6 Nisan 2014 Pazar

Deneyimlerimiz - Hindistan Cevizi


Bu bir değişik tat deneyimi yazısıdır. İlk tadım, ilk deneyim yazısı da denilebilir... :) Bu türden yazılar okumayı seviyorum... Cuma günü evde Hindistan Cevizi ile Survivor adasındaymış gibi bir akşam yaşandıktan sonra, bende yazmaya başlayabilirim dedim o yüzden. :)



Pek sık yeni tatlara açıldığım söylenemez ama, yeni tatlar denemeyi seven biriyim ve ailecek de yeni tatlar denemeyi seviyoruz. Bu yazımda sizlere Hindistan Cevizi deneyimimizden bahsedeceğim. Durumumuz uygun olduğu vakit, bazen böyle şeyler denediğimiz oluyor. Meyve seven biri olarak, tropikal veya orman meyvelerine de ilgiliyim. Bundan önce bir kez Ananas da denemişliğimiz var ailecek. Ama Hindistan Cevizi ile kıyaslanması saçma olur. Ama ben yine de Ananas'ı daha çok sevdim gibi... :)

*Hindistan Cevizi; Anavatanı Fas olan yaprağını dökmeyen bir ağacın olgunlaşmış kuru tohumlarıdır. Bizde küçük Hindistan cevizi olarak bilinir... Fındıkla ceviz arası büyüklüğündeki baharat rendelerek toz halinde kullanılır.. (Bkz;devamı burada)

Resimlere geçmeden önce şunu söyleyeyim; Hindistan Cevizi'nin yüksekte yetişmesi ve sert bir kabuğu olmasından ötürü, bence epey faydalı bir besin. Besleyici bir besin olmasının yanında şişmanlatıcı olduğunu da okumuş bulunmaktayım. Adadaymışçasına birden fazla yiyecek değiliz elbet biz de. :) Babam deneme amaçlı tane hesabı ile aldı. Tanesinin 4 Tl olduğunu söyledi. Bir tane alacak olduktan sonra pahalı değil gibi. Ama birçok tane alacak olunsa pahalı bir meyve bence...


Resimlere geçelim o zaman yavaş yavaş. :)

Hindistan Cevizi nasıl kırılır? Tadı nasıldır? Elimden geldiğince yazacağım bu yazımda...

Öncelikle malzemelerimiz şunlar; Keskin bir bıçak, çekiç, tornavida, soyacak. İsteğe göre bardak ve pipet...

Hindistan Cevizi deneyimimize geçelim; :)


Öncelikle hindistan cevizinin dışındaki odunumsu tüylerini bıçakla soyuyoruz. Bıçağın keskin olması önemli, bıçağı kullanmayı bilen birinin Hindistan Cevizini soyma ve kırma işini üstlenmesi ise daha önemli. Aksi halde sorumluluk kabul edilmez. :) Lütfen dikkatli olunuz, kabuğundaki tüyleri soymak bile bir dikkat gerektiriyor...


Dış kabuğundaki tüyleri olabildiğince soyduktan sonra, Hindistan cevizinin üstündeki 3 delikten birinin üstünü bıçak ile oyarak olabildiğince temizleyip tornavida ile deliyoruz. Delik açılan yerden pipetimizle suyuna erişiyoruz. :)


Suyu hafif meyve suyuna benzeyen bir süt kıvamında. Bu ulaştığımız Hindistan cevizinin sütü kendisi kadar besleyici olduğundan, biz çoğunlukla Kağan'a içirdik. :) Ailemizin tüm fertlerinin beğendiğini düşünürsek, hiçbir acılığının olmadığını söyleyebilirim. Açıkçası ben en çok sütünü sevdim. :)

Önce sütünü denemekte fayda varmış. Eğer acımsı bir tat hissederseniz, hindistan cevizinin bozuk olduğunu anlamış oluyormuşsunuz. Ayrıca hindistan cevizi çok uzun süre bekleyemiyormuş, kırıldığı ve soyulduğu en kısa zamanda tüketilmesi gerekirmiş. Aksi takdirde çok çabuk bozulan bir besinmiş. 1 günden fazla bekletmeyin derim ben o yüzden... :)


Hindistan cevizinin sütünü pipetle içtikten veya bardağa döküp denedikten veya içtikten sonra, yatay şekilde bulunan çizgisine çekiç ile vurarak kırmaya başlıyoruz. Yuvarlak çizen çizgiye çekiçle vurarak, kabuğun çıkış işlemini gerçekleştiriyoruz. 


Bizim Hindistan Cevizimiz ortadan ikiye ayrıldı. Bizim baktığımız sitede üst kabuğu şapka şeklinde çıkıyordu, beyazın dışındaki kabuğu soymanız gerekiyordu... Bizimki öyle olmadı... :) 

(www.nasil.tv 'den - Hindistan Cevizi Nasıl Kırılır? diye aratıp baktık biz...)


