27 Ocak 2016 Çarşamba

Final Haftasonundan Kalanlar - Ocak 2016


Bir Final dönemini bitirip bir güz dönemini daha geride bıraktık, geçtiğimiz haftasonu. Kaldı mı sana, bir aksilik olmazsa 2 dönemim daha. 2 dönem sonra mezunum Aöf Sosyoloji bölümünden. Bu zamana kadar hiç fena gelmedim ve 4. sınıfımdayım. 1 dönem uzayacak bundan sonra da inşallah sadece. Sağlıcakla kalan derslerimi de bitirsem sorunsuz, rahata ersem bir an önce diyorum. Finallerim fena geçmedi ama 2 ders "biraz" kötü gibiydi. O 2 dersten zayıf not gelebileceğine hazırlıyorum yine de kendimi, ne olur ne olmaz sonuçlarda göreceğiz. Ama kıtı kıtına geçebilmem de mümkün o derslerden...

Öğrenmek çok güzel de, sadece şu sınav zamanlarına yaklaştıkça üniteleri bitirme derdi geriyor 1-2 senedir beni. Onun  haricinde bölümümü de, öğrenmeyi de feci seviyorum. Maşallah bana, bize ve öğrenme aşkımıza... :)

Sınavlardan sonra Avm gezmelerimiz, 4 senedir çoğunluk olarak bir gelenek halinde gerçekleşmekte bir süredir. Soğuklarda hiçbir yere çıkamayan ben, bu fırsatı iyice değerlendiriyorum doğrusu. Bu dönem vizelerde de finallerde de tam değerlendiremedim ama Avm zamanlarımızı. Finallerde bir Cumartesi günü gezebildik, Pazar günü ise hava muhalefetinden dolayı direk eve döndük sınav sonrası... Üstteki fotoğraf da Cumartesi gününden, Anatolium Avm'nin önündeki ağaç. Bu ağacı geçen senelerde de koymuşlardı. Bu sene yine koymuşlar kapı önüne. Ben seviyorum ve yakıştırıyorum nedense...

Bu arada geride bıraktığımız bu Cumartesi günü, fazlasıyla video da çektim; müzikle düzenleyebilmek için ve video dünyasına adım atabilir miyim acaba diye. Deneyeceğim, not olsun buraya; bakalım yapabilecek miyim aklımdakini? :)



Avm'de dükkanların arasında gezerken; Anatolium'un içinde bulunan bu dekor evler, Kağanımın eğlencesi oldu o gün. Evlerin kapılarını tıklatmak ve camlarından evin içine bakıp birileri var mı diye kontrol etmek, dedesiyle oyunuydu o gün. Bu fikri biraz ben sunmuş olabilirim, evleri gösteren bendim. Ama içinde kim var acaba teyze, diyen o idi. Maşallah, mutlulukla ve şevkle oradan oraya koşturması bol bir gün oldu kuzumuz için... :)

Biraz alışveriş yapma fırsatı da yakaladık bu arada; Annem, ablam ve benim için... Ve kışa hazırlık oldu aldıklarımız bir yandan da bizim için. Benim pek ihtiyacım yok olarak görüyordum, ama ihtiyaçları tamamlamak annemin düşüncesinin işiydi yine. Bu kış için epey eksiğimi giderdik, çok şükür; annemin varlığına da, bugünlerimize de...

Günün Alışveriş Merkezi sonrası güzel sürprizler de yaşadık, güzel olaylara da yol aldık gibi. Hayra erer de, burada da yazarım inşallah. Biraz batıl inanç belki de, ama netleşsin değil mi öncelikle. Bu ara netleşmesi gereken o kadar çok şey var ki... Umarım hayra erer diyelim, hakkımızda her şey...


Finallerden kalanlar bunlardı işte. Bir de yeniden öğrendiğim birkaç şey oldu, en azından o gün bunlar kafamda netleşti; 

Büyük beklentilere girmek büyük hüsrana uğratabiliyormuş insanı... Yeniden anladım...

Büyük sıkıntı ettiğiniz birçok şeyin ciddiyetinde iken bile, Allahım karşımıza çıkarıyormuş "Şükret" mesajını; bazı olayları gözünüzün önüne sermek ile, kulağınıza bir olayın haberini getirmek ile ve belki de daha da fazlasıyla...

Anın büyüsüne kapılıp gitsen de, hayatının yoğun uğraşı içine yeniden düşeceğini bilerek devam ediyorsun ya hayata; o zamanlar hiçbir anın tamamiyle gerçek olmadığını bu anlarda anlıyormuşsun yine... 

Gelmesini beklediğin ve geçip gittikten sonra ne olduğunu anlamadığın her şey, hayatını esas değil geçici şeylerle sarıp sarmaladığını hatırlatırmış sana. Esas şeyi daha da derinlere gömerek yaşamak bizim elimizde imiş, o yüzden hiç ama hiç tek bir şeyi öncelik olarak koymamak gerekirmiş "hayatınızın uğraşı" olarak. 

Hayatın her noktasında tam verimle uğraşabilmek zormuş, ama bunu başarabilmek de elinde imiş. Daha çok uğraş vermen gerektiğini, daha derin düşünmen gerektiğini: yapamadığın zaman kavrarmışsın en çok. Başarmak için uğraş vermeli ve tüm bunları unutmamanın gerekliliğini vurgularmış hayat. "Bu hayatın öncelik uğraşıymış gibi..."

(Kendince bir şeyler başarmaya uğraşan bir kızın notları...) 
Sevgilerimle... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)