16 Ocak 2020 Perşembe

Yeni Bir Dönem - 11.01.2020


11 Ocak 2020 itibariyle, hayatımızda yeni bir dönem başladı ve ben bu durumu günü gününe yazamadım... Çünkü 2019 boyunca beklentilerim sonucu hayal kırıklıklığı yaşadığım zamanları göz önüne alarak, sonuçlanmadan yazmama kararı almıştım. Artık rahatlıkla diyebilirim; zor oldu, geç oldu ama güç olmadı, 18 yıllık evimizden 11 Ocak 2020 günü taşındık. Yeni evimizde şartlarımızı değiştirdiğimiz gibi yaşamaya devam edeceğiz. Çok şükür rabbim bekletti ama güzel eyledi, diyorum ben bu duruma... :)


2002'den beri oturduğumuz eski evimizde iken 2012'ye dek nispeten sorun olmamıştı asansöre ulaşana dek çıktığımız 18 merdiven. O zamanlar ben ayakta idim, daha hiç atak geçirmemiş; ortaokul öncesi bir kas uzatma ameliyatı geçirdi isem de, onu bile merdivenlere rağmen kolay atlatmıştık... Ben 2012'de ilk, 2013'de de şükür ki son atağımı geçirdikten sonra o merdivenler bizim için daha da büyük bir sınav halini aldılar. Son 4-5 senedir taşınma mevzusu hep dilimizde, iki senedir de epey ciddi idi... 

Sonuç olarak her şey Aralık 2019'da halloldu. Şartlar öyle güzel oluştu ki, sonucunda ömürlük diyebileceğimiz bir eve çıkabildik. Girişten asansörü olan bir ev bulduk ve çok şükür aladabildik. Allahım isteyen herkese nasip etsin diliyorum ki... :)

Yeni evimizin bizim olma işlemleri, 6 Ocak 2020 günü bitti; bir hafta içerisinde de su ve elektrik açtırma işlemlerini ve taşınma hazırlıklarımızı tamamladık. 11 Ocak 2020 günü anlaştığımız bir taşıma şirketi ile eşyalarımız yeni eve gitti. Şimdilik bu süreçte ablamlarda kalıyoruz, eşyaları yerleştiremeden birkaç ufak sıkıntı çıktı ve henüz yerleşemedik bile. Ama bana bunlar sorun gibi bile gelemiyor. Allahım güzel bir şey nasip etti, annemi ve babamı benden yana daha az zorlanacakları bir şartlara kavuştuk ailecek... 

Aksiliklerimiz çok oldu ama sabır etmesini gerekli bilmeyi es geçmedik yine de... Misal, annem taşınma haftamızda hasta oldu ve birçok eşyayı son iki günde toplayabildiler aslında. Annem hasta halde yatarken ben kendi odamı, babam da salondaki vitrin eşyalarını toparladı. O yoğunlukta farkedemedim bile, 18 yıllık evimizi bırakıyor olduğumuzu... Şartların daha iyi olacağına ve hayırlısını beklerken çok umut ettiğim şeye kavuştuğum için olmalı, son güne dek üzülemedim de aslında...

10 Ocak 2020, taşınma günü öncesinde annem ve babam elektrik ve suyu kapattırmaya çarşıya indiler, oturup yarım kalmış "İtiraflarım" kitabımı okuyup bitirdim ve "Robin Hood"a geçmiştim ki; kapalı televizyona gitti elim, açamadım. İşte o zaman anladım ki, bir zamanlar hiç taşınmak istemediğimiz bu evden taşınıyorduk. Daha iyi şartlar için, ailem ve benim sağlığımı daha iyi koruyabilmek için... 

O günden beri ara ara düşünüyorum; okul servisinden inip anahtarımla açtığım apartman kapısından girip kendi başıma çıktığım merdivenleri, babamın sırtında indim ve o binayı babamın sırtına yaşlanmış halde yürüyerek terk ettim. Zoruma gitmedi yine ama daha rahattım bu sefer, babama da anneme de daha az dert olacak, onların sağlığını da koruyabileceğim şartlara doğru ilerliyorduk bu sefer... 

Oysa o merdivenleri yürürken kah dinlenerek kah "bir çırpıda!" çıkabilerek, kendimce totemler uydururdum. "Şu kadar sürede çıkarsam, şu olacak.", "Şu kadar dinleneceğim, eve gidince de hemen ödevime geçeceğim.", "Dinlenmeden çıkar isem, tökezlemez isem kendimi ödüllendireceğim!"

