27 Ağustos 2017 Pazar

Pazar Yazısı #36 - Bir Pazardan Bir Pazara


Pazar Yazısı yazılarımın diğerlerini burada bulabilirsiniz. Yeni haftaya girmek için daha birkaç saat daha var, mutlu pazarlar gün bitene dek hepimize ve yeni hafta için de şimdiden mutlu haftalar olsun dilerim...



Bu pazar annemle kahvaltımızın sonrasında annem bayram temizliğine daldı, ben ders çalışmalarıma devam ettim; derken Pazar gününü geçirdik bitiyor bile bir Pazar yine... 

Geçen Pazar belini inciten annem, bu pazar haftaiçine rağmen daha iyi idi ama tüm haftayı epey zorlu geçirdik. Allahım şifa versin herkese, bir insanın neresi ağrırsa canı oraya atıyor ya hani; o halde idi annem de. Onun durumundan ötürü pek yazasım gelmedi bu hafta içinde ama nihayet geri döndüm buralara, dün yazdığım yazı ve de bu yazı ile... 

Bitirdiğimiz haftanın başında da, nihayet derslere yeniden giriş yapabildim. Önümüzdeki eğitim-öğretim yılında, son 6 dersimi vermek üzere derslere başlayacağım. Dersler başlamadan kolaylayabilme kararı alarak, kendimi ilk dönemde sıkıştırmamak için çalışmalara şimdiden başladım. Esasında daha da önceden başlayacaktım ama geç olsun da güç olmasın mı demek lazım, zaten ders döneminin başlamasına da var bir ay kadar daha... Neyse halledebildiğim kadar artık diyelim...

Üstteki fotoğraf bu öğlen annem temizliğinden ara verdiği sırada kahve keyfimiz öncesinde çekildi tarafımdan. Bir de dikkatinizi çekmek istediğim bir nokta var o resimde, üst köşede geçen pazar (20.08.2017) ektiğimiz fesleğen tohumumun bir pazardan bir pazara büyüdüğünün görüntüsü var. Maşallah güzelimiz öyle güzel büyüdü ki, ektiğimizden sonra üçüncü gün uyandığımızda toprağın üstüne çıkıp baş göstermişti... :)



Bu fesleğen tohumu, Suna ablam ve Eren abimin nikahlarının ardında davetlilere dağıttıkları hatıralar idi. Nikahlarının ardında doğaya bir katkıları olabilmesi ve daha derin bir mesajla doğaya iyilik hareketi gerçekleştirebilmek için, tohumlu kalemler dağıttılar... 

Üstteki kolaj fesleğenimizin, öncesi ve sonrasını ilk halinden şimdiki haline gözler önüne seriyor işte... Bir pazardan (20.08.2017) ve  bir pazara (27.08.2017) gelişme gösterdi ve bir serçe parmağı uzunluğunda büyümüş halde şimdi. :) Bugün ders çalışırken bana eşlik etti ve tüm hafta boyunca, yapabildiğim (derslere çalışmaya başlamak) ve yapamadığım (bloğa daha fazla yazı yazmak) şeyleri düşündürttü resmen. 

Bir bitki gibi, ekildiğimiz bu dünyada günbegün kendimizi büyütmek ve geliştirmek için gayret göstermemiz gerekiyor. Elimden geleni yapıyorum ama bu hafta yapabildiklerim; ders çalışmalarıma başlamak, egzersizlerimi yapmaya devam etmekten öteye geçemedi yine. Dilerim önümüzdeki hafta, fesleğenim gibi gelişir büyür ve yapmak istediklerimi daha da iyi yapabilmiş halde bitirebilirim... :)


Velhasıl; bu pazar gününü ben ders çalışarak, annem temizlik yaparak ve bir haftadan bir haftaya gelişmelerimizi düşünüp değerlendirerek geçirdik... Fesleğen bu haftanın başlangıç konusu idi. Annemin fıtık ağrısı tuttu ve çok ağrı çekti, ben derslere başladım. 


Yeni bir haftaya çok kötü bir haber ile giriyoruz bu arada; gencecik yılların sunucu ve oyuncusu Vatan Şaşmaz bir otel odasında öldürülmüş halde bulundu bu akşam. Duyduğumda inanamadım ve üstteki paragrafları yazmadan ve bu yazıyı yayınlanmadan bu geceyi bitirmeyi de düşündüm. Ama unutmamamız gerektiğini söylemek istedim ki; bir fesleğen gibi yaşamaya devam ederken, sebebi her ne olursa olsun öldürülebilirsiniz bir otel odasında bu ülkede. O otel odasına o silah nasıl sokuldu? Vatan Şaşmaz öldürüldü ve de ardından öldüren kadın da intihar etti... Üzgünüm ne diyeyim ki, başımız sağolsun ki yaşlanmayan sunucumuz da vefat etti. Allah rahmet eylesin ve ailesine sabır versin... 

Saatler geçtikçe aklımdan ne geçti biliyor musunuz? Bireysel Silahlanmaya Hayır! diyorduk, Vatan Şaşmaz silahla öldürüldü ya şimdi... Ne dersiniz, büyük adamlarımız bireysel silahlanmaya dur demek için büyük adımlar atabilir mi bundan sonra?! Umarım büyük adımlar atarlar, canlarımız daha fazla yanmaz! 

İyi haftalar ve bol sabırlar diliyorum hepimize...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)