımız Gen Testimin, bu sefer sonucunu alacağımıza dair umudum var. Çünkü bugün öğrendiğim üzere 2015'ten beri bizler de yapıyormuşuz bu alandaki geniş taramaları. Ancak başarılı olunamaz ve gendeki bozukluğun sebebi 41 gen taramalı bu testte çıkmaz ise, yurtdışına gönderme ihtimalimiz de bir kenarda bulunuyormuş.

Yani buradan alacağımız sonuç şu an için beni nereye taşıyacak bilmiyoruz ama o sonuç gelene kadar yeniden bir başka kararlı düzen kurup kaslarımın gücünü eskisi gibi toparlamaya başlayacağımıza yeniden umutluyuz... 

Bugünün esas konularından biri bu gen testi için kan vermeye gittiğimizde oluştu. İnce damarlarım ve kasılı dirseğime rağmen kolaylıkla kanımı alan kan hemşiremiz ile çok güzel bir sohbete tutulduk. Adı Billur idi, orta yaşlarında güzel yüzlü ve güzel gülüşlü kısa kızıl saçlı bir kadındı... Enerjimi sevdiğini söylediğinde düşüncelerimiz karşılıklıydı, maskemi çıkarıp gülümsemesine karşılık verdim. Böylece yeni tanışan ve belki de bir daha hiç birbirini görmeyecek olan iki kişinin tanışması idi. Bana neler söylediğini ve bunları şu güçten düşmüş halime rağmen (ki yine kendimi olabildiğince iyi hissediyorsam da, hiç güçsüzlüğüm ve de hastalığım yok gibi hissettirdi... 

Billur Hanımın söylediğine göre (ki bilincindeyim), hiç kas hastası gibi görünmüyor ve de hasta olduğuma da inandıramıyormuş fiziki profilim... Görünürde hiçbir şey olmamasının kaslarımda da faydası olmasını çok isterdim. Hani her şey görünürdeki gibi değil ya, ben bile sıklıkla birden ayağa kalkacakmışım ve yürüyecekmişim gibi hissediyorum ki karşımdaki kişilerin de öyle görmesi sanırım çok normal. Bu durumu tekrar dile getirmeliyim ve şükretmeliyim ki, anne ve babamın bakımına ve de bu hayatı seviyor olmama borçluyum. Allah razı olsun, şükürler olsun...

Billur hanım ile kısacık sohbetimde okudum mu, neden okumama rağmen normal iş hayatında yerimi alamıyorum; madem onlar gibi hastanelerde çalışmak istiyorum, neden tekrar okumuyormuşum! Sordu anlattım, görüşlerini iletti; oku kız tekrar, ne olacak hiçbir şeyi erteleme atıl hep hayata. Ki yapıyorsun görüyorum dedi... Evden çalıştığımı ve dışarıda da aktif olduğumu anlattığımda daha da ışıldadı gülüşü karşımda. Enerjisi ışıl ışıl ve umut doluydu, çok iyi hissettirdi bana...

Kan alma odasından sohbetimizin sonunda isimlerimizi öğrenerek ve memnun olduğumuzu bildirdikten sonra ayrıldık. O saatten beri düşüncem Billur hanımla yeniden karşılaşabilir miyiz acaba düşünüyorum. Bir de diyorum ki; Keşke enerjilerimizin uyuştuğu kişilerle daha yakın yaşayabiliyor olabilsek, eminim ki Billur hanımla daha çok sohbet eder ve çok güzel anılar paylaşabilirdik... :))


Bugün Bursa Şehir Hastanesi'nden döndükten sonra, annem ve babamla Gemlik'te bir süpermarkete girdik ve ihtiyaçlarımızı aldık. Sonra beni çarşıda bıraktılar ben siparişlerimi bırakıp hem ilacımı almaya hem de örgü iplerimdeki eksiklerimi almaya çarşıda dolandım.. 

Bir kez daha gurur umut ve şükür dolu halde, çarşıyı özgür gezme rahatlığını ve açık havada nefes almayı tattım. Tek başıma gezmek iyi geldi yeniden. Tüm bu anlattıklarım üzerine, kendim için önemini bildiğim üzere bir nebze rahatladım yeniden. Son senelerde aydan aya düşen kas gücümün düşmesine bir başka çözüm yolu daha deneyecek olmak "ohh" dedirttirdi. Hacettepe Hastanesinde kontrollere her gittiğimizde içtiğim üzere bir markete girdiğimde gözüme ilişince "Aroma Karışık Meyve Suyu" aldım kendime. O tanıdık his, o yeniden buralardasın bak yeniden o tıp dünyasının içindesin ve bir şeyler daha düşünebilir ve de bu sürece de adapte olabilirsin hissiyatı kendime getirdi...

Şimdilik son diyeceğim şu ki; yaşadıkça umut hep var ama olacakları da araştırmaya devam edip yerinde beklemedikçe... Çok şükür bugünümüze. Rabbim sizlere iyi sonuçlar ve iyi gelişmelerimi de yazmamı nasip etsin dilerim. =) 

Sevgilerimle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)