19 Aralık 2014 Cuma

Eve Dönüş... - Aralık 2014



Ablamlarda idik bilindiği üzere, yaklaşık 1,5 haftadır. Eh dönüşümüz 2 gün önce gerçekleşti. Üstteki resim eve döndüğümüzün resmidir yeniden... Ablamlarda Kağan'ım anne ve babasıyla vakit geçirsin diye ayırdığımız bir sürenin daha sonuna geldik ve döndük yeniden. Kağan'ıma biz bakıyor olsak da, haftaiçi; ara sıra ablamlarda kalmaya gidiyoruz, anne-babasıyla özlem giderebilsin diye kuzum... :)


Bu 1,5 haftaya dair alıntılar yapacak olursam;


1,5 haftalık yer değiştirmeyi daha geride bıraktık. İnternette olmaya çalıştım yine ama neler yaptığımıza dair yazamadım. Ablanın evi de olsa, kısa da uzun da olsa, alışmışlığı bir süreliğine bırakmak bile zor oluyor. Eninde sonunda evine dönünce, özlediğini anlıyor yine insan. Ablamlarla semtlerimiz ayrı sadece, ama bizim burası resmen oraya göre daha sıcak kalıyor. Soğuk benim için her şekilde soğuktur diye düşünüyordum ama, semtten semte bile derece değişince yine değilmiş dedim kendi kendime... :) 

Sınavlar bittiğinden beri ablamlardaydık. Ben dışarı çıkmadım sınavlardan sonra evimize dönene kadar ama kapı cam açmak veyahut sıcaklığın birazcık düşmesi bile soğukluğu hissettiriyordu anında. Üst resimde Kağanım gibi sıkı sıkı sarınmazsanız eğer, cildiniz anında kuruyabilir bu havalarda. En azından bizim ailede durum böyle. Krem sürünmek lazım bu sıra, bol bol... :)


Kağan'ım ile bol bol oyun oynamaya devam ettik elbet. Merakımız kuleleri dikip üzerine neler yığabiliriz yönünde idi. Görüldüğü gibi, demokraside çareler tükenmiyormuş... :) Halkalar, balıklar daha neler neler...


Ablamlar bir akşam iş yemeğine gittiler çift olarak. Annannesi ve teyzesi ile beraber anne-babasını bekledi kuzum. Oyun oynadık, vakit geçirdik derken; karşı koltuğumda oturan bu ikiliyi yakaladım bir ara. Allahım Annanne-Torun bir örnek ne güzel oturuyorlar diye geçirdim içimden. Allahıma bin şükür bu görüntü için ve maşallah canlarıma... :)


Baba ile telefonlara dalıp gitmeler boldu, oyun oynamalardan ve hareket halinde bulunmalardan vakit kaldıkça. Sadece telefona bakmak bile olsa, ailesi ile beraber olan her çocuk için her an kıymetli. Kuzum hepimizle beraber oldukça daha da mutlu ve rahat oluyor. Yani ara sıra, haftasonları haricinde de gerekiyor bu durumlar... 


Abla-Kardeş selfiemiz, birkaç gün öncesinden... Ablamla sık sık fotoğraf çekinemiyoruz, ama eskiye nazaran daha iyi durumda bu konularda diyebilirim. Onu alıştıran elbet ben oldum zamanla. Sık sık fotoğraf çektirmeyi seven biri değil ablam, bende aksine fotoğraf çekinmeyi ve çektirmeyi pek çok seven biriyim. Kardeşler bazı noktalarda birbirlerini tamamlıyorlar sanırım. Bizimki de o hesap... 

Neyse ablamı ikna edip bir poz aldım bu fotoğraf sırasında. Bir kere çektik ve bu güzel poz ortaya çıktı. Anları dondurmayı seviyorum ve bence lazım da bol bol; ya fotoğraflarla ya da yazılarla. Çünkü baktıkça iyi ki diyorum, iyi ki o gülüşümüzü saklama girişimimi gerçekleştirmişim. Ablamın yorgun oluşundan, karşımızda Kağanımın babası ve annannesi ile selfie çekinme hallerine kadar hepsini hatırlayabiliyorum bir tek fotoğrafla. Yazı da böyle işte; anları, hatıraları ve nasılını kaydedebilmenin güzel yöntemlerinden biri... :)


Ablamlarda olunca, daha doğrusu ablamlarla beraber birarada olunca; çay keyfi esnalarımız da dahil yemeyi biraz fazla kaçırıyoruz. Ailecek bulunduğumuzda yiyeceklerin keyiflerini dahi beraber tatmayı seven bir aileyiz şükür. Bu sefer de aynısı oldu. 1,5 haftada akşam 7'den sonra yememelerimi aksattım, hiç istememe rağmen. :/

"Ne yapayım, sık sık bir araya mı geliyoruz?" dedim dedim yedim açıkçası. Bu açıdan biraz kendimi suçlu hissetmiş olsam da, olan oldu. Eve dönüş gerçekleştiğine göre, annem ile yeniden eski düzenimize döneceğiz artık. Yemiyor değiliz elbet yine, annem ve babamla da küçük kaçamaklarımız oluyor bazen ama küçük işte. Bilirsiniz bir arada olunca, herşeyin tadı daha güzel. Bizimki de o hesap, kalabalıkla insan ne ölçüsünü biliyor ne de bilmek istiyor... :)) 


Velhasıl, döndük evimize yeniden. Yeme düzenimi de, ders düzenimi de, uyku düzenimi de düzeltmem gerek yeniden biliyorum. Özellikle de düzeltme açısından en gereksinim duyduğum şey, uyku düzenimi yenilemem olacak. Son zamanlarda bu uyku durumum fena şaşmış durumda, öyle ki beni bıraksalar 1 gün boyunca üst resimde gördüğünüz Kağan'ımın yatışı şeklinde yatabilirim. Bu durumu düzeltmek farz oldu iyiden iyiye. Uyumak çok güzel de, resmen bağımlılık olmaya başlıyor bir süre sonra. Ne yapıp edip düzeltmek gerek diyorum yine. E tabii uykudan vazgeçmek de zor, Allah kolaylık versin benim gibilere ne diyeyim. :)

Bende durumlar böyleydi işte, döndüm ve yazılarımı ardı ardına yazmaya devam ediyorum. Yazamadığım zamanların acısını çıkarasım geldi yeniden, şükürler olsun ki bir dönem yazamamazlığımı atlatmış gibiyim. (Yazan kişi dilini ıssırdı, nazar değmesin değil mi?) 

Sevgiler... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)