24 Mart 2016 Perşembe
Bazen Anlayamıyorum, Anlayamıyoruz
"Bazen Anlayamıyoruz; Hayatı, bu bozuk düzeni, düzenin düzensizliğini ve nicesini..." Demiştim, hafta başında (21.Mart.2016 -13:44), kendi kendime. Devamını bambaşka getirmiştim ama, aslında bir gidişatı daha vardı bu sözlerin içimde...
Mesela anlayamıyoruz bazen;
Herkesin standart olarak belirlediği değerleri anlayamıyoruz mesela, değerlerin ve kuralların sevgimize ve hislerimize kilit vurmasını anlamıyoruz mesela...
Sonra aslında standart değer olması gereken esas noktaların da büyük sapkınlıklar ile ezilip geçilip, kocaman hayaller üzerine kurulan dünyaları yıkıp geçebilmesinin mantıksızlığını. Ve bu mantıksızlığı seslendirmeye çalışırken, inadına yitip giden çocukların hayallerinin üzerine oynanan kumarları izlemenin acımasızlığını... Demek istediğim açık, bu paragraflarda pedofili idi konum...
Bir çocuğun gözünde gördüğüm mutlak mutluluğu, söndürmeye hevesli birçok büyüğün varlığını anlayamıyorum. "Hiç mi çocuk olmadınız, hiç mi acı çekmediniz?" diye haykırarak sormak istiyorum. Öyle ya, normali şudur bana göre; çocuksunuz, çektiğiniz bir acı veya mutsuzluktan doğar meslek seçiminiz. Ve ileride neyi yapmayacağınızı büyütürsünüz daha çok içinizde...
Acı çekip sevip sevdalanan ama asla kavuşturulamayan abi ablalarınızı görür de, "Ben büyüyünce, bu kadar katı olmayacağım." dersiniz. Öyle ya, baba ve annenizin veya büyük büyük nenelerinizin dedelerinizin size yaptıkları yanlışı görür de "Ben bu yanlışı kendi evlatlarıma ve torunlarıma yapmayacağım." dersiniz...
Çocuk olmak çok basittir, esas zorluk büyüyünce başlar. Mutlak mutluluğunu sürdürdüğün değer çizgilerini unutmak, karaktersizliği doğurur bence... Bu karaktersizlik kolaya kaçılan yoldur, güçsüzlüktür bana göre. Savunmasızı savunabilmek, güçlü durmaktır. Savunmasıza bir de ben vurayım demek, baştan aşağı güçsüzlük göstergesidir.
Ülkemde çocuklarımıza daha en baştan sorunlu bir hayatın çizgisini çizen büyüklerimiz hakim olmaya başladı. Korkuyorum, gençler kadar geleceğimizden korkuyorum. Ve anlayamıyorum; yüzlerinde hayatın ışıltısı olması gerekirken ve kirlenerek oynayıp eve döndüklerinde annelerinden azar işitmesi gerekirken, çocuklarımız hayatın acımasızlığıyla tanıştırılıyorlar. İnsanın izleyen olması ne kadar berbat bir his, üstelik ülke büyükleri dediklerimizin de bizler gibi izlemekten başka bir şey yapamadığını görerek...
Sizde benim gibi anlayamıyor olmalısınız; aynı gün içinde, bir ülkede kaç tane daha rezalet içerikli sözler ve cümlelerle karşılaşıp da rekorumuza rekor katabiliriz anlayamıyor işte insan.
Ve büyükleri koruyan yanları nasıl oluyorsa çocuklara gelince koruyamıyor. Biz bunu söylerken bile utanıyoruz, ya yapanlar; onlar nasıl utanmıyorlar?
Anlayamıyorum dediğim birkaç üstünkörü geçeceğim maddeler daha var;
Zenginlerimizin yapması gereken birçok kişiye sessiz sessiz yardım edip, güzel bir profil çizmekken; paralarıyla kendi yurttaşlarını ezen bir sürü kişileri ekranlarda görmemizin mantığını...
Bir ülkeyi ve milletini paraya pula taptırıp da, değerlerden ve düzgün bir yaşam standardını baştan aşağı değiştirecek kavga ve ağız dalaşı dolu programları yapmanın mantığını...
Eskiden bizim ne dizilerimiz vardı diyip de, yarışmaları izleyerek kafamızı ve hayatımızı oradan buradan aldığımız kavga sözleriyle doldurup taşırmamızın mantığını...
İnsanı ayrıştırmaya ve yakın gördüklerimizden başka kimsenin acısını sahiplenmemeye and içmiş tavırlarla aynı ülkede ayrı bölgelerde göç ediyor ve uzaklaşıyor oluşumuzun mantığını...
Hayatı yaşamak için değil, sadece ölmek üzerine bir hayat kurmalarına izin vermiş olmamıza. Hayatımızı buna göre yönlendirmemizi normalmiş gibi kabul ettirmelerini...
Ve daha nicesini anlamıyorum, anlamıyoruz ve anlamayalım da... Daha fazlasını yazmaya canım yok, içimden gelmiyor. Bitsin bu yazı da burada. Yalnız unutmadan; Pedofili bir suçtur ve bunu söyleyemeyenin kişiliği bozuktur!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)