11 Haziran 2015 Perşembe

Kendimce...


Kendimce fotoğraf çekmelerime devam ediyorum bu sıra. Daha dün çektiğim bir fotoğraf mesela üst resimdeki, balkon camına yansıyan batmak üzere olan güneşin hali... Bir yanda deniz, bir yanda güneş; ve bu yansıma benim görüşümden işte...

Birkaç zamandır şöyle diyorum; biz hayata yansıyanlarız. Kendimizce hayata ve hayatımıza kendimizi yansıtıyoruz. Yaşamak istediğimiz gibi, olmasını istediğimiz gibi hayaller kuruyoruz. Hangisi gerçek olur olmaz bilmiyoruz belki ama, bizim elimizde olduğunu biliyoruz değil mi hepimiz? Bu hayatın kendisi böyle. Kurduğum hayallere inancım olduğu kadar, gerçekleştirebileceğimi de biliyorum bende. Peki ya, neden kendime bu kadar acımasızım? Olsun olmasın, sonuna kadar gideceğim hayallerimin peşinden diyorum yine bu sıra. Ama neden gidemiyorum??? (Bahsettiğim konu, yazmak hususunda)


Ve bugün tüm düşüncelerimin arasında bir kuş kondu aynı pencerenin önüne. Ama balkon penceremiz kapalı idi bu sefer. Gider sandım esasında, kuşlar çoğunlukla biraz durur giderler. Bu kuş çabucak gitmedi penceremizden, 2-3 dakika kadar kaldı. Bende kuşları göklerde gördüğüm kadar, durduğu yerlerde de düşündüm durdum bu sefer. Onlar da bizim gibi soluklanıyorlar aslında, bizim gözümüze hep kısası denk geliyor belki de. Ama duruyor, düşünüyorlar onlarda. İçgüdüsel ama işlevsel sonuçta. 

Bulunduğum durumu, duraklama gibi adlandırdım şu küçük kuşu görünce yine. Hayallerim için yol almışken, durakladım bu sıra. Hayalim hep sağlığım ve ailem için çabalamak ve hep yazmak. Ben yazma hayalim için biraz duraklamıştım yine. Geri dönüş yaptığım bu sıra, kendimi eleştirmekten yazamaz oldum yine. İnsanın kendi hayatını yazması aslında bir açıdan zormuş. Kendi hayatı için uçarken insan bir kuş misali, kendi hayatı için kuş bakışı bakamaz oluyormuş. Bu haldeyim bende işte... 

Başladığım yer doğru mu, devam edeceğim konular sırasıyla hangisi, aksa gitse ya hepsi kalemimden... Bunlar açısından kararsızım ama, hiç durmamam gerektiği konusunda kararlıyım aslında. Kendim adına yeniden kararlar alıp duruyorum son zamanlarda... Var olduğumca değişmeden devam edeceğini bildiğim bir özelliğim bu; durmadan yeni şeyler denemek... Yazıyorum yazmasına ya yine de, beğenmiyorum kendi yazdığımı bu ara yine. 

Olur mu dersiniz? Bu sefer başarabilir miyim? Şu kuş gibi durup düşündüğüm şu zamanlarda, kendim için doğru bir karar verebilir miyim? Çok istiyorum doğrusu, yapacağıma da inancım tam. Ama garip hissettiren kararsızlık durumlarımlayım biraz işte. Şu kuş gibi, az durup uçsun gitsin bu kararsızlıklarımız. Çok düşünceli olmak da iyi değil, hayallerimiz için doğru yolu bulalım hepimiz... Kendimce düşüncelerim bunlar işte; aklım da kalbim de, yazınca biraz ferahladı şükür. :)

Sevgiler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)