4 Temmuz 2018 Çarşamba

Marmaris'teyiz, Yeni Deneyimlerle - Temmuz 2018


Dört gündür Marmaris'teyiz, şu an Marmaris'te bir tekneden yazıyorum buraya. :) Marmaris'e ilk gelişimiz bu, Pazar günü itibariyle buradayız; havası, denizi, yeşili, sevdiğimiz şehirler arasına girmeye yetti bile... :) (04.07.2018- Çarşamba 11.00)

Günbegün yazısını yazmak isterdim şu son dört günümün de ama internet sorunumu Pazartesi günü çözümleyebildik, Hatice yengeciğim sağolsun. <3 :) Bilgisayarsız geçirmeye çalıştığım şu günlerde, buraya uzun uzun yazmakta zorlanıyorum. Ama buna da alışacağım! Telefondan yazı yazmayı da başaracağım! :)


Marmaris'te deneyimlediğim birkaç şeyden bahsedeceğim bu yazımda ilk günümüzle beraber ve sonra diğer günleri de umuyorum ki kendi adıma yazarak telafi edeceğim yine...


Bir otelde ilk defa konaklıyor ve ilk defa akülü sandalyemi bu kadar aktif kullanıyorum esasında. Tekerlekli sandalye kullanmaya başlayalı 6 sene oluyor ve bu altı senede son dört gün kadar kullanmamıştım bir tekerlekli sandalyeyi. Kısa süreli AVM gezileri, sokak gezileri veya günlük turlar harici bı kadar üzerinde vakit geçirmemiştim...

Marmaris'te 4 yıldızlı bir otelde, Herşey Dahil konsepti ile çalışan bir oteldeyiz. Ayşe teyzem Cumartesi günü İstanbul'dan Gemlik'e geldi, beraber o gece yola çıktık 02.30 gibi. Dürdane ablam ve Fatma halam da Ankara'dan çıktı yola ve Marmaris'te 1 Temmuz 2018 günü sabahı, saat 10'da bir araya geldik işte...


Odada yatana ve havuza girene dek, ayaklarım ağrımadıkça ve de başka bir koltuk ferahlığı aramadıkça akülü sandalyemde takılıyorum burada... Kahvaltıya, havuz başına, odaya ve de birçok yere tek başıma gidebiliyor olmak elbet güzel; ama kendimi hiçbir şekilde psikolojik ve fizyolojik olarak helak etmeden düşünüyorum ki, tüm bunları ayakta gerçekleştirebiliyor olmayı çok isterdim... :)

İmkanlar el vermiyor olabilir, var olanı yaşamayı kabul ettim ve ötesi için de uğraşmaya devam ediyorum. Bu durumu yarı yarıya sevdim diye söyleme gereği duydum işte. Her yere gidebilmek elbette güzel ama gel gelelim bu sürekli aynı bölgede oturma yorgunluğu? Süre ne kadar uzarsa o kadar kötü oluyor sonucu.

Geldiğimiz ilk gün bunun acısını çektim epey, hem yedi buçuk saat yolculuktan ötürü hem de sonrasında hemen hareket yapacak gücü kendimde bulamadığımdan oturduğum yerde çok acısını çektim bacaklarımın da kollarımın da...

İlk gün gelip yatıp dinlendikten sonra kalkıp önce yemeğe, sonra da sahili jeşfe çıktık. Uzun sahil boyunca sandalye sallama sallama gitmek  zor ama yeni bir yer keşfetmek güzeldi.. :) Öncesinde Kağanımla parka gittik, beraber parka gidebilme imkanımız yok; o an da özeldi benim için, bir otelin içinde yapamadığımız birçok şeyi yapabiliyoruz. Beraber geziyor, daha çok kendi alanımızı genişletiyor ve anılarımızı başka şekillerde de dolduruyoruz; masa başı ve televizyon karşısından başka, avmlerden başka yerlerde anılarımız da oluyor yine... :) Şükür, çok şükür...


4 gündür akşamları ve öğlenleri dinlenmeye çekildiğimizde büyük rahatlık yaşıyorum buradaki yatağımda. Birçok yazımda bahsetmiştim hani, beden yorgunluğunu çok arıyorum diye. Burada bir nevi akülü sandalye tepesinde olsa bile o yorgunluğa kavuştum. İnanın bu bile veli nimet benim için ve kendimi başka şekilde deneyimlerken istemsiz eve dönüşümle düzelteceğim hayat düzenim de ekleyeceğim alışkanlık olacak yeni egzersizlerimi de not alıyorum... :))

Bir bilekliğimiz var hepimizin, Herşey Dahil konsepti için değişik ama hoşuma giden başka bir şey. Kolay kolay yırtılmaması güzel ama ikinci  gün babamınki kopup kayboldu havuzda, yenisini almak zorunda imiş gidip resepsiyondan aldı tabi. Dün annemin bilekliği koptu, yeni kurdele bileklikler gelmiş ondan vermişler. Bugün de benimki yıprandı koptu, otele dönünce benimkini de verip değiştireceğiz... :)

Değişiklik iyi, deneyimler çok çok iyi. Mesela dünden önceki gün, ikinci günümüzde denizi benim için tekrar keşfetmeye gitti annemler ve lobidi-otelde tek başıma kaldım; akülü sandalyemde, kitabım ve telefonum ile. Böyle yalnızlığı özlediğimi, evde değil dışarıda aktif halde yalnız olmayı istemiş olduğumu iyice anladım; o an tamam hissettiğimden sebep...


Aynı gün, öğlen vakti denize soğuk olduğu için giremeyeceğime kanaat getirildi ve tereddütlü de olsa havuza girmeyi denedik. Öğrendik ki kas kuvvetim, havuz kenarına oturtulduktan sonra havuza inebilecek ve önden arkadan itip çekme ile yine havuz kenarına oturtularak çıkartılmaya müsaitmiş. Mutluyum ve şükür doluyum, sıef bu yüzden bile. Yazısını fotoğrafları ile yazacağım, eşsiz ve mutluluk dolu bir deneyimdi... :) Dahası da olacak diye umuyorum...

Kitabımı başka mekanlarda okumak, otel odamızdaki masada yeğenim uyurken yazı yazmak ve aslında böyle bir mekanda sakinlikle kendimi yeniden dinlemek deneyimlemek güzel. Bir de bazen kendimi unutup çevreyi izler dinler iken, daha güzel bir farkındalığa yeniden varmak güzel; içine çok giremesem de ve girmek istediğim kalabalıklar içinde yeniden bulunduğumu farketmek, bunu da başarabileceğimi hissettiriyor. Başaracağım... :)

İlklerle dolu bir sefer yaşıyoruz, bir aksilik çıkmaz ise 11 Temmuz'a dek buradayız. İlk deneyimimi güzel ve özel buluyorum; sürprizlere, beklenmedik olaylara ve de istemeyeceğim şeylere de hazırlıklı olacağıma kendime söz verdim. Öyle böyle yaşıyoruz işte.

Bu yaz mottom bu olacak; var olanı yaşa, sürprizlere ayak uydur, YAŞA. Herşey güzel olacak eninde sonunda! :)

Yeni Marmaris anılarımızla ve deneyim dolu yazılarımda yine görüşmek üzere... :) Sevgiler. (15.50 suları)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)