8 Mayıs 2015 Cuma

Zayıflamışsın Dediler...


Geçen hafta düğün öncesi kalabalığımız olduğu için, bu telaşımıza Yalova'daki tedavimi de katmayalım diye 1 hafta ara vermiştik. Bu hafta başında kaldığımız yerden devam ettik yine. Hatırladığımız kadarıyla son 3 seansım kaldı, yılda 60 seans hakkımızın ilk 30'unu doldurmamıza. İlk 30 seansı doldurduktan sonra ne mi oluyormuş? Tekrar kontrol ediliyor ve rapor veriyorlarmış. Söylediklerine göre; vermeyebilirlermiş senelik diğer 30 seans hakkımızı, inşallah verirler Uzay Terapi'nin bana epey faydası dokundu malum... Bu durumun karmaşıklığına daha sonra başka bir yazımda değinirim inşallah...


Zayıflamışsın Dediler, Beni Çok Mutlu Ettiler...


Kısa bir bildirimden sonra; "Bana Zayıflamışsın Dediler" diyerekten, esas konuma geçmek istiyorum. Kilolarımla ilgili resimlerimden ne kadar haberdarsınız bilmiyorum ama, cidden zayıfladığımı düşünüyorum bende zayıflamışsın diyenler gibi. Çok uzun zamandır görmemiş olan kişiler, şimdiki halime de kilolu diyebiliyorlar. Ama 1-2 sene öncesinde görüştüğümüz kişiler, şimdi beni gördükçe "Cidden zayıflamışsın, iyi gördüm seni." diyorlar. Çok şükür iyiyim, diyebiliyorum bende. :)

Kilolarım beni epey zorlar konumda iken kendime dikkat edeceğime karar verdiğim için, bir değişiklik olmaya başladığından itibaren hissedebilir hale gelmiştim zaten. Ama uzun zamandır direncim de artmış durumda şimdi, zayıflamanın verdiği rahatlama çok başka biliyorum yeniden... 


Bu haftanın başında, Pazartesi günü yani, havaların da güzelleşmesiyle beraber tişört giymelerime başladım. Boğazlı bol tişörtüm ve eşofman üstü tişörtlerim haricinde, ince tişörtler giymeye başladım. Havalar ısınıyor artık... Ve Yalova'da Aktif Fizik'de, fizyoterapistlerim ve beni tanıyan kişiler "Üstüne giydiğin tişörtle iyice zayıfladığın ortaya çıkmış biliyor musun? Çok güzel zayıflamışsın, zayıflamıyorum diye düşünme." dediler. Tabi bende bir mutluluk hali falan. "Bunu sık sık söyleyin olur mu?" dedim bende. Tabii ilk işim; Uzay Terapi sonrası, andülasyona inmeden önce ayna bulmuşken son durumumu fotoğraflamak oldu. Belli oluyor mu karnımın düzleştiği sizce bilmiyorum ama, ben epey hissediyorum. Şimdilik öncesi-sonrası yapamıyorum resimlerle ama onu da yapmak gerek bir ara...

Öncesi olarak gösterebileceğim bir fotoğrafım var mı diye düşündüm bu yazıyı yazarken, var ama bilgisayarımda yok. Harici belleğimde var. Önüme öncesi yapabileceğim fotoğraf olarak bu yazımdaki halimi önerebilirim. 

Şimdi bende "Bir hayli kilo vermişim cidden" diyebiliyorsam da, aynı zamanda "Daha da kilo vermem gerek," biliyorum. Ve bir de bu kiloları verdikten sonra, koruması var. Ama yapacağıma daha da çok inanıyorum ben. İnsan bir şeyleri başarabildiğini görünce, daha çok sarılıyormuş. Ve öncesinde de mutlaka sabırla istediğini gerçekleştirebilmek için sarılması gerekiyormuş; geleceğine, umuduna ve başarabilme inancına... Başlarda zor diyordum zayıflamak için, ama meyvelerini toplamaya başladım çok şükür. Sizce de değişim var mı? :)


Haftaya mutluluk ile başladık böyle işte. Zayıfladın dediler, beni çok mutlu ettiler... Sonra akşamına döndüğümüzde, kuzum Kağanım hasta oldu. Hafta başından beri hali yoktu ve sık sık ateşlendi. "Hasta oldum ben" diye diye dolandı evde. Artık neresinin ağrıdığını da söylüyor bizlere. Bize dişleri sıktırıyor gün içinde sürekli. Evin içinde bir çocuğun olması, zor olduğu kadar eğlenceli de... :) 

Neyse ki haftanın ortasında toparladı durumunu ama huysuzluğu geçmedi kuzumun. Bugün ve dün biraz daha iyiydi ve şimdi de anne ve babasıyla evinde canımın içi. Öyle büyük tavırlarıyla karşı karşıya kalıyoruz ki bu sıra, görseniz içiniz gider. Maşallah demekten dilimde tüy bitiyor bazen... 

Canım benim, fotoğrafta da bizler gibi telefonla takıldı yatmadan önce o gün. Dedesi eski telefonunu şarj edip verdi eline. O da biraz baktı yatağıma yatıp, ben gibi bakındı biraz ve koydu kenara. "Uyuyacağım" dedi ve uyudu kuzum. Biraz uyumadan önce güldük birbirimize ve konuştuk beraber. Diyeceğim; bu sıra daha çok büyüdüğünü hissettirir hale geldi, daha çok birey olduğunu belirtmeye çalışıyor bize. :) 


Çok şükür ki, iyi geçirdik işte bu haftayı da. Derslere ağırlık vermeye çalışırken, bir de biraz hayallerimden ötürü yapmak istediklerime odaklandım. Derken yazamadım... Aklımda kalan bir günü yazayım dedim bugün nihayetinde. Bir tek bu da değil, nice günler var da fırsat olmayınca yazmak da mümkün olmuyor işte. Haftasonuna giriyoruz yine, yarın görüşmek dileğimle mutlu haftasonları dileyeyim ben hepimize... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)