24 Ekim 2015 Cumartesi

Bu Aralar Hep Böyle, Kapıldık Gidiyoruz İşte - Ekim 2015



Bu aralar hep böyle; örmeye, örgü iplerine fena takılmış haldeyim. Dayanamıyor bir elime alıyorum, hadi bir sıra hadi bir sıra daha derken kendimi kısım kısım ördüklerimin çoğunu ya bitirmiş buluyorum, ya da birçok hata yapıp yeniden söküyor buluyorum. Birkaç gündür rahatsızlığım ile de başka bir şey yapasım gelmiyor, ya televizyon izliyoruz Kağanımla veya ayrı ayrı, ya da kitabımı alıyorum elime Kağanımın yanında vakit geçiriyorum. Her iki koşulda da bir süre sonra, elimde yine örgü ile buluyorum kendimi. Bu durumdan ötürü epey mutlu olurken, bir bakıyorum ki akşam olmakta ve ben örgü örmekten, tv izlemekten veya kitap okumaktan başka bir şey yapamamışım...


Mesela dün işte; gerek Kağanımla gerekse de televizyon izlemeyle uğraşırken elimde sürekli örgü vardı neredeyse tüm gün. Daha sonra ipi yumağın içindeki ucundan almış olmamdan ötürü yaptığım hata ile, ipimin diğer ucunun karışması sonucu ucumun karışmış olması ile karşı karşıya kaldım. Öğleden sonra hava kararmaya yakın, Kağanım uyurken ve bende başında üstünü başını kontrol ederken, akşam yemeğine kadar düğümleri çözmek ile uğraştım durdum. Öyle bir iki yer değil ki, her yeri dolaşmıştı. Yemek sonrası önce babamın desteği daha sonradan da Sakine teyzemin yardımı ile, akşam üstünün çoğunu ip çözmek ile geçirdik. 

Dur durağım yok, bazen taktım mı takabiliyorum işte. :) Ördüklerimi bitirdiğimde sonuçları da burada olacak inşallah. Ama dün kendimi epey yordum farkedemeden, biraz yavaş olursam iyi olacağına karar verdim o sebepten. Bugünden itibaren biraz daha yavaş gitmeye karar verdim o yüzden... :)


Bu aralar hep böyle; iki şarkıcının şarkılarını dinliyorum daha çok, biri Göksel diğeri Haluk Levent. İkisi de sevdiğim şarkıcılardan. Yukarıdaki Göksel Cd'si ise, kaset dönemi bitti biteli ilk ve şu an tek sanatçı cd albümüm oldu kendisi. Pelin'imin bu doğum günümde hediye ettiği 2 kitabımın yanında gönderdiği güzelim albüm. Mayıs ayında 1 gecelik İstanbul maceramızda, albümden "Denize Bıraksam Kendimi" şarkısını ikimizin de beğendiği aklında kalmış arkadaşımın. Ve albümü hediye etmek istemiş bana. Tekrar sağolsun canım arkadaşım, ki bu doğum günümde hediye açısından epey şanslı idim; annem ve babamdan kitaplarım, Antalya'dan pastalar, ablamlardan süprizler falan. Sağolsunlar ve varolsunlar hayatımda sağlıcakla ve mutlulukla inşallah... :)

Göksel cd'me geri dönünce; Temmuz'dan beri yeni yeni hakim olabildim kendisine ve bu sıralar bir şarkıya takmış bulunmaktayım albümden. Nedendir bilinmez, insan taktı mı takar işte. Bu aralar Haluk Levent'in birkaç şarkısına, Göksel'in de bu şarkısına taktım işte; Aşk Kahrolsun...


Bizim evde etkili ve çabuk gelen kışla beraber, soğuk algınlığı etkisi de hala sürmekte. Kağanım hastalığın etkisini üzerinden atamadı. Bende öyle... Birkaç gündür epey rahatsızdım ve canım fazla da bir şey yapmak istemiyor. Kağanım kreşe gidene kadar onunla takılıyorum, sonrasında ya akşama kadar tv karşısında takılıyorum ya da elimi meşgul ederek oturuyorum. 

Dedim ya bu aralar hep böyle diye; hastayız ve tam iyileşemedik, benim de Kağanımdan ayrılasım gelmiyor. Onu uyurken de, çizgi film izlerken de veya kendi kendine oyun oynarken de izlemek mutluluk veriyor bana. Allahım sağlık versin onlara, yani tüm sevdiklerimize... Ama bu arada hala derslere başlayamadım işte, bu durumdan biraz şikayetçiyim de. Ne halim var, ne de canım istiyor. Bir an önce iyileşelim de, ikimiz de şu kırgınlığı atalım üstümüzden diliyorum...


Ve bu aralar hep böyle diyebileceğim son şey; canım ablamın ehliyet belgesini aldı alalı yediğimiz kutlama tatlıları. En son bu hafta başında toplandık bir araya ve pasta ile bu ehliyet kutlamasını nihayete erdirdik. Elbette bizim evde bilindiği gibi pastaları Kağanım üflüyor, yine kuzum üfledi maşallah... :) 

Ablam ehliyetini alalı 3 hafta oluyor çok şükür ve haftada 1 gün bunu kutlamış gibi olduk bizde 3 haftadır işte ufak tefek şükür tatlılarıyla... Şükür sürüyor da 3 haftadır, rahatlıkla sağlıcakla ve de mutlulukla. Allahım kazasız belasız sürüşler nasip etsin cümlesine de inşallah.. Bu aralar yola çıkan bir sürü yeni sürücü unvanına sahip kişiler var, ablam gibi. Allahım ablama da, isteyen herkese de nasip etsin dilerim; kazasız belasız ve mutlulukla araba sürmeyi. Ablamın da ailemin de ve cümlemizin de, yüzünden gülücükler eksik olmasın inşallah; sevgilerimle... :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)