4 Haziran 2014 Çarşamba

İzledim - Kış Masalı


* Bu bir izledim yazısıdır... :)



*Resim Google Görsellerden alıntıdır.

Birkaç gecedir yarım yarım izlemek durumunda kaldığım bir film oldu Kış Masalı, ama beni ciddi anlamda bağladı kendisine. Çünkü hikayesi Fantastik bir aşk hikayesi... :)

Beni fantastik aşk hikayeleri kendine çeker doğrusu. Çünkü içinde yaratıcılığın bulunduğu bir aşk hikayesi daha çok inanmama sebep olur, aşkın büyüsüne ve gerçekliğine. Ben birçoğu gibi değilim doğrusu, aşkın bir büyüsü olduğuna ve sadece hikaye gibi görünse de aşk destanlarının sahiciliğine inanıyorum. Aşk bana göre, herhangi bir şeye büyük bir tutku ile bağlanmak çünkü. Ama bu tutku, kimseye zarar verecek türden değil, sadece kendi kalbine zarar veya fayda sağlayacak türden... :)

Filmin türüne göre küçük bir fikir belirttikten sonra, filmin tavsiye edebileceklerim listesine girdiğini söyleyebilirim. Bu tarz filmler olarak; Zaman Yolcusunun Karısı, Göçebe, Alacakaranlık serisi, ve benzeri örnekler verilebilir. Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Tabi bu saydıklarım, Kış Masalı'nın yanında biraz daha fantastik kaldılar. Kış Masalı ise bana daha gerçekçi geldi... :)

Filmin Konusuna Gelirsek; 

Hikaye; Hayatını hırsızlık yaparak sürdüren başrol karakterimiz Peter Lake'in, hırsızlık yapmaya girdiği evin ince hastalık geçiren büyük kızı Beverly Penn'e aşık olmasıyla başlıyor. Film bana kalırsa, buradan da fazlasıyla çekiyor kendisine. Peter Lake, aşık olduğu kızı iyileştirebileceğine çok inanıyor. Ancak inanmak yetecek midir? Peter Lake'in, bir zamanlar yanında çalıştığı adamlar buna izin verecekler midir? Beverly ile Peter aşkı sonsuzluğa erişebilecek midir? 
(Heyecan katayım biraz dedim. Anlatım güzel oldu bence) :)

Filmde benim hoşuma giden sözlerden birkaçını yazmadan önce buraya, bir şey daha diyeceğim. Bir filmde isim seçimi sizleri etkiler mi bilmiyorum. Ama bence bir filmin olmazsa olmazı, güzel isimler seçmekten de geçer. Beverly Penn ve Peter Lake isimleri aklıma kazındı mesela, çıkmaz artık diye düşünüyorum... :)

Film güzel olduğu kadar, değinilen noktalar olarak gökyüzüne ve yıldızlara değinilmesi de güzeldi bence. Benim yıldızlara ve gökyüzüne hayranlığım bilinir noktada... Filmden beğendiğim sözlerle bitireceğim bu yazımı. Özellikle filme çok çok takılıp kalmam, başlangıçtaki sözcüklerden ötürüydü. Düşündüklerimi bulmamdan ötürü... İzleme şansı verebilirsiniz. Belki ben fazla büyütüyor da olabilirim ama kesinlikle yorucu bir film değildi. :)

Filmin Başlangıcında şu cümleler geçiyor; 

Ya bir zamanlar gökyüzünde hiç yıldız yoksa? Ya yıldızlar bizim düşündüğümüz gibi değilse? Ya öteden gelen ışıklar, uzak güneşlerden değil de biz meleğe dönüştüğümüzde kanatlarımızdan geliyorsa? 
(Bunu birçoğunuz da düşünmüşsünüzdür. Ama yıldızların büyüsüne fazla kapılır giderim çoğunlukla, bu sözler de o düşüncemi fazlasıyla yansıtıyor)

Kaderin her birimize ihtiyacı var. Ve dünyanın gerisinde, birbirimize bağlı olduğumuz bir başka dünyada hepimiz, büyük ve dokunaklı bir planın birer parçasıyız. Büyü çevremizdeki her yerde. Sadece bakmalısınız. Bakın, yakından bakın. Zaman ve uzaklık bile göründükleri gibi değiller...
(Filmin giriş sözlerinin devamı...)

Sevgilerimle... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)