19 Ekim 2015 Pazartesi

İngilizce'ye Ve İngilizceme Dair...

Yeni haftanın ilk gününde İngilizce konuşalım istedim. Zira bu aralar çalışmalarıma geri döndüm. Mutllu bir hafta olsun... :)

Bu aralar, İngilizce çalışma çabalarıma geri döndüm. Sebebi bellidir ki, bir süredir ne bu kadar ayrıntılı çalışabilir olmuştum yaz sebebiyle falan ne de eskisi kadar bilgisayarda yabancı dizileri izlemeye fırsat bulabiliyordum. Cnbc-e ve E2 tarzı kanallardan izlediğim dizilerin nabızlarını tutmaktan vazgeçmedim elbet, ama İngilizce'ye de eskisi gibi ağırlık vermem gerektiğini düşünüyordum ne zamandır. Zira eskisi kadar çok kelime bilmediğimi farkeder olmuştum, aklımdan uçmuş gitmiş çoğu klasik kelimelerin haricinde aklıma yazdıklarım...


Derken günü geldi de başladım, birkaç haftadır klasik konulara değinirken kelimeleri de yeniden öğrenmeye çalışıyor duruyorum kendimce. Pek de zor olmuyor tabii, ilkokul çağımdan beri İngilizce'ye basit veya orta derece'ye yakın olacak derecede hakimim biraz neyse ki. Ama uzak durdukça herşey unutulmaya mahkum olabiliyor bu tarz şeylerde...

Üst resimde bulunan üst raftaki defter ve küçük kitaplar, benim ingilizce çalışmamdaki yardımcı küçük araçlarım. Hepsini ortaya döktüm 1 aydır ama bir tek şu hikaye kitaplarıma el atamadım yeniden işte.. Bunların yanı sıra, 3-4 tane de İngilizce dil kitabım bulunmakta... :) Resimde gördüğünüz rafta altta bulunan turuncu defterde ise, en başından kendime İngilizce Defteri tutmaya başladım işte bir süredir; hem belli başlı konuları hem de kelimeleriyle örnekleri içeriyor defterim...

Kelimelerle Aram Açılmış Mesela;

Dillere ve İngilizce'ye karşı takındığım tavır şu benim için daha çok, dil konuşmanın bana verdiği mutlu edici bir his hakim ve bu duruma gelmeyi çok istiyorum ne zamandır... Ama ne yazık ki o mertebeye ulaşmam da bu aralar mümkün değil. Dediğim gibi, kelimelerle aram açılmış mesela. Bir kelime duyduğumda eskiden, İngilizce'de karşılığı şudur diye geliyordu aklıma. Zihnime yerleşmiş her basit sözcükten bahsetmiyorum sadece, incelikli ve marifetli sözlerden de bahsediyorum... Ki bunun karşılığı neydi dediğiniz çoğu kelimelerin o anda gelebilecek türden aklımda bir sürü kelime bilgim hakimdi benim.

Ama en basitinden bildiğim bir sözcüğü unuttum geçen hafta. Fizyoterapistim Tamara abla yabancı, biliyorsunuzdur okuyorsanız yazılarımı eğer. Kendisi Gürcü ve bu benim için büyük bir fırsat; hem dil konusunda hem de değişik bir kültür öğrenmek konusunda. Her türlü fırsatımı değerlendiriyorum, Tamara ablamı da çok seviyorum. Her iki taraflı sohbetlerimiz de fikir alışverişlerimiz de oluyor yanii... Çok şükür, Allahim bozmasin... Ve dil konusu yeni kültürler öğrenme hevesim sebebiyle de delicesine hakim olmak istediğim noktalardan biri. En azından İngilizce'ye de Türkçe kadar hakim olmayı istiyorum şimdilik...



Geçen şöyle bir durum oldu; fizik tedavim bitti ve yerde oturma pozisyonu çalışıyorduk Tamara ablayla yine. Belimdeki ve ayaklarımda ataklarım sonrasında oluşan güçsüzlük sebebiyle, yerde oturmakta zorlanıyorum bir süredir. Yer yatağının ucunda oturma çalışması yapıyoruz her ders sonrasında bu sebepten ötürü. Geçen hafta bu sırada iken, kürek kemiğime yel girdi. Tamara ablam sağolsun masaj ile rahatlatmaya çalıştı beni. Yine masajı o kadar etkili geldi ki, "Ellerin sihirli geldi yine Tamara abla" dedim. Bir an anlamadı ve "Sihirli nedir?" dedi. Ve benim kafamda maalesef hemen ışık yanmadı.

O an düşünürken, "keşke şu an İngilizce karşılığını hatırlasam da söylesem, ne müthiş olur ve ne mutlu olurum valla." dedim sesli halde. Ve aklıma nedense "Wizard" kelimesi geldi. Aslında o olmadığını hissetmeme rağmen, söyleyiverdim. Sonra annemle Tamara abla beni yerden kaldırana kadar bunun dalgasını ve komedisini yaptık beraber. Tamara abla bu mutluluğumu gördü, "Ve seni çok iyi anlıyorum, feci mutlu hissettiriyor değil mi?" dedi. Durum cidden de çok mutlu edici idi...

Sonra kalktığımızda, Tamara abla gitmeden önce bir internete bakayım dedim telefondan. O da sağolsun bekledi. Eğer gerçekten doğru kelimeyi seçmiş olsaydım -yani o düşündüğüm anda bildiğim şeyi hatırlasa idim- internetle kendimi onaylamış olup daha da mutlu olacaktım. Ama ne yazık ki doğru değildi; Wizard'ın karşılığı büyücü idi, Sihirli kelimesinin karşılığı ise Magic... İşte bunu görünce dank etti bana da ve bildiğim bir kelimeyi dahi karıştırdığıma şaşırdım bende. Gün içinde ve sonrasında da, "Tabii Magic ya, Ah Didem!" diye diye dolandım durdum... :)

İşte o günden öncesi bir yana sonrasında daha da gayretli olmak üzere, kelimelerle uğraşmaya devam eder oldum yeniden. Olur mu olmaz mı bilinmez, ülkemde bile olsa bir yabancı ile karşılaştığımda konuşmak istiyorum. Dil bilmek, belki garip gelebilir ama aslında birçok kültürle ve birçok bilgiye de açılan bir kapıdır dünya üzerinde. Bu başarmanın güzelliği de değil ya, garip şekilde güzel bir uğraş işte... :)


Bugün böyle bir yazı oldu, bunu yazmak istiyordum geçen haftadan beri. Siz dil bilmek için uğraş veriyor musunuz? Yabancı bir ülkeye gidecek olsanız da olmasanız da, karşınıza çıkan bir yabancının dilini bilmek ve onunla anlaşabilmek size de güzel geliyor mu benim gibi? Dil konusunda fikirleriniz neler, bilmekten mutluluk duyarım. Benim İngilizce, İtalyanca ve İspanyolca'ya merakım var en çok. Yazmayı istediğim tarzda bir yazı idi bu da. Aklıma estikçe devamı gelir belki.

Dilerim ne kadar çok dil bilsek de bilmesek de, anlamaya çalışmaya devam ederiz böyle birbirimizi. Daha çok dil; daha değişik kültürler ve daha çok mutluluk demek... Sevgiler... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)