31 Mayıs 2021 Pazartesi

Mayıs'ın Da Sonuna Geldik - Mayıs 2021


2021 Mayıs ayının da son gününden yazabiliyorum, sağlıcakla gitsin Mayıs da gelsin Haziran sağlıcakla inşallah... :) Bu sene ya ayların başlangıçlarını yakalar ya da ay sonlarında mutlaka bir yazıyla uğurlar oldum. Güzel bir gelenek oldu bence, bakalım sene sonuna kadar daim olacak mı; göreceğiz... =)


Geçen hafta başında, yeni evimize taşındığımız Ocak 2020'den beri kullandığım odamın yerini değiştirdik. Artık bir yan odada kalıyorum ve kendi yatağımla karşımdaki yataklı koltuk da ablamlara gitti. Bana Mercan halamların evinden daha geniş yeni yatak geldi. Sağlıcakla yatmayı diliyorum şimdi... 

Yatağım ve yatış pozisyonum değişeli bir hafta oldu ve hala tam anlamıyla yeni yatış şeklime alışamadım. Nispeten geçen hafta pazartesiden bu yana biraz olsun alışma emareleri varsa da, her sabah hala kasılmış halde uyanıyorum. Bacaklarım hiç rahat uyuyamıyorum daha...

İşin aslı 2018'den beri sol tarafıma yatmayı alışkanlık edinmiştim, öncelikle midem ve kalbim açısından böylesinin daha rahat olduğundan sebepti. Geçen hafta başından beri resmen sağ tarafımda yapışmış kaslarım yırtılarak açılıyormuş gibi hissediyorum. İlk günlerimi resmen birileri kol ve bacaklarımı öyle ölümüne çekiştirmiş gibi uyandım ki, imkanı yok o acılar gitmeyecekmiş gibi geçirdim günlerimi...

Çok şükür ki o şiddetli ağrılar fizyoterapistimin de dediği gibi geçti. Şimdi yerlerinde bir kas tembelliği diyebileceğim hareket etmekte zorluk çekme durumları kaldı. Umuyorum ki zaman içinde nasıl soluma yatmaya alıştıysam, sağıma yatmaya da öyle alışacağım inşallah... İşin özü şu ki, normal insanlar daha çabuk alışabiliyor ama kaslarını çalıştırmakta zorlanan ben daha zor alışıyorum. Acılara tahammül etmesi benim için biraz daha zor ama aslında iyi de tahammül edebildiğimi düşünüyorum. :)

Odamın yeni hali, pandemi başladı başlayalı Kağanım gelip kalmadıkça kullanamadığım yataklı koltuğumun gitmesi açısından da gayet ferah oldu. Zaman içine annem masamı bile bir kitaplıkla değiştirmeyi düşünüyor esasında. Öyle bir durumda odamda masaya ihtiyaç duyduğum zaman, salonda kullandığım portatif masamı kullanmayı düşünüyorum sonra... Değişiklik iyidir ve son durumdan bugün itibariyle memnunuz çok şükür işte. Umarım bir daha tek tarafa yatma durumum olmaz da, kaslarım çok iyi durumda çalışır ve yatağımdaki uykularımla kaslarım her defasında iyice dinlenebilir duruma gelir. Malum şu sıralar erkenden ve kolayca uyuyabiliyorum ama ona rağmen yorgun uyanıyor haldeyim...


Erken uyuyorum demişken; Mayıs 2021'in son haftasının ortasından beri erken yatma uğraşlarımı ciddiye alıp uygulayabilir durumdayım. Bunu içinde bulunduğum Farmasi ekibime borçluyum, çünkü beraber uyku düzenimizi oturtma kararı verdiğimiz bir arkadaşım var. Uyku düzenini oturtunca, sağlık durumlarımız da oturacak gün içindeki düzenlerimiz de bizce. Çünkü malum ki, kilo alma ve verme durumunun düzgün beslenme ile ilişkisi olduğu kadar düzgün bir uyku düzeniyle de doğrudan ilişkisi var! 

Düzenli uyku uyumayınca ne kilo verebiliyorsunuz ne de gününüzü verimli şekilde sürdürebiliyorsunuz. Ben bu sıra oldukça kilo almış biri olarak söylüyorum; sabaha karşı uyuyup, öğlen olurken uyanmak beni çok kötü etkiler hale gelmişti. Son dört gündür göz ağrılarım bile azalmış durumda resmen! En güzeli de bugün oldu; resmen öyle dinç uyanıp, kendimi gün içinde o kadar iyi hissettiğim bir gün geçirdim ki... Nazar değmesin; bundan sonra yatışım 12, kalkışım 9:30 inşallah.. :)

Ha muhabbet üstteki resimleri es geçmesin; Mayıs'ın bu son haftasında başladım işte, Nicholas Sparks'ın Aşka İnanıncs adlı kitabına. Uyku düzenimi ayarlama uğraşlarımda hep bu kitabımı okuyup uyudum sonrasında. İnsan bir kez düzensizliğe alışınca, eski meşguliyetlerini bile unutuyormuş ne yazık... Hatırlamaya ve iyi olan şeylere tutunmaya gayret ediyorum bu sıra... :))


Bu kolajdaki resimleri sayıyorum sağ baştan olmak üzere; yer yatağı salı günkü fizyoterapi dersimin öncesinden, Defnemin oturuşu Cuma gününden ve yatağımın yanındaki gece lambamın fotoğrafı ise Cumartesi'nin ilk dakikalarından... Beni bu hafta şu üçlü görüntüler ve benzerleri sakinleştirebildi işte...