Hindistan Cevizi'nin arkadaşım Damla'nın ve babamın elindeki beyazımsı halleri çok güzel görünüyordu. Bundan sonra Hindistan Cevizinin iç kısmını da denemeye geldi sıra. :) Resimdeki şahış, arkadaşım Damla'm. Hindistan Cevizini o gün en çok sevenler içinde Kağan ile beraber o da vardı. :) 


Hindistan cevizinin içini yemeye gelince; ilk olarak bıçak ile içini oyarak deneyimledik iç kısmını. Ancak dış kabuğunu soyacak ile soyarak yemek daha mantıklı ve kolay. :) 


İlk olarak iç kısmını oyarak yedikten sonra, biz en sonunda soyarak yeme işlemine geçtik. Ben bir parmak büyüklüğünde 2-3 tane kadar yedikten sonra, yeterince doyduğumu hissettim ve daha fazla yiyemedim. Bir de dış kabuğuna doğru gittikçe, biraz acılık hissettim. Acılık dediğim, yavanlık denilebilir. Pek acı bir tadı yok yoksa. Ama yaş diye tabir edebileceğimiz bu meyvenin, kurutulmuş toz hali kesinlikle tatlılar üzerine daha çok yakışıyor.

Bir daha alır mıyız konusuna gelinirse; sanırım alırız gibi. Ama dünkü gibi 1 tane alırız. Bir tanesi tüm aileyi doyurabiliyor çünkü. :) 


Hindistan Cevizi için son bir değerlendirme yapacak olursam; 

* Hindistan Cevizi'nin deneyimi sırasında, epey bir Survivor adası'nda hali hakimdi bizim evde...
Babam, Damla ve ben arasında bir Survivor skeçi geçti. Oyunculuk yeteneğinizi ortaya çıkarıyor yani... :)

* Tadı cidden güzeldi. Bizim evde herkes sevdi. Ancak bana çok doyurucu ve dış kabuğuna doğru gittikçe biraz kuru hissettirdi.

* Ve Hindistan Cevizinin sütü, içinden daha tatlıydı bence. 

* Hindistan cevizini kırarken ve soyarken, kesinlikle güçlü ve bıçak kullanmada becerikli kişiler devreye girmeli. O kadar kolay bir şey değil çünkü... :)


Faydalarına gelecek olursak; Enerji değeri yüksek bir besindir. A, B ve C vitaminini içermekte. Reflü hastalığına, mide ağrılarına ve ağız kokusuna iyi gelmenin yanında; balgamı kestiği, ağız kokusuna, felce ve titremeye iyi geldiği de söyleniyor. Daha fazla faydası için; buraya bakabilirsiniz...


Bir de değerlendirme yaptım bu arada; o da aşağıdaki resimlerde görüldüğü üzere. :) 


Suyunu içtiğimiz üst kabuğunun içini boşalttıktan sonra böyle kaldı. :) Benim aklıma ne yapabilirim diye geldi derseniz; doğal bir mumluk olarak kullanmayı düşünüyorum. :)


Kabuk gayet sert ve sağlam. Ve o kadar hoş gözüküyor ki, evde yuvarlak küçük mumumuz olsaydı açıkta, içine oturtup yakacaktım. :) Biraz bir tarafa doğru yatıyor. Ancak bir sorun teşkil edeceğini sanmıyorum. En fazla, dengede durması için altına bir destek tarzı bir dal parçası koymak veya yapıştırmak yeterli olacaktır. Ancak dal parçasını yapıştırmaya gerek duymadan kullanmayı tercih ederim. Ben böyle doğadan evlerimizde değerlendirdiğim şeyleri, kullanmayı seviyorum. :) 

Mumluğum da hoş olmamış mı ama? :) 


Benden değerlendirmesi bu kadar. Şürç-ü lisan ettiysem affola. :) Bu ilk değerlendirmemdi. Deneyimlediğimiz kadarıyla anlatmaya çalıştım...

Umarım beğenmişsinizdir. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Yorumlarınız benim için önemli, yorumlayarak hatalarımı veya beğendiğiniz noktaları paylaşırsanız memnun olurum. Sevgilerimle... :)


4 yorum:

  1. Hindistan cevizinin icini nasil degerlendirsem diye arastirirken buldum seni Didem, siz demekten pek hoslanmayan, samimiyeti seven biriyim, yazin icin tesekkur ederim. Gorusmek uzere insaallah

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumun için ben teşekkür ederim Vuslat Can. Siz de olur sen de, samimiyet hissetti isen ne mutlu bana. Bloğuma hoşgeldiniz, görüşmek üzere :)

      Sil
  2. Sonuna kadar okudum çok güzel değerlendirdiniz elinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende güzel yorumunuz için teşekkür ederim. :)

      Sil

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)