31 Ocak 2018 Çarşamba

Filmi Olan Kitaplar #10 - 4N1K


Filmi Olan Kitaplar yazı dizime uzun zaman olmuştu yazı yazmayalı; 10'uncu yazı olmuş, vay be... :) Konumuz 4N1K kitabı ve filmi, ve yazarımız Büşra Yılmaz'a sevgilerimle... :)


Uzun zaman olmuştu bu kadar hızlı kitap bitirmeyeli ve de bu kadar gençlik ve dostluk üzerine kurgusu ve yazı dili hoş bir kitap okumayalı... :) 8 günde bitirdim 4N1K'yı; yazımı hoş ve dili tatlı bir kitaptı benim için, çok severek okudum doğrusu. Büşra Yılmaz'ı o kadar çok yerdiler ki bu kitabıyla, övenlerini görmezden gelerek hem de. Ben Büşra Yılmaz'a güvendim, çünkü bu kitabını okumadan epey öncesinden beri Wattpad'de Moira Sarmalı adlı kurgusunu okumuş ve çok beğenmiştim. O zaman beri de, İnstagram'da takipte bulunuyorum ve gençliğe en güzel şekilde destek olan paylaşımlarını görmek beni hep gururlandırıyor... Gençler onu bir destek olarak görüyor, onay almak istediği veya paylaşmak isteyip de dinlenmediği noktalarda, Büşra Yılmaz onları dinliyor ve de hayata sarılmaları için yeniden destek oluyor. Bir kitabın sadece kurgusu için değil, yazarı için de daha çok sevilebileceğini bu açıdan da gördüm yeniden; bu kitap ve yazarı sayesinde... :)


Kitabın karakterleri çok sevimli, karakter analizlerinin hepsini yapmayı isterdim ama çok uzar bu yazı eğer onu yapar isem... :) Ana karakterler; Yaprak, Ali, Oğuz, Sinan ve Gökhan, arkadaşlıkların kız-erkek, güzel-çirkin, popüler-popülmez olmadan bir olmaktan geçtiğini gözler önüne seriyor... Bir de bu 5 arkadaşın yanı sıra karakterlerimiz var; Barış, Tuna ve Bade, Merve, Ece ve İrem. Öğretmenleri ve de anne babaları saymıyorum. Esas karakterlere odaklandım sadece... Kitaptan duruşuyla ve tespitleriyle en sevdiğim karakter, -5'li arkadaş grubumuzdan sonra tabii ki-; Tuna... Ya en sevdiğim kitap karakterleri arasına girdi bile... :)

Tuna; yaşamış olduğu birkaç ailesel olayları sebebiyle, anne ve babasına karşı olup tüm önüne gelene gay olduğunu itiraf eden bir gencimiz. Bu olay sebebiyle babası tarafından, babaannesinin yanına sürülüyor ve burada bile kişilere ne hissettiğini çatır çatır dile getiren dik başlı ve pesimist görünen bir gencimiz... :) Karmaya inanması sebebiyle, kendisini başına gelen talihsiz olaylardan kurtaranlara borcu kalmaması adına yardım ediyor, bu da komik olayları beraberinde getiriyor. Ya çok sevimli diyalogları vardı, belki hiç içten görünmemesi gereken ama bana deli gibi içten gelen bölümlerdendi benim için. :) 

Her karakterin bir özelliğini çok sevdim, ama paylaşmadan edemeyeceğim; en çok Oğuz'un şu öğretisini sevdim:

Oğuz'un kız arkadaşı, ilişkilerinde ne kadar ciddi olduklarına dair soru soruyor ve Oğuz da şöyle cevap veriyor;

