29 Mayıs 2019 Çarşamba

Kendinden Başla - 29.05.2019


Merhaba, bugün dışarı çıkıp bir sürü işimizi hallettik de geldik. Ama şüphesiz bunlardan en güzeli, yeni saç kesimimdi. Artık daha seve seve gittiğim saç kesimlerimden bahsediyorum hani birkaç yıldır. Bu sefer ne istediğimi tamamen bilerek ve model bile seçmeye gerek duymayarak gittim. Sonuç öncesi ve sonrası ile aşağıdaki fotoğrafta... :)


Bugün Ram randevum vardı, Rehabilitasyondan fizik tedavimi alabilmek için senelik çıkarttığımız eğitim raporu için RAM (Rehabilitasyon Araştırma Merkezi)'nde idik önce... Bayramdan sonra eğitim raporum yenilenmiş olacakmış yine. Hazır çarşıya inecekken, hafta başında telefonlarımızın garanti işlemlerinin bittiği mesajını almış olduğumuzdan; Bursa'ya da gidip telefonlarımızı almayı bugüne ayarlamıştık. Sonrasında da İkea ve Anatolium AVM'ye uğrayıp ihtiyaçlarımızı aldık... 

Gemlik'e geri dönmeden önce arabada telefonumla fotoğraf çekindim hemen, öncesi ve sonrası yapabilmek adına. Gemlik'e dönünce de, bir sene önce gittiğimiz aynı kuaföre yeniden gittik. Eve gelince de fotoğraf çekindim  yeniden... Sonuç üstte gördüğünüz gibi ama öncesinde ben söylemek istiyorum; bir saç bu kadar mı değiştirir simayı? :) 

Değişiklik kesinlikle gerekli arada, dümdüz bir saçtan geçtiğim şu şekilli kısa saçımla oldukça havalı oldum. Açıkçası ben bedenen de ruhen de ferahladım bugün... Sıcak havayı çok seviyorum ama ensemin terlemesinden ve saçlarımın daha da çabuk kirlenmesinden hoşlanmıyorum. Uzun saçı yıkaması kışın ayrı zor, yazın apayrı zor bize göre. Kışın daha az yıkanıyoruz sonuçta ama yazın neredeyse her gün yıkanıyor insan... 

Velhasıl, bence böyle kendi üzerimizde; ruhumuz veya bedenimiz için düzenlemelerimiz şart olmalı ara sıra. Ben bu sene epey uzattım bu arayı zira... :) Küçüklüğümde her kuaför çıkışında kısa saçlarıma ağlarken, şimdi seve seve kendi isteğim ve fikirlerimle gider oldum. Kızları kısa saçı sevmeyen annelere sesleniyorum; kendi hallerine bırakın veya aldırmayın, günü gelecek onlar da kendi istekleriyle kestireceklerdir bence... (:




Öte yandan; garantiden telefonlarımızı bugün aldık ve 2-3 haftalık telefonumun yokluğunda hem uyku düzenimi oluşturdum, hem de sosyal medya orucu tutmuş gibi oldum. Bir yandan son zamanlardaki kötü haberlerin varlığından biraz soyutlanmak iyi bile geldi; akıl sağlığımı koruduğuna inanıyorum biraz olsun, bir de hiçbir şey yapamadığım için dert etmemek gerekiyor diyorum çoğunlukla durup durup kendime. Ama öte yandan da ağzımda bir tek dua, "Allahım sen ıslah et kötüleri ve fırsat verme iyiliği yenmelerine! Cümlemizi koru kötülerden ve kötülüklerden rabbim!"


Gündem çok sıkıcı biliyorum, belki de epeydir hiç bu kadar kötüsü olmadı diyebiliriz bu aralar. Ama bir şekilde hayat devam ediyor ve özellikle benim gibi hayatı pamuk ipliğine bağlı olan ve stres yönetimi çok iyi durumda olması gerekenler için devam etmesi daha da zor geliyor. O yüzden üstteki gibi bakmamaya, bazen ben ne yapabilirim'i daha ağır şekilde söyleyip, kendimi daha çok geliştirmeye itmeye çalışıyorum. Düşünsenize, yapabileceğim tek şey; daha fazla yazarak nasıl faydalı olabilirim ve birilerini daha derin düşünebilmeye itebilirim... Zira her defasında ben de daha derin düşünmem gerektiğini farkediyorum... 

Bana kalırsa da, diğer düşünenler gibi teknolojiye kapılıp esas doğruları ve gerçekleri, hayatın ta kendisinde gerçekler için yaşamayı unutuyoruz bazen. Gerçek olanlar sadece buradaki olaylar, diziler, filmler değil. Onlar bizi daha çok geliştirmek için araç olmalı daha çok, bence böyle... Feyzalamadığım daha az şeyle ilgilenmeye bu sebeple ağırlık veriyorum işte.

Her birimizin özellikle bu dönemlerde, önce kendimizden başlayarak hayata daha ne kadar çok katkı sağlayabiliriz diye düşünmesi gerektiğini düşünüyorum. Önemli olan bu olmalı; birilerine hakaret etmek, kötülük yapana daha çok kötülük dilemek ve bu kötülüğü daha çok yaymaktan öte; önüne geçebilmeye öncü olmayı istemeyi sürdürmemiz gerek... Kötülere inat değil, iyilik adına ve iyilik istememizden sebep; bunu düşünerek ve bunun şevki ve gerekliliği ile...

Ben hep kendimden başlamaya gayret ediyorum, özellikle seneler önce kendimi kötülükler karşısında savaşanları izlerken tükettiğimden beri... Kendimi tüketeceğim tek nokta, ben ne yapabilirim ve ne gibi bir katkı sunabilirim olmalıymış; tersine çevirip, iyiliği daha çok yaymak adına... Ben daha kötü olunca, stres ile hastalanınca, her şey daha çok toparlanmıyor ve daha çok kötüleşiyormuş benim için de.

Bugün kendimden başladığım nokta, saçlarıma hareket vermek oldu; daha derinde daha güzel şekilde devam edebilmek için, telefon kullanımımda şu 2-3 haftadır olduğu gibi ara vermeye de gayret edeceğim günler. Daha da fazla yazmaya ve her birimizin iyi olduğunu düşündüğü alanda hayata katkı sağlaması gerektiğini söylemeye de devam edeceğim... :)

Görüşmek üzere, sevgilerimle... (:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)