26 Ekim 2019 Cumartesi

Gece Kuşu'ndan Notlar #1 - Uzun Cümleler Ve Bir Hayal

Çok geçmesin ki, ben yeni bir seri oluşturuvermeyeyim! Nicedir bu konu benim de dikkatimi çekiyordu ki, madem öyle bu duruma bir son vereyim dedim... :)

Tarih; 26.10.2019, Saat; 00.40

Çoğu zaman, annemin ertesi güne bir daveti veya yolcumuz olacağı zaman oturup gece yazı yazmayı ayrı severim. Zaten en verimli saatler, sabah ve gece saatleri değil midir? Bu da bizlerin bir avuntusu belki de ama bir de gerçeğimiz şu ki, el ayak çekilince daha dingin bir şekilde hareket ediyoruz... 


Gece gece neden böyle bir seri başlattım  önce ona gelelim; 

Çoğu gece uykum gelene dek müzik dinlemek, film veya dizi izlemek, ya da Youtube'dan video izlemekle vakit geçiriyorum. Bunlar rutini birçok gecemin. Ama bazen de içimde bitmek bilmeyen sorgulardan sebep yazıya sarılıp Mail taslaklarımı dolduruyorum... :)

Bazısını da bloğuma yazabilirim o vakit değil mi? Dedim işte. İçimde kopan fırtınaları, bitmek bilmeyen sorgulamalarımı, içime çöreklenen mutlu anıları neden hep kendime saklayayım? Yazmak rahatlatıyor, bir şeyleri gerçek kılabildiğimi ciddi manada başarabiliyor hissettiğimi düşündüğüm alan burası diyorum ya... Kısacası, Allahın bildiğini kuldan saklayacak değilim ya! :) İşte sebeplerim bunlar...

** Ah Uzun Cümlelerim...

Sözde nicedir mevzuları uzatmamaya uğraşıyor ve çabaladığım ölçüde de başarılı oluyordum, ta ki yine bu yazıya kadar! :) Yok, ciddi manada eskisi kadar uzun cümleler kurmuyorum. Yeri geliyor hala kuruyorum ama eskisi gibi "hep" değil en azından... Ama ne yapayım, benim de uzun cümlelerim ve çok söyleyeceğim var. Öyle hissediyorum.

***
Telefonumdan yazıyorum, normalde hiç sevmem telefonda blog yazmasını. Ama blogger uygulamasına güncelleme gelmiş, yazma ortamı da epey geliştirilmiş! Eskisinden daha iyi durumda ve yazı biçimlendirme de, resim ekleme özellikleri de var üstelik. Bunu sevdim! Kendimi "Gece Kuşu" başlığı altında anlatmak istemem sayesinde, güncellemesi yükleneli bir hafta geçmişse de bunu da keşfettim... 

Uzun zamandır sıklıkla bir konuyu çok fazla cümlelerle ve de cümlelerimi kelimelerini büyütmelerle uzatmamıştım ya, bir de uzun zamandır yapmadığım şey şu ki deli debel hayaller kurmuyorum. Esas olarak bu yazıyı onun için yazmak istedim zaten, bakmayın yine uzattığıma. Vardır her şeyde bir hayır; bu gece bu yazı dizimi başlatarak, uzun zamandır yapmadığım bir değil iki şeyi gerçekleştirmeliymişim demek ki...

** Bir Hayal...

Bu yazıya başlamadan önce, bir hayal kurmaya başlamıştım düşümde; bu noktaya gelene kadar da tamamını unuttum! Ama hayal kurmak istiyorum ben bu gece ve çoğu şeyi de yazarak gerçekleştirebildiğime inanıyorum. Sınırları çiziliyor sanki, gerçek olmasa da şimdilik "öyleymiş gibi" hissettiriyor...

Acaba neyi hayal ediyordum diye düşündüm de, bir yere varamadım. Ama en çok neyi hayal ettiğimi biliyorum, her gün bir rutinle sağlıklı bir şekilde yorulduğumu ve yatağıma o yorgunlukla girdiğimi hayal ediyorum. 

Bundan bir 10 sene önce bana bugün için bu üstteki maddeyi hayal edeceğimi söyleselerdi, gülmek için bile uğraşmaz "Hıı tabi tabi" derdim onlara... (Bakmayın yazdıklarıma! Ne olursa olsun, yine de ben en hayırlısını diliyorum rabbimden kendim, ailem ve hepimiz adına.)