"Yani altı üstü sen 16 yaşındasın, ben 17… En fazla ne kadar ciddi olmalıyız ki? Bizim yaşımızda aşk böyle yaşanmalı. Çatlayana kadar pizza yemeliyiz ve kusmana bir tek bu sebep olmalı. Ben saçlarından tutup kusmana yardım ederken, dalga geçmeliyim seninle. Gülmeliyiz. Saçmasapan şarkılar söylemeliyiz birlikte. Mesela böyle pijamalarımızla çocuk parkına gelip eşek kadar boyumuza bakmadan salıncağa binip o salıncağı koparmalıyız. Buradan kalkıp yine pijamalarımızla bir kütüphaneye gitmeliyiz ve oradan kovulana kadar saçmasapan konuşup gülmeliyiz. Ama gülmeliyiz… Suratlarımız kızarana kadar gülmeliyiz… Ağlatmamalıyım seni… Ağlamayı sevmemelisin. Diğerlerinin sana öğrettiği gibi. Gelecekte çok daha tutkulu şeyler yaşayacaksın zaten. Ya da daha acı şeyler… Ama şimdi sırası değil. Biz eğlenmeliyiz." 4N1K sayfa 453...


Ali, aşkını en güzel yaşayanlardan biriydi kitapta ve Ali'nin aşk tanımı çok hoşuma gitti mesela; "Aşık olmak sakız çiğnemeye benziyor aslında. Önünde sınırsız sayıda sakız var ve istediğin kadar alıp çiğneyebilirsin."

Sakızlarımızı ne kadar çiğneyeceğimize biz karar verirmişiz; atarsak aşk biter, yutarsak sevgiye dönüşürmüş. Ali her sakızda sevdiğine daha çok bağlanmış, hiç atmayı düşünmemiş bile... Güzel anlatımlar vardı böyle işte... 


Sonra küfürler vardı ama sansürü en komik şekilde yapmıştı yazar, yaratıcılığıyla. Hiç rahatsız etmedi beni en kötü küfür bile bu sebeple. Hiç edebiyatı düzgün kullanamadığını söyleyemezler bence bu sebeple bile... 

Kitabın en sevdiğim bir diğer yönüne gelirsek; gençlere her öğretisi bol ama güzellik konusunda en önemli öğretiyi veriyor, bilinen güzide şarkı sözümüzle söyleyecek olursam: "Başkası olma, kendin ol. Böyle çok daha güzelsin!" diyor Büşra Yılmaz. Güzelliğin gençlerin büyüttüğü kadar önemli olmadığını, esas olanın bu yaştan itibaren kendi halinle mutlu olman olduğunu anlatan güzel bir kitap ile gençlere güzel bir öğreti sunmuş yazarımız ve de eğlendirmiş hikayesiyle... Yolu açık olsun, tatlı bir yazar Büşra Yılmaz...

Ve şimdilerde Wattpad yazarlarının çoğu "güzellik kaygısının üstünde titizlikle dolaştıkları için", her wattpad yazarını böyle sanıyorlar. Büşra Yılmaz, hepsinden ayrı sıyrılmış bir yazar bence. Beğenerek takip ediyorum doğrusu... Kitaptan yana tek bir şikayetim yok, sadece Tuna ile ilgili daha da çok bölüm izlemek isterdim filmde de! =)

4N1K Kitabının Filmine Gelince...



Romantik Komedi 1 ve 2 filminden bu yana, film kadrosunun bu kadar iyi anlaştığı ve de bu kadar uyumlu şekilde gözler önüne serildiği bir Türk filmi izlememiştim. Hatta daha iyiler bile, Allah bozmasın da... Gerçekten o kadar sevimliler ki; sadece filmin sahneleriyle değil ki, internetteki paylaşımlarıyla takip etmekten hoşlananlardanım ben de... :)

Filmi çekilen kitapların vazgeçilmez şekilde karşılaştığı olgu şudur ki, kitaptaki olaylardan birçoğu filme yansıtılamaz.. Eksik birçok olay vardı resmen, ama bir o kadar da bütünlük sağlanmıştı hikayenin filminde. Sadece kitapta Ali'nin yapmadığı bir hareketi filmde yapması, Oğuz'un da en sevdiğim repliğinin daha değişik şekilde yansıtılması beni biraz rahatsız etti. Ama sonra düşündüm ki, filmin zaman aralığına ancak bu şekilde sığdırılabilirdi. Film kitap kadar ayrıntılarla dolu değildi ama yine de eğlenceliydi... 