Fizyoterapi derslerim çok iyi geçti ama derslerde de farkedilen çok fazla kasılmış olduğum idi yine. Ben derinden hissettim, fizyoterapistim İsmail yüzeyden... Derken ders bitti Salı ve Perşembe, Kağancım kendi derslerinde idi Defnoşuma koştum yine. İki ayağının üstüne oturmasına bayılıyorum bu sıra. Kaplumbağa desen yalan olmaz, saklıyor kendisini resmen kabuğuna!! :) Maşallah kuşuma... 

Gece okumalarımı ihmal etmedim, gündüz internet üzerinde araştırmalarımı sürdürdüm ve ben yine olabildiğince "ne yapabilirim" düşüncelerimi es geçemedim. İlerlemeye devam ettiğimi düşünüyorum, yerinde saymadığıma eminim... Ama hani siz elinizden geleni yaptığınız halde bazı şeyler de yolunda gitmez ya, o hissiyata kapılıp kendimi bırakmamam gerektiğinin bilinciyle savaşıyorum şu sıra...

Yani benim çevremde her şey çok güzel gidiyor aslında ama benimle beraber bu yola yüreklilikle çıkmaya heveslenen kesim hala kendini geri çekmiş durumda. Onlar da bu alanda boy gösterebilir, bana güvenebilir olsa; her şey daha yolunda gidecek aslında... Zor olan insanları denemeleri gerektiğine inandırmak meğerse, anlamaya başladım zaman içinde! :)


Ve dün, bir haftayı daha geride bırakırken; birkaç komşu ile apartmanımızın arkasında bitki çayı keyfi yaptık beraber... Uzun aralıklar içerisinde bir araya gelebiliyoruz, misal bundan önce görüştüğümüzde de bayramın ikinci günü idi! :)

Normalleşmeye çalışırken içinde bulunduğumuz dönem adına hassas da davranıyoruz, ama artık sosyalleşmek adına elimizi taşın altına sokmaya cesaret de bulabiliyoruz. Çünkü bıçak kemiğe dayanıyor, her birimiz affedilebilir çıkışlara başvurabilir hale geliyoruz...

İşte biz de dün küçük bir çıkış yaparak, açık havada bitki çayı içip sohbet ettik; başlamadan öncesinde fotoğraflar çektim ve birkaç video da çekip birleştirdim Reels videosu yaptım. Burada bulabilirsiniz o videomu da... :)

Haziran dilerim ki yasakların son bulmasıyla, iş emek sağlık ve de mutluluk bereketiyle evlerimize gelir... (Amiin) 

Bu arada dünü akşam üzeri ablam ve yeğenlerimle kapattık; çay keyfi yaptık beraber, ben kendi beslenme listemi düzenledim ve yeni haftaya da pamuk gibi uyandım. Dilerim daim olur, hiç bozulmaz kurulan iyiye doğru olan düzenlerimiz... :)) Sağlığımız da keyfimiz de hep yerinde olur...


Yeni haftaya ben bir sene öncesi ve bir sene sonrası karşılaştırması yapabilme imkanımla başladım... :) Haziran böyle bir farkındalığın sonrasında geliyor işte, o farkındalık şu ki; geçen sene canımı sıkabildiğim kadar, şimdi sıkmıyorum değiştiremeyeceğim mevzular karşısında. Aslında hayat hala aynı derecede yolunda gitmiyor çoğu zaman; kısmen ben yetemiyorum, kısmen o ne istiyor benden karar verememiş oluyor.

Sonuç olarak, bir sene sonra hiçbir önemi kalmamış canımı sıktığım o mevzu bugüne etki edemedi. Sadece canımı sıkıp o günümü heba ettiğimle kaldım belki biraz. 

Mayıs sonu Haziran başlangıcı öğüdü olsun o zaman; 1 sene sonra bir önemi kalmayacak şeyler uğruna canımızı sıkmayalım. Öyle bir ay olsun, ardından gelenlere de örnek olsun... :) 

Mutlu, umutlu, verimli ve bereketli bir Haziran olması dileğimle; hayırlı günler ve geceler diliyorum hepimize.
Sevgilerimle... =)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)