16 Nisan 2017 Pazar

Pazar Yazısı #32 - Referandum Pazar'ı Ve Belki De Yeni Bir Dönem



Bir Referandum Pazar'ını geride bırakmak üzere iken yazıyorum bu yazıyı. Bugün 16 Nisan 2017 ve ülkem için önemli bir halk oylamasında daha sandık başlarında idik. 

Ailecek oylarımızı kullandık, o paravanın arkasından çıkmadan önce avucumun içine de bir mühür bastım. Aslında, o mührü denemek için önce avucuma bastım, yetmedi bir de kağıda denedim ondan sonra oy pusulamın üzerine bastım mühürü; vatanım ve geleceğimiz için hayırlı sonuçlar çıkması dualarımla.

Sandığa ilerlemeden önce sandık başındaki amcalardan biri; "İlk oyunuz mu?" dedi gülerek bana. Küçük mü görünüyorum acaba, diye sevinmiş buldum kendimi. "Hayır üçüncü bu." dedim hızlıca aklımdan saydıktan sonra gülümseyerek. Ama eve geldikten sonra saydım ki, üç değil dördüncü imiş. İlk oyum yine bugün yapılan referandum gibi, 2010 Anayasa değişikliği referandumu idi. 24 yaşımdayım; şu ana dek 2 kez referandum oylamasında, 2 kez de seçim oylamasında oy kullanmış bulunuyorum yani...  :)

Vatandaşlık görevimizi yaptık bugün, vatana ve millete hayırlı olması dileğiyle. Son durumda akşamdan beri, "ortalık yine kızışacak" diye tahminlerde bulunduğumuz üzere haberlerle dolu. Evet oylaması çoğunlukta deseler de, çalıntı oy çok deniliyor ve bugüne dair ispatlı videolar da internette dolaşıyor. Oylarımızın çalınmış olması "ihtimali" bile berbat ve utanç duyulması gereken bir durum! Ülkemiz için çabalıyoruz, en iyisini yapmaya çalışıyoruz sandığa giderek. Ama bir haberler geliyor daha sandıklara gidileli birkaç saat olmuş usulsüz şekilde "Evet" mühürü basanların video haberleri geliyor. "Neden?" diye soruyor insan istemsiz. Hadi tamam bana ve tüm halkın kararına saygın yok, peki vicdanın?!

Ben oy kullanıp geldikten ve üstteki kolajdan soldaki fotoğrafı İnstagram hesabımda paylaştığımda şöyle demiştim; "Sonuç ne olursa olsun, tüm ülkemiz ve geleceğimiz için hayırlı olsun diliyorum. Evetçi hayırcı herkesin barış ve mutluluk içinde yaşayacağı günlere gideriz dilerim." Ülkemiz bunu başarabilir mi dersiniz? Umarım kutuplaşmaya gitmeden bu başarıyı sağlayabiliriz. Umudumu kaybetmek istemiyorum hala bu konuda... Ama demokrasimizi yıkmayın ve vicdanınızı kaybetmeyin diliyorum!



Gelelim "Belki de Yeni Bir Dönem Dediğim" Haberime;  

Hayatımda iyi bir ilerleme kaydedebilmem adına, son yazılarımdan birinde kariyer sitelerine başvuracağım ve iş hayatına atılmaya yeterli cesarete kavuşturulduğumdan bahsetmiştim. Bir kariyer sitesine kaydımı geçen hafta yapmıştım. Bugün ise ilk iş başvurumu yaptım. Yaklaşık 1,5 saat kadar oldu. :)

O kadar çok istiyordum ki üniversiteye başlamadan önce ve sonrasında çalışma hayatına yeniden atılmayı, lise sondaki 1 sene boyunca yaptığım stajın daha da resmiyete dökülmesini ve o güzel merdivenleri hızla tırmanmayı... Olmadı, hayatımda başka tarafa gitmem gerekti. Daha üniversite hayatımın ilk senesinde bir atak geçirdim ve tüm planlarım değişti. Ağırlaşan hastalık durumumla beraber, kariyer planlarımı ertelemek durumunda kaldım. Hakkımda böylesi hayırlıymış diye kabullendim ve tedavime odaklandım. Elimden gelenin fazlasını yapmaya ve bu yolda ilerlemeye başladım.

Ama 1,5 aydır farkediyorum ki kendimi bundan sonra hayatımın böyle gideceğine ve bir daha değişmeyeceğine çok inandırmışım; en azından iş hayatına atılma konusunda. Olur mu olmaz mı bilmiyorum, her şeyden önce hayırlısı diyorum. Olursa eğer alışmak çok zor olacak biliyorum. Ama benim için olması gereken bu ise, rabbim bana nasip eder inşallah. 

Korkuyorum, tahmin edemeyeceğiniz kadar çok korkuyorum. Yapabilir miyim? -Elimden gelenin fazlası için çabalayacağım. Hayaller için, yeniden ayağa kalkabilmek için bir amacım olmalı ve evden biraz olsun dışarı çıkıp bir şeyleri yapabildiğimi görmeliyim. Ailemin, dostlarımın ve de fizyoterapistlerimin eseri bu durum. Onların desteklerine minnettarım. 


Dilerim her şey hakkımızda en hayırlı şekliyle olur. Yeni bir döneme girdik belki de, dostumla ve tüm ülkemle. Hani şu yeni ay retrosu falan geldi geçti ya Mart'ta, ondan sonra çok duygu karmaşasına girdik durduk. Kendim adına zorlu bir Mart olduğunu da söylemiştim ya hani. Hayırlısı demeye devam... :) 

Okuduğunuz ve orada olmaya devam ettiğiniz için teşekkür ederim. Yeni bir hafta, mutluluk ve güzelliklerle beraber hayırlıca gelsin. Sevgilerimle... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)