7 Ekim 2017 Cumartesi

Son Kayıt Yenilemem (Umarım) - 04.10.2017


Bu Çarşamba'yı geride bıraktığımızda, saçlarımı kestirmiş ve Aöf İkinci Üniversite Sosyoloji bölümümde 6 senemi okuyorken (umuyorum ki) son kayıt eklememi yapmış halde döndük evimize. E biraz da gezerek tabii ki... :)


Çarşamba günü alelade günlerden biri olamadı benim için bu kayıt yenileme mevzum sebebiyle, bu sebepten yazmasam olmazdı bu yazımı...

O gün kayıt yenilememi onay vermiş halde kitaplarımı almaya büroma gitmeden önce saçlarımı kestirmeye gittik. Her defasında saçlarımı daha da kısa kestirmeyi beceriyorum artık, biraz isteyerek biraz da istemeyerek. Ama daha şu önleri, her defasında kestirir kestirmez kullanmalık kestirebilmek sadece birkaç seferime kısmet oldu. Bu sefer de saçlarımın ön kısımları epey kısa olmuş, ama biliyorum ki uzayacak yine kısa zamanda diye dert etmiyorum... 

 Kışın kısa saç kullanımına, yazın da uzun saç kullanımına feci alıştım. Birkaç senedir düzenli olarak yılda iki sefer kestiriyorum çünkü... Yine kendi kuaförümüze gittik Çarşamba günü, iki senedir gittiğimiz kuaföre, gösterdiğim modellerden sonra "neden bu kadar kısa" dedi önce. "Kışın kullanım kolaylığından ötürü," dedim bende. Sonra da en beğendiğimizi kestirdik işte. Ense boyunu çok beğendim önleri kısa geldi yine ama bütününden memnunum şükür ki... Alışamadığım tek bir şey var şimdi; eskiden kestirmemek için direnirdim herkese "kestir" dediklerinde, şimdi de kestirmek için can atar haldeyim "kestirme" diyenler olduğu halde. Zaman değişiyor, fikirler de gelişebiliyor demek ki... =)

Kışın üşüme potansiyelim her daim var olduğundan ve bu potansiyelim dahilinde bakımı en zor olan saç stili uzun saçlar olduğundan, kısa saç kullanımı benim için en güzeli... Ayrıca yakıştırıyorum da artık, bu güzel bir şey. "Uzun saçın yeri ayrı ama kısa saç da canmış be!" diyebiliyorum şimdi. Bir nevi bağımlılık imiş. Birkaç haftaya çektiğim fotoğraflarda da, esas olarak kullanmaktan en hoşlandığım saç stiline dönüşecek saçlarım; biliyorum artık işte. Ve bir de; kuaförde kestirip, direk kafanıza boyuyla ve kullanımıyla oturabilen saçı kestirmenin de her zaman mümkün olmadığını bilebiliyorum artık... :)


Son Kez Kayıt Yenileme İçin Aöf Büroma Gitmiş Olabiliriz;



2012 senesinin Ağustos ayında "Aöf İkinci Üniversite Sosyoloji Lisans" bölümüne kaydımı yaptırdığım ilk zamanı hatırlıyorum da, Kağanımız daha bu dünyadaki ikinci ayını doldurmak üzereydi... Biz o gün ablamların evine gitmeden önce Açıköğretim Nilüfer bürosuna gidip kaydımızı yaptırmıştık; Ali Abbas dayım ve Suna ablam ile. Sonra bürodan çıkıp ablamlara gitmiştik; yengem, annem, ben ve yeni Açıköğretimli üç öğrenci... Ablama çaya gitmiştik ama hepimizin gözü sevmelere doyamadığımız Kağanımdaydı yine. O günlerden bu günlere geldik de, nihayet bitireceğim bölümümü bu sene uzatmalı da olsa... :)


2012'de yaptırdığımız kayıt zamanından sonra; Suna ablam hem çalışıp hem sınavlara hazırlanamamış bir sene sonra dondurmuştu bölümünü, dayım ise Rehberlik bölümünü bitirdi ve üzerine birkaç sene de geçti bile... Bense hala okuyorum işte, ilk senem ve ikinci senem geçirdiğim ataklarımdan sonra toparlanma dönemimdi ve bu dönemlerde derslerimin sınav sonuçları pek iyi gelemedi. İkinci senemin ikinci döneminde nihayet toparlanabilmiştim. O zamandan bu zamana geldim ve nihayet dersleri de kendimi de toparladım. 

Bu dönem beş dersimin üçü üstten, ikisi alttan... Bir alttan dersime, bir de üstten dersime kitap verdiler son olarak. Geri kalan dersleri kampüs'ten indirip çalışacakmışız. Ben 3 hafta öncesinden çalışmaya başlamıştım zaten, alttan derslerin ara sınav konularını bitirdim bile. Bakalım Kasım 2017'de ara sınavların her birine tam hazır olabilecek miyiz... 


Velhasıl, Aöf İkinci Üniversite Sosyoloji'de de artık sona geldik diyebiliriz; geçen sene bu dönem 6 dersim vardı, bunlar da son kalanlar. Vay be, demeden edemiyor ki insan... :) Ama yine sisteme yenilikler eklenmiş, dönem ödevi gelecekmiş haberiniz vardır umarım. Link vereyim hemen size, buradan bakabilirsiniz yeniliklere ve bir de buradaki yenilikler var. Dönem ödevi veya parçalı sınav uygulaması dedikleri sistem ile ilgili, Kampüs sisteminden bilgilendirilecekmişiz. Hepimiz için hakkımızda hayırlısı olur inşallah... 

Yeni ders dönemimiz hayırlı olsun ve umarım mezun olabilelim bu sene. :)




Ve o günü bitirdik; Anatolium Avm'sini gezdikten sonra, Avm'nin yanında kurulmuş Karadeniz Etkinlik Alanı'nı da gezdikten sonra... Etkinlik alanında, birkaç adet tabela asmışlardı lazların çok kullandıkları cümlelerden. Çok iyi fikirmiş dedirtti, ki şarkılarını da konuşmalarını da çok severim karadenizlilerin. Üst kolajdaki "yeduuz beni nedi sizden cektuğum.." cümlesinin yazılı olduğu tabela beni çok güldürdü. Çok sevimli değil mi ama? :) Ben küçükken karadenizli bir ev sahibimiz olduğundan, bir de halihazırda karadenizli bir komşunun kızı ile arkadaş olduğumdan, alışıktım tabi konuşma stillerine. Ama hala çok güzel ve içten geliyor işte bana...

Alanı ve standları gezip gitmeden önce girişinde babamı fotoğrafladım, bize konu mankenliği yaptı sağolsun. :) Ve alandan ayrılırken bir şarkı çalıyordu ve tanıdık gelmesine rağmen bilemediğim bir şarkı idi. Ama akşamına eve geldiğimizde açtığım birkaç karadeniz şarkısı sonrasında youtube'da çıktı yine karşıma. Tanıdım sonrasında da ve madem öyle benden bu yazının sonunda sizlere gelsin dedim; buraya da not etmek üzere kaydetmiştim listeme, Koliva-Oy Oy Sevduğum...

Sevgilerimle... :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)