Yani öyle güzel anılar biriktirdik ki o evde, biz o sitenin en çok dışarıda oynayan nesliydik bir zamanlar. Her şey Damla, Bahadır ve benim arkadaşlığımızla başlamıştı; "Damla, Duygu, Seda, Melike ve ben" ile devam etti. Hıdırellez ateşi de yaktık, gece yarılarına kadar dışarıda oynamalarımızı da zorladık, Ramazan akşamları iftar sonrası dışarı çıkıp sahura kadar eve de girmedik sitenin tüm çocukları ve gençleriyle... En büyük mevcudiyetimiz 10-15'e kadar ulaşıyordu bir dönem. Sonra zamanla azaldık, evlere tıkıldık ama her şekilde bir olabilmeyi sürdüredebildik. Şartlar değişti, değişmek durumunda kaldı ve öyle devam ettik işte...

Sonra aklıma gelen bir diğer mevzular dizisi; o evde ortaokulu bitirdim, liseyi bitirdim, üniversiteyi bitirdim, çok ağladım çok güldüm. Ablam evlendi, ben teyze oldum sonrasında, ailemiz büyüdü de büyüdü... Olabildiğince çok yazımı o evde yazdım, o evde okuma alışkanlığımı kazandım. "Bir evi bir barınma ortamından fazlası yerine koymamak lazım; hiçbir şeye bu kadar bağlanmamak lazım" diyebilmeyi de o evde öğrendim... Her şey değişebilirmiş, ama aklınıza gelebilecek her şey. Hazırlıklı olmak gerekirmiş... Gün geldi, şartlarımızı da düzelttik çok şükür işte; artık evden çıkmalarım da, evden çıkartılmalarım da daha kolay olacak. Belki bu azaltılmış zorluklar dizisi, sağlığıma daha olumlu sonuçlar olarak geri dönecek bile. Umut oradayken de buradayken de hep var olacak kısacası işte... :)


Yazamadım işte bu yeni dönemin işleyiş süreci gelişirken, heyecanı ve hüznü içindeyken; ama bol bol ördüm, biraz da okudum bu arada... Hüzün o kadar büyük değil aslında, güzel anılarımı biriktirdiğimiz dostlarımızı tanıdıklarımızı görmeye devam edeceğiz zira; heyecanını da biraz baskılıyorum artık galiba. Güzel bir gelişme benim için, daha nicesine adım atabileceğimize inandığım tarzda güzel bir gelişme... :) 

Ablamlara geldiğimiz akşam alerjik halde göz sulanması ve burun tıkanıklığı şikayetlerim başladı. Bu sefer neyden alerjim depreşti bilmiyorum ama fazlasıyla rahatsız ediciydi. Öncelikle bu sebepten yazamadım... Şikayetlerim daha çok artmadan önce haftasonu boyunca örgü örebildim ve de kitap okuyabildim, ama hafta başında iki gün boyunca erken kalkıp doktora gidince yorgun düşüp doğru düzgün örgü bile öremedim. Üstteki beni çok yoran kitabı da daha dün bitirebildim, alerjim bu hafta başında doktora gittiğimizde doktorumun verdiği ilaçlarla daha iyi şimdi neyse ki. Ve ben yazmak istediğim bundan sonraki konularımı, bir sonraki "İnternet Günlüğüm" yazımda yazmaya devam ediyor olacağım inşallah. Bu yazının konu bütünlüğünü başka bir yere yönlendirmek ve konudan çıkış yapmak istemiyorum zira...

Son olarak yazamadığım sürede bir bere boyunluk örebildim, birkaç tane de bere boyunluk yarıladım. Nedense çoklu şekilde örgü örüyorum bu aralar, canım öyle istiyor çünkü! :) İzleyeceğim bir sürü film, yazacağım da birçok yazım var aslında ama çok azını gerçekleştirebiliyorum gelişen durumlar neticesinde. Şayet yazabilirsem görüşeceğiz ya, o zamana dek iyi bakın kendinize. İstediğiniz gidişatlara ve dönemlere sahip olun en hayırlısından inşallah. Beklentilerinize hakim olun, tavırlarınıza da; Rabbim neylerse güzel eylermiş, bekletirmiş ama en güzelini eyleyebilmek içinmiş. Bizim için hayırlısı olduğuna inandığımız bir dönem başladı, şükürler olsun ki; darısı tüm isteyenlere olsun inşallah. (:

Sevgilerimle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)