14 Eylül 2016 Çarşamba

Biz Yenilendik, Bayramlar Eskimedi...


Bu bayram cidden şöyle düşünüyorum, biz kendimizi yeniledik galiba bir noktada. Hayır çocuklara devrettik diyorum da, hani nerede bir çocuklu aile gelen giden? Bizden tarafa yok değil ama az valla, herhalde onlar da çok iyi bir bayram yaşamıyor. Odamın camından görünen bir park var sitemizin arkasında, orada çocuk sesleri duyabildiğime sevindim bu bayram odamda bulundukça yine... Onun haricinde benim için, fazlasıyla sıradan ve sakin geçti bayram...

Sosyal Medyaya Baktım, Bol Bol; Kimin zaman tüneline, fotoğraflarına bakıyorsam, her bir arkadaşım veya akrabam bir başka şehire tatile gitmiş. Tabii çocuğunun yararına olarak, aile ve akrabalarıyla görüştürüp de bizim küçüklüğümüzdeki bayram kültürünü devam ettirmeye çalışan arkadaş ebeveynlerim ve akrabalarım da var. Bir noktada biz yenilendik diyorum bu sebepler çerçevesinde efendim; bayramlar yerinde duruyor, günü geliyor geçiyor ve gidiyor her sene... Biz yeniliyoruz kendimizi, hayat şartlarına ve tahammül sınırlarımıza göre...


Yıllar geçti, hayal koşulları değişti. Bayramlarda tatil yapan kişilere de kızamıyorum ki, haftanın 6 günü çalış 1 günü dinlenmeye uğraş, sonra yeniden 6 günlük bir maratona başla... Derken o maraton nasıl yakıp yıkıyor kimbilir. bir yerde de fırsat buldukça gezmek ve dinlenmek gerekiyor. 12 ayın 11'inde zaten akrabalarını görmeye çalışan kişilere de hak görüyorum bunu, bulduğu fırsatı dinlenmek için ayırmayı... Bu çalışma şartlarını içeren bir sistemde bir şeylere yetişmeye çalışmak fazlasıyla zorluyor insanı, artık daha iyi anlıyorum...

Bir de kabul etmeliyiz ki; geçmişte anne ve babalarımızın her şeye yetiştiği kadar yetişemiyoruz hayata artık. Bu teknoloji mi tüketiyor bizleri, yoksa biz mi tahammüllerimizi yitiriyoruz. Dünya sanki müthiş kötü bir yer oldu ve biz üzerinde inatla yaşamaya devam etmek zorundayız. Bu kesmekeş insanda tat bırakmıyor galiba, herşeyi aceleye ve olsun bitsine getirmeye zorluyor artık hayat hepimizi...

Nerede eski bayramlar dememizin sebebi bence bunlardan işte. Şartlar, koşullar, teknoloji ve de tahammül sınırlarımızı fazla aza indirmelerimiz. Eleştrim hepimize, gördüğüme ve hissettiğime. Dünyayı bir noktada hepimiz bu hale getirdik. Yapmamız gereken biraz daha az tüketmek, mesela teknolojiyi veya teknolojinin her şeyinden faydalanma sevgimizi aza indirmek gerek. Daha çok kitap okumalı, doğaya ve insana yönelmeli günler olsun. Olsun ki, hayatın her günü bayram gibi geçsin diliyorum... :)

Ben bu bayram, yine ilk günden bayramlıklarımı giydim, bayram beklentimi oluşturdum ama birkaç senedir olamadığı gibi bayram havasında geçiremedik. Ama yine de sağlık, mutluluk ve de huzur vardı şükür ki evimizde. Üstümde taşıdığım kıyafetlerle o heyecanı kendimde tutmaya çalıştım, 3 gün boyunca. Gelen gidenimiz azdı, zira başka başka sebeplerden pek kimseler kalmadı şehrimizdeki akrabalarımız ve dostlarımızdan. 4-5 hane ancak gelebildi. Bana buna da şükür ki, kapımız hep kapalı durmadı. Ya onlar da gelmeseydi? Değil mi ama... :)

Yani kıssadan hisse, geçmek bitmek üzere olan bayramınızı kutlar, büyüklerin ellerinden küçüklerimin gözlerinden öperim. Bayram fotoğrafım İnstagramda bu arada ve İnstagram'da da yazdığım gibi; Beni hayatının bütününe sığdıran sevdiklerime ve içi sevgi ve barış dolu insanlara o fotoğrafım... İyi ki varsınız. Her gününüz bayram tadında, ama eski bayram diye adlandırdığımız bayram tadında geçsin inşallah. Sevgilerimle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)