11 Haziran 2022 Cumartesi

15 Yıllık Hayalim Gerçek Oldu - Haziran 2022

 

Bu hafta başında bir hayali daha gerçek halinde yaşamanın mutluluğunu yaşadım. Örgün öğretim üniversitemi bitirdikten sonra yaşadığım son atağımın üzerinden, hastalığım sebebiyle gerçek zamanlı bir işe giremememin hayal kırıklığını yaşadım seneler boyunca...

Zamanla alışıyor insan, buna da alıştım ama çalışmak benim için bambaşka bir hayaldi. Taa lisede son senemiz boyunca yaptığımız 1 senelik staj boyunca, gerçekten okul bitince kendi işimde olmanın hayalini daha derinden kurar olmuştum çünkü. :)


Ben hafta başında yarı zamanlı bir işe başladım, ablamın yanında yardımcı muhasebe elemanı olarak işi öğrenmeye başladım... (: Aslına bakarsanız bu kadar çabuk olması beklediğimiz bir şey değildi, en azından ben artık her konuşmalarımızı "inşallah olur ama bu zamana kadar olmadı, çok da büyük beklentilere girmeyeyim" modunda dinlemeye çalışıyordum. Sonunda oldu! Hem hayalimdeki gibi yarı zamanlı bir işim var, hem de şartlara koşullara nihayetinde uydu ve uydurulabildi... =)

6 Haziran 2022 Pazartesi günü ilk iş günümdü, 7 Haziran 2022 Salı günü de ikinci günümdü... :) 


Yeri ve zamanını kendimin belirlediği ve kazanabilir raddeye gelene kadar çok öğrenmeyi ve bu süreci planla sürdürdüğüm şekilde başarı yollarında ve hayallerim için sürekli devam edebileceğimi farkettiğim çizgide ilerlediğim Network Marketing işimi artık esaslı işim görmeye başlamıştım ki; hayata daha çok atılıp, rutin şeklinde sosyalleşip ek kazanç da sağlayabileceğim bir işim de oldu şimdi... 

Hayat çok garip. Zamanında "benim herkes gibi bir işim olacak, beni o mutlu edecek." derken, Network Marketing'in de gerçek bir iş alanı olduğunu ve de hayatımda beni mutlu edip çok önemli bir yere sahip olabileceğini sonradan farkettim. 

Şimdi gerçek zamanlı şekilde, iş mesaisi saatlerinde çalışıp eve döndüğüm bir işim de varken; NM işimde de güzel bir ekibim ve devam edebildiğim hayallerim iş saham varken, hayat çok da tam zamanında işliyormuş gibi geliyor. Belki NM ile tanışmadan önce olsa idi gerçek zamanlı işim de, kaldıramayabilirdim. Belki dayanamaz, belki de o ihtiyaç hali ile doğru dürüst karşılayamazdım.

Evet, birçok seferinde "ama olmuyor" dediğim ve üzüldüğüm halde; çok sonra olunca da kıymeti ve anlamı daha derin. Allahım belki de bu zamana kadar olan dersleri çıkarmam için bekletti beni bu kadar. Buna yürekten inanıyorum...


Hafta başında iki iş günü çalışıp bana düşen görevleri yerine getirdikten sonra, haftaya görüşürüz diyerek gerçek zamanlı işim adına haftayı bitirdiğim üzere yaşadıklarımı düşündüm durdum. Yıllar sonra beni en zorlayan tek nokta, yine erken vakitte uyanıp kahvaltı yapmak zorunda olmaktı. :) Haftanın ilk gününü tost yiyerek geçirdim, fakat hiç de önemli değil; bu kadarına da dayanabilirim. Sonrasında buna da alışacak mıyım göreceğiz.. =) 

Pazartesi günü erken kalkmak zorlamadı, Salı günü de öyle. Ama beni en çok şaşırtan Çarşamba günü "alarmım kurulu olmadığı halde 07:00'da gözlerimi açmamdı!" İnsan sadece iki günde yeni rutinine bir tek sebeple ayak uydurabilir değil mi? - Bunu çok istiyor ve senelerdir de bekliyorsa... :)

Pazartesi günü iş yerimden fizik tedavime Engelsiz Taksiyle gittim, hastanedeki saat 1 randevuma yetiştim. Tek başıma gidip tek başıma dönmek ayrı bir özgüven kazandırdı bu sefer bana. 

Sonra Salı günü iş yerinde sanki çok daha rahat ve de iyi hissettim, çabuk alışmış olduğumu garipsedim. Ama tam anlamıyla yaşadıklarımı, zamanı gelmiş de yaşıyormuşum diye hissettim. Bu hissiyatın yeri derin ve bulunduğum iş alanı itibariyle eve dönene kadar kendi içimde yaşamam gereken bir durumda. Bunu da tek başıma başardım... :))


2 günün sonunda, bu hafta için yapacağım işlerin bittiğini, haftaya görüşeceğimizi söylediklerinde mwmnuniyetle "tamam" Dedim. Hayalini kurduğum yıllardır beklediğim, sağlığıma ve hayatıma en uygun iş hayatı olduğunu düşünüyorum şu an "yarı zamanlı gerçek iş saatlerindeki işimi"... 


Ablama iki günün sonunda söyle dedim; "Cidden iyiyim ben. İki günün sonunda hem yıllardır istediğim gibi iş koşullarında  çalışıyor hem de kendimi yine işe yarar hissediyorum hayatın içinde. Bu çok iyi hissettiriyor." 

İşte tam da bu sebeplerle; belki de şimdi olması, en güzeli olmuş. Hayat bize sunulabilir doğrultusunda bazen geç gelen güzellikler yaşatıyor. Oysa ki kime ve neye göre geç bilmiyoruz... Sanırım bu zaman diliminde olması, önce NM alanında kendimi ispatlamak ve de buradaki mutluluğumu ve kabullendiklerimi yaşamak benim için en gereklisi imiş. Daha öncesinde girsem böyle bir işe buradaki yaşanmışlıklarımı ve de öğrendiklerimi bilemezdim. 


Allahim işini iyi biliyor. Ben daha fazla uzatmadan Rabbime ve bu işe vesile olan ablama ve de herkese teşekkür ederim.. :) 


İyi ki yer yer sabredemeyişlerime rağmen, sabretmeyi ve zamanını beklemeyi öğrenmişim... Hayat, her şeyi yaşamak ve onlardan ders çıkarmak için çok kısa derler. O sebepten Çevrendeki kişilerin yaşadıklarından ve de öğrendiklerinden de dersler çıkarmalı... Ben bu öğreti sebepli de buralarda olmamı değerli buluyorum.  


Dilerim ki birilerine motivasyon kaynağı oluyor ve de yıllar da geçse neler için hala istemeye devam ediyor diyenler oluyordur... Bu kıymetli, çünkü ben de okuduğum beğendiğim başarıları kendime motivasyon kaynağı görüyorum çoğu zaman...


İşte bilin istedim ki; bu hafta bir engelli daha sosyal hayata ve gerçek iş saatleri altında yarı zamanlı çalışmaya adım attı. İnanın 10 yıl geçse de geç değil. Hiç yapmaz ve çabalamaz isek geç, isteklerimizi görmez ve yeteri kadar ciddiye almaz isek geç...


Hayatta isek her şey için zaman var. Çok şükür bin şükür... :)


Not: bu yazıyı iki iş sahibi ve ikiden de fazla kendi uğraşı olan bir iş kadını yazdı. Adı Didem. Sizlere çok selamı varmış, kendinize çok iyi davranacakmışsınız... 🤗

Sevgiler...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)