Bu sıra yine boşladım bloğumu biliyorum. Ancak 3 gündür içimde hiçbir şey yapmama isteği çöreklendi, ders çalışma esnalarımda bir türlü odaklanamıyorum. Ondan öncesinde de malum haftasonuydu, ailecek vakit geçirdik. Bu sıralar sadece kitap okumak ve yaşam belirtisi veren hareketlerden (Yemek yemek, su içmek, tv seyretmek gibi tembel işleri) başka bir şey yapmak istemiyorum. :))
Bu sebeplerden ötürü yazamadım bir süredir. Ne yaptıklarıma bakıyorum şöyle de; Annemle beraber yiğenim Kağan ile uğraşırken zaman hızla geçiyor. Ve bu sıra odaklanamadığım derslerimle başım belada...
Bir süredir elimde sürünen İtalyanca Aşk Başkadır'ı bitirmek üzereyim, birçok şeyin fotoğrafını çekmeyi seviyorum... Dışarıda iken önüme geçen bir çocuğun da, elimde okuduğum kitabın da...
Ders çalışmaya gayret etmekte ama bir türlü başaramamaktayım bu sıralar. Dedim ya biraz derslerle başım belada. Bir de neden bilmiyorum, kafamda bir sürü olaylar ve hayallerle geçiriyorum çoğu zamanımı bu sıra, normalden daha çok... Bu Resim zoraki çalışmalarımdan bir kare, ancak başarmış görünüyorum sanki de mi?
Bu da ders çalışma çabalarımdan bir an. Akıllı defterimin sayfalarının üstünde ünlü düşünürlerin sözleri bulunmakta, alt kısmında ise düşünürlerin kısa biyografileri. Bu söz de benim felsefe dersinden aklımda kalan en sevdiğim sözlerden biridir... :) Ve odaklanma sorununu bu sözden sonra iyice yaşadım o an. Neyse ki konuyu bitirmiştim. :)
Sanıyorum ders çalışmaya uğraşıpta başaramamamın nedeni ve isteksizliğimin nedeni, bunca yıl okumak ve sınavdan çıkıp sınava girmek. E bir de şimdi onca sene örgün öğretim gördükten sonra zor geliyor olabilir Açıköğretim. Benim düşüncem bu yönde en azından. Ama geçici olduğunu hissediyorum bunun. Sebebi sadece yorgunluk...
Geçtiğimiz Haftasonu güzeldi yine, bu haftaya her ne kadar sebepsiz bir yorgunlukla ve isteksizlikle başlamış olsam da... :) Ailemle beraber geçirdiğim her an gibi, çok değerliydi yine...
Yiğenimin ilk kez saçı kesildi bu haftasonu. Babam berbere götürüp, düzelttirdi saçlarını. Aslında hiç kestirilmeyecekti, uzasın diye. Ancak Saçları rahat vermiyordu, gözlerine giriyordu. Bundan sonra uzayacak saçları. Farkettik ki, saçları düzelttirilince tam erkek oldu. (Maşallah yiğenime) :)
Ve Cumartesi günü Carrefour'daydık, kısa bir süreliğine de olsa gezmeye gittik akşamüstü. Ben topluluk içindeyken, daha çok hayallere dalarım. Resim çekip o an'a bakarak iyice düşünürüm diye düşünmüştüm, Avm'den birçok an görüntüledim. Ama istediğim gibi resmi çekemedim. Ancak resimlerden birini düzenleyince hissettiklerimi anlatabilir diye düşündüm.
Hissettiklerim garipti bana göre. Topluluğun bulunduğu bir yerde, birçoğumuz düşünürüz; Bir insan topluluğu ve hepsinin ayrı ayrı dertleri ve hayat hikayeleri var. Hep aklıma gelen bu şeyler, bu Cumartesi daha yoğundu. Hayatları hakkında hayal kurdum, düşündüm. Nedensiz ve sebepsiz bir davranıştı... Ama bu düşünceler beni başka bir şeylerin merakına da daldırdı sonra, kendim ile ilgili. Ve sonra yine hayaller... Belki birgün açılırım burada, o içimdekileri dökerim... :)
İşte bloğuma yazamadığım 6 gün böyle geçti, Cuma gününden bu güne... Bir sonraki yazıda Görüşmek Dileğimle. Sevgilerimle... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)