Buralar belki okumayan ve izlemeyenlere spoiler olabilir;

5'li arkadaşların ilk sahnelerde bir arada evde bulundukları sohbet halleri, en sevdiklerimdendi. Son sahneleri söylemiyorum bile, onlar en güzelleri idi... :) 5'li arkadaşların okulu birbirine katmaları, Barış ve arkadaşları ile iddialara girmeleri sonucu karışan durumlar; uzun zamandır özlediğimiz gençlik dizilerindeki sahnelerdendi... Ama en komiği, Gökhan'ın o küfür ettiği ama klasik müzikle sansürledikleri yer ile, Oğuz ile Sinan'ın birbiriyle uğraştıkları sahnelerdi. Kitaptaki olayları aratmamıştı ki, buna çok sevindim.

Filmde en sevdiğim sahnede ise kararsız kalıyorum hep; ama sanırım son sahnelerdeki Ali, Yaprak ve Barış'lı sahnelerin her biri ayrı güzel ve özeldi, hareketli sahneleri es geçmek haksızlık gibi gelse de... :)




Şimdi ikinci kitabın filmi için çekimler sürüyormuş, ama bu çekimler sürerken yakında Fox'da dizimiz başlayacak haberi de geldi... Acaba nasıl olacak diye merakla bekliyorum, kitaptaki ayrıntıları daha güzel görürüz diye bu dizi haberine de seviniyorum. "Siz hikayeyi zaten biliyorsunuz, ama biz baştan anlatmaya geliyoruz." demişler, instagram hesaplarında dizi için... Üstteki resimde karakterlerin üzerine isimlerini ben yazdım, bir tek Ali karakteri değişmiş. Diğer bilgileri buradaki hesaptan öğrenebilirsiniz... Ben bilhassa üstteki fotoğrafı seçtim, zira ilk film karakter ve afişlerini paylaşmak daha doğru olurdu, bu yazımın konusu itibariyle. 

Büşra Yılmaz'ı takdir ediyorum demiştim; kitabı ayrı güzel, film de ayrı derece epey güzeldi diyorum işte. Ve son olarak Filmi Olan Kitaplar yorumumu yapacak olursam; kitabıyla filmini bir arada götürmek uğruna, konu bütünlüğünden çıkmamasını takdir ettim film açısından. Ama yine de Tuna karakterine kitaptaki kadar sahne verilmediği için; 10 üzerinden 9 veriyorum, kitap zaten 10 numara gençlik kitapları dalında. :)


Okuyacaksa gençlerimiz, gençlik ve de güzellik hakkında doğru öğretiler olduğunu düşündüğüm 4N1K kitabındaki öğretileriyle Büşra Yılmaz'ı okusunlar. Abartıp genç yaşta gerçek aşkın peşinde koşmasınlar, Büşra Yılmaz'ın anlatmaya çalıştığını anladığım üzere; kendilerini geliştirmeye, kendileri olmaktan vazgeçmemeye devam etsinler... 

Filmi Olan Kitaplar dalında, en sevdiğim bir diğer kitaptı; tıpkı Stephen Meyer'ın Göçebe kitabının filmi gibi... Zira, karakter seçimleri de kitap-film bütünlüğü de Göçebe kitabında aynı bu kitap gibi bir bütündü. Göçebe kitabı için, Filmi Olan Kitaplar yazımı da burada bulabilirsiniz... 


Büşra Yılmaz'a ve 4N1K filminin oyuncularının emeklerine sağlık. İkinci kitabı okumak için de, dizinin nasıl olacağına dair merakımı da sabırsızlığımla içimde saklıyorum... Sevgilerimle. =)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)