30 Eylül 2019 Pazartesi

Eylül 2019 Keşiflerim - Egzersiz Günlüğüm #6


Eylül 2019, egzersizlerim açısından yapabildiklerimi keşfettiklerimle güzel geçti ve gidiyor. Meğer ne zamandır açmışım bu güzelliklere diyorum, kalbim kanatlanıyor uçuyor sanki! Evet, bunları yapabildikçe daha da ayağa kalkabileceğime inancım artıyor. İnancım hala içimde baki ama somut anlamda görebilmek gelişmelerimi, çok daha fazla inandırıyor gücüme ve daha da güçlenebileceğime... :)

Yer egzersizlerimde önceki aya nazaran daha az ama daha öz şekilde bulunduğumu gördüm bu ay... Öyle gerekti, evde bulunamadığımız günler fazla idi çünkü. Ama telafi etmeyi ihmal etmedim. En az olarak, haftada iki gün yer egzersizlerimi yapmayı ihmal etmedim. Aynı Eylül ayında, çok da ağrı çektim. Gelişmelerim ve de destekçilerim bu ağrıları da unutmama yardımcı idi ama şükür ki... =)


Bunu fotoğraflamadığımı farkettim ama önceki aydan kalan bir gelişme ile başlamalıyım; Kalça destekli yer değiştirme mevzum ile! 




Başlığı garip değil mi? Başka türlü de anlatamazdım ki. Ben ayakta olduğum zaman diliminden beri, televizyonlarda engelli rollerinde gördüğüm oyuncuların ellerinin yardımıyla kalçalarına destek verip bir yerden bir yere geçişlerine hayran idim. Bu o kadar zor bir hareket ki, yapabilenler belki anlayamaz o sebeple... Düşünün lütfen; ellerinizden destek alacaksınız, bacak ve kalça kaslarınızı kasacak ve doğru yeri bulup kendinizi oraya atma uğraşı ile yan kaslarınızın da çalışmasını sağlayacaksınız! 4-5 kas grubu bir hareket için çalışacak yani...


Ben bu yaşıma kadar bunu beceremedim, öyle ki oturduğum yerde kendimi yana kaydırma meselesini de son atağımdan 3 sene sonra yeniden kazanabildim... Biraz cesaret yoktu, biraz da yanlış bir şey yapıp bedelini daha ağır ödeme korkusu hakimdi diyelim; denemedim bile. Üstte gördüğünüz yanları bulunmayan İkea'nın tekerlekli koltuğu benim balkondaki oturduğum ve hiçbir ağrıya sebebiyet vermeyen sandalyem... Ağustos ayında bir gün yanında bulunduğu koltuğa sıfır şekilde yaklaştırıp da koltuk üstünden okuduğum kitabı almaya yeltendiğim sırada, uzanma becerimle beraber bunu da yapabilirim ki deyip cesaret doldum. Kalçamı hareket ettirebiliyordum, ellerim de yardımcı olabiliyordu ayaklarım da. Derken denemeye yeltendiğim sırada, "Mantığını kullan kızım! Evet yapacaksın görüyorum, ama ya yaralanarak yaparsan? Bir daha cesaretini kazanman daha zor olur, çağır babanı. Hadi!" dedi içimden bir ses.

Unutmuyorum o günü de, anneannem ve dedemlerin gençliklerinden beri aile dostlarımız ve dayımların kirveleri olan Saniye teyzem ve Kamil amcam burada idi. Babam içeride Kamil amca ile televizyon izliyordu, babamı çağırdım. "Sadece dur ve aksi bir durum olmadan müdahale etme! Bir şey deneyeceğim..." dedim. Babam "Tamam." dedi. Az biraz nefes aldım ve tek hamlede koltuğa kendimi atmıştım. Yarım dirsek üzerinde idim o ilk anda, çok çabuk toparlandım ve ayaklarımı da koltuğun tam üstünde oturabiliyor konuma çektim. İşte başarmıştım! Allahıma çok şükür, yeni bir gelişmem daha vardı! Babam mutlulukla şok olurken, benim içimdeki hazzı kimse ama kimse anlayamazdı o an! :)

Babam mutlulukla beni tekrar sandalyeme kaldırıp oturttu ve bir daha aynı hareketi tekrarlattı! İlk zamanlar kalça kemiklerimden biri hep yer değiştiriyor gibi ağrıdı ama zamanla o duruma da kaslarım ve kemiklerim alıştı... Babamla yeni gelişmeyi kucakladıktan ve de tebriklerini aldıktan sonra, uzanıp ayaklarımı düz konuma getirmek üzere altına yastık koymasını rica ettim. O gün kendi emeğimle beraber yer değiştirmiş ve kitabımı daha büyük bir hazla okumaya başlamıştım! Evdeki herkesin oraya tek başıma geçtiğime inanması birer kez onlara da göstermem ile daha da somutlaştı. Yeni gelişmemizi devam ettirmeyi sürdürüyorum şimdilerde. Bazen zorluyor, bazen hala kaslarım ve kemiklerim nazik şekilde yer değiştiriyor gibi ama başarıyor olmanın verdiği hazla yeni gelişmelere kanat açmanın hevesi kalbimde ve aklımda hakim sürüyor... =)



Yer Egzersizlerimdeki Gelişmelere Geçelim; Denge, Ufak ama Etkili Hareket Gelişimi Ve Keşfetme Hevesi diye adlandıracağım bu konu ile ilgili alt başlıklarımı da. :) 23.09.2019 Tarihindeki keşfettiğim gelişmelerimden bahseceğim böylece...


