9 Ağustos 2016 Salı

Kekova Tekne Turumuz; Bir Hayal Gerçekleşti, Beklenmedik Anda

Bir hayalim gerçekleşti dünden önceki gün(07.08.2016), tekne turu yapma hayalim tamamdır şimdi. (2013 yılından beri burada da tuttuğum Yapmak istediklerimin listesi adlı yazım burada.) Bana anısını saklamak, hatırladıklarımı yazmak ve o anın hazzını en ince ayrıntısına kadar saklamak kaldı şimdi...




2012-2013'ten beri istediğim ama son 2 senedir artık olamayabileceğine de inanmaya başladığım bir hayaldi, 2 gün öncesine kadar. Sonra birden hiç beklenmedik anda, Antalya-Kaş yolculuğu yapılmış ve Kekova'da denize girmeye karar verilmişken tekne turunda karar kılındı. Bu güzel hayal gerçekleşirken emeği geçenler, Hatice yengem, Mehmet dayım, İncim, Merom, Tolga, Annem, Babam, Kağanım, bu hayalin gerçekleşmesinde eşlikçilerim oldu. :)

Bir hayal gerçekleşirken yaşamın ortasında, kıyısında ve de tam içinde gibi hissediyormuş insan; bir kez daha anladım. Sevdiklerimin de yanımda olmasıyla bu hisler kaça katlandı bilmiyorum, ağzımı kulaklarımdan alamadım: hem şaşkınlık hem de mutluluktan. Beklemiyordum çünkü, belki hiç olmaz ama bir gün inşallah diyordum. O günün geldiğini bilemezdim ya işte. :)

Bir benim için değil, Merom, annem, babam ve Kağan'ım için de ilkti bu. Plansız ve de apansız gerçekleşti. Annem ve babam haricinde bilmiyordu kimse tekne turu yapma hayalimi. Gerçekleşirken öğrendi yengemler de, mutluluklarımız katlandı iyice. Mutluluklarımızı bir kıldık o gün, yine...




Merom da küçükken binmiş tekneye ama hatırlamadığı kadar küçükmüş. Bu tekne gezisi beraber gerçekleştirdiğimiz bir diğer ilkimiz oldu dostumla. :) Beraber denizin ortasında olmak ve bu hazza varmak çok güzeldi. Biz beraberken herşey güzel. Nice beraber ilkleri ve birliktelikleri gerçekleştirmeyi hayal ediyorum ve kuruyorum ben ve gerçekleşeceğine de inanıyorum işte..

Kekova eski medeniyetleri içinde barındıran bir yermiş. Tekne ile o depremlerle yıkılmış eski medeniyetlerin parçalarını görerek gezmek, hele ki bir hayalin içinde, pek değişik bir histi. Daha öncesinde de Perge Antik kentini gezmiştik 2014'te, ama denizin içine yıkılmış parçalarıyla Kekova daha değişik ve de kendine has bir etkileyiciliğe sahipti. Kentsel kalıntıları fotoğraf makinesi ile annem çekti, Gemlik'e evimize döndüğümüzde bilgisayarımda düzenleyip bilgisayardan aktarmayı düşünüyorum buraya. Ben şimdi yine Annemin telefondan yazıyorum dostlar. :))



O gün ilk defa bir koya bir tekne ile demir attık ve bu tekneden denize girdi benim haricimde sevdiklerim. Benim oradan denize girip çıkmam mümkün olmadığı için ben girmedim denize. Ama izlemek bile paha biçilemezdi bence. Denizin üstünde iken, büyüleyiciliği daha etkinmiş denizin. Ve bu deneyimin bir daha tüm gün olmak üzere deneyimlenmesini istiyoruz ailecek aynı kadro, kısmet olursa başka bir yaza tabii ki... :))

Denizin ortasında bu hayal gerçekleşirken neler geçmedi ki aklımdan; kendimi daha güçlü ve diğer hayallerimi daha gerçek kılabilir hissettim öncelikle. "Bu hayal gerçekleşiyor ve de bir yerden hala devam ediyorsak hayata, sebeplerim ve sevdiklerim yanımda her gün daha fazla destek olmak için çabalıyorsa, yaşama amaçlarım var ve bunlar gerçekleştikçe ben kendimi tam hissedebiliyorsam, nice hayallerimi ve de yaşam amaçlarımla hayatıma daha sağlam devam edebilirim." dedim.



Sonra o gün bir koya demir atmış denize gireceklerken, babam seneler önce biz küçükken Armutlu'da denizin derinlerinde demir atmış kayıklara kadar bizi götürüp üzerine çıkartıp atlattığı gibi, Kağan'ımı kucakladı ve de teknemiz demir atar atmaz suya atladı. :) Korkmasına rağmen başlangıçta, atladıktan sonra çok sevdi bu olayı Kağan. Bir daha atlamak istese de dönmek üzere iken vazgeçti sonra. Şimdi hala istiyor bazen tekneye binmeyi, tekneden atlamayı... :)

İlkler bitmedi ki o gün, annem derinlikten korkmasına rağmen gidip gelen cesaretine karşılık verdi Kekova'nın koylarında korkusunu biraz olsun atarak derinlerde yüzmeye başladı. Kıyıya kadar gitti, tekneye kadar geldi. Bugün her sabah gitmeye çalıştığımız plajda iplere kadar yüzdüler, yetmedi Kağanım ile beraber de dede-anneanne-torun gittiler derinlere. :)

İncim ve Kağanım ise, Tekne Turu günümüzün en büyük sürprizleri oldular. Zira küçük gönüllerinde öyle cesaret varmış ki ikisi de bir yüzdüler o derinlikte; izleyen bendim ama inanın bu üç cesaret temsali canlarım sayesinde kendimi denizde gibi hissettim... :)



Kıyıya dönüşümüz bilinene huzurla dönüştü, beraber güzellikleri biriktirip hayalleri gerçek edişimizin mutluluğuyla dönüştü. Meromla Kağanımla İncimle olacağını tahmin etmediğim bu yolculuk, dönüşte de Meromla kucaklaştıkca anlamlandı iyice benim için.

Hayat anlamsız ve amaçsız değil, amaçlar uğruna ve de güzellikler için çabalıyorsak güzel ve özel.. Benim hayatım hayatımdaki insanlarımın ve de amaçlarımın sayesinde çok güzel ve özel... Şükürler olsun.

Antalya'dan Sevgilerimle... :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)