18 Eylül 2015 Cuma

İnternet Günlüğüm #12 - Kendimi Dinledim, Umutlar Gerçekleşmeye Gebe

1,5 haftadır yazamadım da yazmadım da buraya. Kendimi dinleme vaktimdi belki de diyorum şimdi. Gerek gündemin gerekse de okumak ve izlemek istediğim şeylerin etkisiyle uğrayamadım buraya. Bu sıralar okumaya da izlemeye de daha çok düştüm, yazmaya azıcık ara vermiş bulundum buraya yani yine. Ama yeniden yazmaya hazırım şimdi de... :)


Eylül'ün başında, bu seferki mevsimin beni pek de eskisi gibi etkilemediğini söylemiştim burada. Hala da sözümdeyim, eskisi kadar etkilenmedim. Ama yine de yazacağım bir şey yokmuş gibiydi geçen hafta, içimde konuştuklarım hat safhada olsa da. Kendimi dinleme vaktimdi demek ki, yazmak istemediğim şeylerdi bir bakıma...

Şu gündem meselesi var mesela; hem Twitter hem de Facebook'tan paylaşılanları okudukça ve okuduklarımı düşündükçe "hayrete düşmediğim" bir gün yok neredeyse. Ben sağduyulu olmamızı gerektiren bir dönemde olduğumuzu düşünüyorum, nefretsiz ve bize düşman olanların istemediği gibi birlik içinde... Anlatamamıştım geçen hafta kendimi, Anlatamadım demiştim o sebeple burada; anlatmak istediklerimi anlatmıştım böylece... Hala da anlatamıyorum sosyal medyanın diğer kanallarında ve anlatmaya da uğraşmıyorum artık doğrusu. İçindeki nefreti kusmaya meraklı olan insanlara hayretle bakıyorum sadece, farkında değiliz her nefret duygusu ile birbirimizden daha çok ayrışıyoruz ve ayrıştırılıyoruz... Ayrımcılık yapmadan geçirdiğimiz günlere erişmeyi diliyorum bir an önce, ortada o kadar çok insan olmak değil de mehzep ve tercihler söz konusu olmaya devam ediyor ki; fazlasıyla yoruluyorum doğrusu gözlemledikçe...


İşte bu düşünceler altında, okumaya da izlemeye de yazmaya da ve ders çalışmaya da vakit bulma çabasındaydım yazamadığım zamanlar boyunca. Bu hafta, sonunda başarabildim hepsini yapabilme kapasitesine... Bu ay okuduğum kitap sayısı yine de az buna rağmen, şimdilik 2 kitap okudum. Sonra yazmaya çalışıyorum, şu hayalim mevzuusu işte; hikayelerim var, üzerlerinde uğraşıyorum çok şükür kendimce. İzlemek istediğim filmler listeme dokunamadım, bilgisayarım geride bıraktığımız haftasonu tamire gittiğinden beri. Ama yer yer ona da sıra geldiği oluyor. Olmadığı zaman da, izlemek istediğim videolara ulaşıyorum; Elin Oğlu programının bölümlerini izleme çabam gibi mesela. Taktım resmen bu yaz o programa da.. :)

Bunlar dışında Kağanım ile oyunlar oynuyoruz her gün. Bazen anlaşamadığımız zamanlar da olsa, genel anlamda iyiyiz bu ara çok şükür. Sadece nedendir bilmiyoruz, yine pek bir inat bu ara. Şu kendini ispatlama dönemi dedikleri var ya, o sürekli gidip geliyor biz de. Söz dinlemek istemiyor Kağanım, her şeyi istediği gibi olsun falan. Üstelik her şeyi istediği gibi yapmamaya çalıştığımız halde... Derken anlaşmazlıklar çıkıyor aramızda, Kağanın inadı karşısında biz yoruluyoruz.. Sağlık versin de Allahım, sanıyoruz ki kreşe gitmeye başlayınca kurallara uyma ve inadını kontrol altına alabilmeyi daha iyi başaracağız inşallah... :)



Şükür sağlıklarımız yerinde. 2 gün önce, annem ile babamın 10 Eylül'de 32. yıllarına girdikleri Evlilik yıldönümlerini ve ablamın o günkü 31. yaşına girdiği doğum gününü kutladık. Birarada, geride bıraktığımız ve yeniden kucakladığımız yıldönümlerini kutlamak ve bunlardan arda kalan hatıraları saklayarak yaşamak hayatı, çok güzel. Allahım sağlıkla nice yıllar nasip etsin hep beraber bizlere inşallah...


Sağlığım hakkında gelişmeler oldu bu arada; Yalova'daki Uzay Terapi'de beraber çalıştığımız terapistlerim de, Fizik tedavide beraber çalıştığımız Tamara ablam da ayrı ayrı gelişmeler gösterdiğimi ve giderek zayıfladığımı söylüyorlar. Bu beni epeydir çok mutlu ediyor, öyle ki içimden hisler meydana çıkıyor; sanki bir an yürüyebilecekmişim gibi, hiç yürür halimden oturur halde olmamışım gibi. 

Yürüyemiyorum henüz desteksiz hala ama kötü halde de değilim elbet. Ben iyiyim ve günden güne daha da iyi oluyorum bu aralar da. Sadece 5. sınıfta olduğum ameliyattan birkaç sene sonrasında, almaya başladığım fizik tedavi seanslarımla 3 senede toparlamıştım epey kendimi. Epep aktfleşmiştim. O durumu düşündükten sonra, son atağımda da yine tahminen 3-4 seneye toparanırım iyi tedavi ile inşallah demiştim. Varsın 6 sene olsun diyorum şimdi. Olabileceğini ve kendi çabalarımla da pes etmeksizin egzersizlerimi yapmayı sürdürmelerimin iyi yerlere gidebildiğini gördüm ve bu çok güzel bir duygu...

Bu aralar iyiyim ve öngörü müdür veya daha fazla gelişme kaydedebileceğimi gördükçe gerçekleşen bir his mi; olabilecekleri görüyor gibiyim. Umutlarım iyi sonuçlara doğru uzanmaya başlayalı oldu epey, ama gittikçe netleşen bir durum hakim olmaya başladı şimdilerde. Eskiden ben daha çok hissediyordum iyiye giden durumumu, şimdi etrafımdaki herkes görüyor ve umutlarımız gerçekleşiyor diyoruz maşallah. :) Daha ne diyeyim ki, buraya yazmak istedim işte bunları da...


Hayat; anlık, günlük, bazen saniyelik bazen de saatlik... Yazamadığım zaman boyunca, bunları deneyimledim yine iyice. Epitopu 1,5 hafta yazmadım ama, kendimi dinlemeye ayırdığım bu vakit iyiye gittiğini öğrendiğimiz ve algıladığımız sağlığımla beraber garip bir başka umudu doğurdu. 

Önümüzde Allahım izin verirse, birkaç gezmelerle geçecek bir bayram daha var. O zamana kadar yine yazacağım elbet ama, benim sağlığımın iyi olması adına umutlarını besleyen ailemle beraber hayallerimi gerçekleştirme çabamı yenileme olayını gerçekleştireceğiz. Eylül ayındayız ve ben çok şükür umutsuz değilim... Maşallah deyip kaçayım ben izninizle. Hepimize umut dolu günler diliyorum, sevdiklerimizle ve sağlıkla. Sevgilerimle... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)