Her defasında yer egzersizlerime geçmeden önce, salonda koltukta oturduğum sırada kol ve bacak kaslarımı hareketlerimle ısındırıyorum yine; öne arkaya sağa sola hareketlerle, uzanarak arkaya ve çevreme doğru gerdirmelerini yaparak. Solunumu da devreden çıkarmamaya uğraşarak tabi... Bir de bu hareketlere ek olarak atkı yardımıyla ayaklarımı ileriye daha fazla açmaya ve karnıma doğru daha çok çekmeye uğraşıyorum işte. Bunlar benim yer egzersizlerime geçmeden önceki ısınma hareketlerim oluyor..

İki hafta önce yaptığım bu hareketlerim sırasında o günkü ilk keşfim ile karşılaştım, ufak ama etkili hareket gelişimim olduğunu farkettim! Bir önceki bu "egzersiz günlüğüm yazımda da" eski fotoğraflarını görebileceğiniz üzere, karnıma çektiğim tek veya çift ayak halimde esnekliğimle beraber kas kabiliyetimde bir artış hakim... :) Daha çok karnıma çekebiliyor ve de bunu zorlanmadan yapabiliyorum. Kas geliştirmelerimizde, ufak ufak da olsa etkili hareket gelişimleri bizim için büyük bir nimet. Öyle ki, bu şu demek oluyor; geriye gitmiyoruz, yerimizde de saymıyoruz!


Fizyoterapistim İsmail'in 3 hafta önceki lafı bu; "Öyle mutlu oluyorum ki, geriye gitmiyor ve yerimizde saymıyoruz diye. Büyük değil çok küçük de olsa gelişmelerle devam ediyoruz, bu umut veriyor şükür ki. Hep böyle devam edebilmek zaten olmasını istediğimiz." (Biz İsmail ile iyi işbirlik halindeyiz egzersizlerimizde. Derslerimiz olmadığı günler ben telafi ediyorum eksiklikleri, o olduğu zaman toparlıyor eksikliklerimi. Maşallah bize!) 


Denge unsuru mühim olan başka bir konu. Denge olmazsa kas kabiliyetim bir yere kadar götürüyor beni... Son zamanlarda da Yalova'ya gidemiyor olmak benim için büyük bir kayıp gibi geliyor bana. Gidemiyorum, çünkü gittiğimiz hastane Gemlik'ten düzenli şekilde gelen yeteri kadar hasta olmadığı için Gemlik'e servislerini kaldırdı. Bir dahaki talep fazlalılığı ve hasta yoğunluğunda tekrar koyacağını söyledi ise de henüz bir haber gelmedi o taraftan da...

Yalova'ya gitmediğimizden beri, denge problemim daha da az hale gelmiş ve bu durum benim canımı çok sıkar olmuştu. Öyle ki, Ağustos ayındaki çoğu ağrımın bu durum karşısında moral bozukluğuma sebep oluştuğunu keşfettiğimde az biraz kontrol altına alabilmiş idim gibi. Ama yine de yeterli değildi! Ayakta durma dengemi sağlayan durum, haftada iki gün de olsa Yalova'ya gidiyor olmam bir rutine kapılıp daha aktif durumda olmamla ilişkili idi.

Yalova'yı bırakmak durumunda kaldığımızdan sonra bir ay boyunca, artık orada kazandığım desteksiz dengemi sağlayamam diye düşündüm. Temmuz sonundan Ağustos sonuna kadar geçen zamandan bahsediyorum! Ama Eylül başladığında, hala egzersizlerime devam ederken ve yeterli geldiğini düşündüğüm dozda kendimi zorlamamaya uğraşırken gördüm ki yavaş yavaş o denge haline kavuşabilmeye başlamışım. Bunu da iki hafta önce aynı gün keşfettim işte; üstteki fotoğrafların çekildiği an ve günde... Atağımdan sonra yer yatağının ucunda bile dengede oturabilmek benim için büyük lütuftu ki, artık bağdaş kurma pozisyonunda yerde oturabiliyor halimden öteye geçtim!

