20 Aralık 2018 Perşembe

Kurduğum Hayaller - 15.12.2018


Bazen gündüzleri hiç düşünmeyi tercih etmediğim konuları gece daha derin düşünüyor ve bu zaman dilimlerinde yazabiliyorum. Misal, geçtiğimiz hafta Cumartesi gece yarısına doğru; bir iç dökümü gerçekleştirdim kendi kendime karşı...

Böyle iç dökümleri iyi geliyor gelmesine ama beni kendimle de karşı karşıya getiriyor bazen;


15.12.2018 - Cumartesi (23.37) - Kurduğum Hayaller

Kurduğum hayaller, basit ama yorucu benim. Eskiden ne olursa olsun hayaller kurardım ve bu çok garip bir alışkanlık olmuş şimdi bende... Kurduğum hayaller bir alışkanlık boyutuna ulaşmışken, bu sıra hayallerimde bile yer edinemiyorum kendime. Kimi zaman hayatıma yerleştirdiğim birinin, ben hayatına yakışmıyorum sanki... Evden çıkamamak, tek başıma hareket edememek, kendime bile yetememek (somut anlamda); hayatı seviyor olmama rağmen ağır geliyor kimi zaman bana da bu sıra...

Hep aklımda fikrimde, yeniden yürüyebilir olmayı düşlemek dolanıyor bazen. Yürüsem hayata karışsam daha içeriden, diyorum ve iş hayatına, aileme yardım etmeye ve ailemi kurmaya odaklanmayı düşlüyorum sonra da. Bunları istiyorum işte... Ama bir yandan da bunları yapabilmek için, önce oturduğum yerden başarmam gereken bir şeyler var hissettiğim kadarıyla...

Mesela, o kadar çok kitap yazmayı istedim ki; belki de ondan oturdum kaldım bir yandan da şu zamanda. Tabii ki baştan aşağıya gerçek bu değil, farkındayım ama olur ya bir yanım da yazar isem daha motive olup doğrulup kalkacakmış gibi...

Daha neler neler kurmuyor ki aklım kalbim... Bir film sahnesini oluşturmaya çalışır gibi, hayatımı kurgulama uğraşındayım. Bazen kuracağım hayaller beni bu kalakalmışlıktan kurtaracakmış gibi, ucu bucağı olmayan hayallere sığınıyorum. Doğrusu ucu bucağı olmayan hayaller de değil, benim zihnimin her şeye uyabileceğine beni inandıran hali hakim. Ve bu bir anlamda benim için kötü. Ama tam olarak yapabildiğim, hep olabildiğince daha da çabalamak...

Olduğum yerden, bulunduğum hayattan ve durumdan, baştan aşağıya şikayetçi falan da değilim. Benim isteğim hayallere tutunup yeniden ayağa kalkabilmeyi, anneme babama ve ablamlara daha çok yetebilmeyi başarmak. "Kalakaldığım tek nokta, söz geçiremediğim kaslarım ve yeteri kadar güç veremediğim zihnim." Bazen böyle olmadığını bildiğim halde, buna inanmak kolay geliyor aslında! Esasında benim durumumda zihnimin de kaslarımın da tam bulunabildiği noktalar şu andakiler işte. Onlara güç kuvvet verebilecek tedavi tam olarak hem bende mevcut hem de kimbilir nerede?!


Kurduğum hayaller, deli gibi hissettiğim bu çelişkili hallerimin yol açtığı durumlardan mevcut oluyor aslında. İçinden çıkamadığım bir dünyam daha var, o dünyada hayal kurmamak gibi bir şey yok adeta...

Zihnim şu an dingin gibi hissettiğim ölçüde de karışık. Bir hayatım var, eksiksiz şekilde sevdiklerimle hayallerimize kavuşmak istediğim... O hayaller iyileşmemde saklı diyoruz ama oturduğum yerde düşünürken de, bir yanım; "Belki de hayallerin bir kısmını gerçekleştirebilsem iyileşmem orada da saklıdır?" diyor. Ama ikisi de bir ölçüde mümkün bir ölçüde de mümkün değil gibi işte...

Hayatın bana sunduğuna, Allahın bana biçtiği kadere ve yola, şekillendirebildiğim ölçüde hep başa dönsem de vazgeçmemeye razıyım! Ama bir o kadar da kurguladığım hayallerdeki gibi, hayatımda çözüm yollarına dosdoğru başvuramamakta şikayetçiyim kendimden...

Dünümde bugünümde ve kurduğum hayallerde umut var. Umudun içinde sağlık, mutluluk ve aşk var! Aşkın bana uzak olduğunu hissettirdiği ölçüde de, artık bir kabul edemezlik... Yolum, yörem, konumum, gidişatım hayallerden ve umutlardan. Gidebildiğim ölçüde, sağlığa sevdiklerimle birlikte koşacağım ve umarım kurduğum hayallerdeki gibi; aşkı da hayalimdeki kitapların yazılıp basılması ve okunmasını da yan yana sevdiklerimle birlikte sağlayacağım...


00.13 16.12.2018 Pazar

Didem Köse...

...

Ve ne kadar karşı karşıya gelsem de kendimle, en büyük çareyi kendimde ve Allahın bana sunduğuna inandığım içsel gücümde bulduğum da bir gerçek işte. 15-16.12.2018 gecesi anlattığım bu yazımda da olduğu gibi...

Hayat çoğu zaman zor, sadece bazen itiraf etmek daha acı geliyor; ama bir o kadar da itiraf etmeli! İçinde veya dışında neyi büyütürsen, yara olurmuş hayatında. Biz güçsüz anlarımıza esir olmayalım, gücümüzü içten dışa yayabilmemizin bize yaralarımızı sarma fırsatını kullanalım...

2019 için ilk hedefim; kendime daha çok açılmak. Sevgilerimle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)