Bu geceki hayalimse şu;

Hayırlısıyla ve doğru zamanda, şimdiki olumsuzluklardan kurtulmuşuz ailecek. Ayakta ve ailemle hayatın içindeyim. 

Yanımda elini tuttuğum birçok minik var, her birine kalktığımda onları parka götürmemi istedikleri üzere sözümü tutma uğraşındayım. 

En küçüklerinin ellerini tutmuşum, büyükleri de benim ellerini tuttuklarımın ellerini tutmakta... Öyle güzel ve öyle derin bir tablo ki, gözlerim doluyor yaşarken de.

Herhalde onları parkta oynarken görsem, ben getirdim onları diye gururdan kendimi yerdim ama... Bu, ne benliğimi göklere çıkartıp bir ölümlü olduğumu unutacak kadar bir gurur olurdu, ne de yaptığımın küçümsenme hakkının olmadığını unutacak kadar basit bir şey olurdu...

Park görevi biter, birkaç buluşma için hazırlanır çıkardım sonra evden misal; gideceğim yerin uzaklığını, nasılını sorgulamadan gidiyor olurdum. Yanına gideceğimin kim olduğunu ve beni göreceklerin beğenilerini umursayarak değil de, kendime düzgün geldiği ve beğendiğim ölçüde giyer, saçımı da kendi beğendiğime göre düzenler çıkardım mesela.. Öbür türlü vakitler harcamazdım, öylesinin doğru olduğunu daha çok kavradım bu 10 senede zira. 

Şimdiki gibi mevsim sonbahar olur, boynumda örgü boyunluğum sırtımda bir uzun hırka; serin havaya rağmen ayağımın altında ezilen yapraklara basa basa yürümeyi tercih eder ve ağaçlarından üzerime düşmeye devam eden yaprakların gerekliliğine kafa yorardım... "Herşey bitiyor ve yeniden başlıyor, tıpkı yıllar önce bu anın hayalini kurduğum anların da bittiği ve bu günlerin başladığı gibi" derdim...

***

Gece Kuşu olmak zor bir süredir, şimdi yapamadıklarımı bir zaman yapabiliyor olduğumu düşünüyorum mesela ama öncesinde de sonrasında da dualar ediyorum yine her defasında. Ne bugünden şikayet duyuyor, ne de bugünü ötekisine özlemimle hayırsız bir şeye dönüşmesine vesile olmak istiyorum diye isteklerimi "hayırlısıyla" diye diliyorum sadece...

Bir şeyler istemek ve gerçek edememek, ama gerçek edemezken "hayırlısının zamanı vardır" demek ve kendini ikilemde hissetmemek o kadar zor ki... Tek bildiğim "derdimi sevmeye uğraşmam gerektiği." Üstelik bunu iyice benimsemiş olsam bile, şartları iyileştirmek ve iki dünya için de çabalamak benim görevim diye 'her ikisinde de' aşırıya kaçmamaya gayret ederken, "istemek hakkın değilmiş" gibi hissetmek var. Garip! (Farkındalığına şimdi şimdi varmış, hakkım olduğunu hissedebiliyor iken anlatmak daha kolay oldu tabi öte yandan da.)

Sanırım hayallere bir süredir bu sebeplerle ara vermiştim, isterken aşırıya kaçmak ve bugünümden şikayetçi de olmadığımdan şüphe duymamak adına. Her ikisi de mevcut değil şimdi çok şükür, biliyorum; bugünümden de memnunum ama daha iyisini yapabilmeyi de arzuluyorum. 

Derken bir ikilik çıkıyor yine de ortaya; ama daha fazlasını istemek, bugünden şikayetçi konumunda gösterir mi beni? Diye... 


Velhasıl; gizlenmiş de olsa hayallerim de var ama sorgularım ön planda. Allah var, o bana-bize yeter! Buna canı gönülden inanmaya devam ediyorum. Bu sorguları da, bu kendimle çelişir gibi görünüp hep aynı noktada son buldurmalarımı da kalbime kondurmasının bir anlamı vardır mutlaka... :)

İyi geceler... Bir Gece Kuşu bildirdi, tüm Gece Kuşlarına selam olsun..

01:45 (26.10.2019 - Cumartesi)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)