Şöyle ki, bir ayağınızı bağdaş kurma pozisyonunda yan yatık tutun ve diğerini de onun önüne dizini kırık halde yere basar konuma getirin. (üstteki pozisyondan bahsediyorum ama üstteki resimde daha dengeli değildim maalesef! Orada yarım şekilde öylece tutabiliyordum ve belim kasılıyor, bacaklarım çok ağrıyordu.) İşte bunu tam dengede desteksiz ve de daha kendimden emin yapabildiğimi de o gün keşfettim ve fizyoterapistimin de dediği gibi yapacağım; "Hep yeni şeyler deneme uğraşında ol daha çok, daha neler neler keşfederek gelişeceksin bak!" :)







Bir de yer egzersizlerime geçtiğim pozisyonda, koltuğa yaslı halde diz üstünde iken ki ikili keşfim var; adı, emekleme pozisyonuna doğru... =)

O pozisyonda belimi ve karın kaslarımı kuvvetlendirmeyi - rahatlatmayı amaçladığımı, ilk denememden beri de faydasını gördüğümü söylemiştim. Acayip derecede kasılmalarım ve de bel yanmalarım olmadıkça, bel kaslarımı rahatlatan ve ağrılarımdan uzaklaştıran hareket dizisi olmayı sürdürüyor halde... Ama iki hafta önce o pozisyondaki keşif merakımla, dizlerimi yerden kaldırabildiğimi de gördüm. Dizlerimin ufakça yerden kalkmaları hakimse de, hiç yoktan iyi değil midir? - Bence çok ama çok iyidir... (şuraya gururlu bir ifade alalım!)

Bununla da kalmadım, eskiden yerden kalkarken koltuk yardımıyla kalkabiliyordum; deli cesareti, en büyük gelişmeye niye girişirsin ki hemen öyle? Onu da denedim! Ayağımı koltuğa kaldırabiliyor muyum peki, diye... Yok, tabii ki tamamen kaldıramıyorum ama benim de bir çabam var canım! :) Koltuğa olabildiğince yaklaşıyor ve üst gövdemden de güç alabiliyor haldeyim. Bu kadarını nasip eden rabbime şükürler olsun, devamını da getireceğiz inşallah. Güç alıyorum ve toparlanacağız zamanla da inşallah...



Eylül 2019'un son keşifini, saçımı tepeden tokalamak olarak adlandırabilirim. :) Üstteki fotoğraf ikinci veya üçüncü saçımı kendim tepede topladığım halim, Cuma gününden... Beni bu saç stiliyle çok görebilirsiniz bu ara bence... :) 

Hayatımın hiçbir döneminde bu kadar zor bir hareketi yine gerçekleştirememiştim ama bu sefer başardım; Eylül ayında başardım! Maşallahlarla devam edeceğim; Maşallah ki bana, rabbim bu günleri de gösterdi ve gösteriyor. Saçlarımı üst görselde göründüğü gibi tokalatmayı hep çok sevmiştim ve kendim yapmayı ne kadar denedi isem de başaramıyordum. Eylül'ün son iki haftasında bunu da başarabiliyor olduğumu görmek bana nasip oldu. İnsan deneye yanıla öğreniyor işte, bir hafta öncesinde yapamıyor iken bir hafta sonra denediğimde yapabildiğimi gördüm önce. Tamam, dirseklerimi masanın üzerine koyarak ve sonrasında tek elim kafamda geriye doğru yaslanarak ve öbür elimi de tokalama işinde kullanarak yapıyorum şimdilik. Ama zamanla bunun kolaylaşacağına da inanıyorum...

Denemekten bıkmamak ve kendimi çok zorlamadan da başarmaya çabalamam gerekiyormuş meğer. Böyle adlandırıyorum, çünkü gerçekten hala zor ama şu an bunu yapmayı bırakır isem o kas grubum yine tembelleşir. Şimdi görebiliyorum ki, bir şeyler zamanla olabiliyor ama tek başına da olmuyor işte. En başında bir zaman bekleyeceğim ve sonra her şey teker teker olacak dediklerim bambaşka süreçler içeriyormuş misal... Zorlu ama zorlanmadan da kolaylaşmayacak!


Kısacası; büyük gelişmeleri yazmam çok sık olmuyor ama gördüğünüz üzere çok uzun zaman da almıyor artık. Ne çok sık ne de çok az... Gelişmelerim bile bir rutine girebildi.  Buralara günün birinde gelip, "ben kendim yeniden ayağa kalkabiliyorum" yazacağım günleri dört gözle bekliyorum. Sonrasında da "E ben artık yürüyorum, hadi bana eyvallah!" deyip çok yer gezeceğim günleri de bekliyorum tabi... ;) 

Ama her koşulda buraya yazıyor olmaya devam edeceğim inşallah, Allahım başka sıkıntı dert keder vermedikçe; yazabilir durumda oldukça yazıyor olacağım. İyi ki yazabiliyorum, iyi ki okuyanların varlığını görebiliyorum ve iyi ki "yaz" diyenlerim var... Ben yazıyorum ama siz de arada "okuyoruz" yazmayı ihmal etmeyin, meğer çok iyi geliyormuş bana! =) 

Sevgilerimle, Ekim'de görüşmek üzere... ;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)