Bir hafta daha bitti, yeni bir haftaya daha başladık bile. Günler çabuk geçmeye mi başladı yine ne? Sanırım 2014 çabuk geçecek böyle giderse... :)
Başladığımız bu hafta sınav haftası, bu dönemin de aöf finalleri de yaklaşıyor yani. Laf bir yana, bu sene 2. senemi bitireceğim Aöf Sosyoloji'de. Hadi hayırlısı... Ve bir karar aldım bu hafta yeniden, kesin bir karar, bu dönemi de sorunsuz atlatayım da bu sıkıntıyla, bir daha böyle sıkıştırmayacağım kendimi derslerle. Planlı ve programlı olacağım Sındırgı'daki gibi, kararım kesin... :) 2 senedir bir toparlayamadım, düzenleyemedim ders hallerimi tam...
Nerelerden nerelere geldim yine ya. :) Bu hafta da ders çalışma hallerim ile geçti, Kağan'ın haftasonuna doğru evine gitmesi ile yokluğunda... :) Hızlandım, finallere hazır olmak üzereyim. Son 1-2 ders kaldı, hadi bakalım. :)
Ve bakalım geride bıraktığımız hafta nasıl geçmiş? :) Başlamadan uyarayım, yine Kağan'ımla dolu dolu bir Fotoğraflarla 1 Haftam yazısı sizleri karşılayacak...
Yeni bir haftaya daha, hafta başlamadan Kağan'ın Pazar akşamı eve dönmesi ile başladık. Bu gidiş gelişler çok hoş aslında, özlem 2 günlük de olsa kavuşmalar müthiş heyecan verici oluyor her seferinde. :) Haftaya böyle başladık işte, Annem, Kağan ve ben üçlüsü kahvaltı ederek... :)
Kağan çoğu zaman uykulu halleri ile güldürüyor beni bazı sabahlar, güne gülerek başlamak müthiş oluyor tabii ki. :) Kuzumun bu uykulu hali haftanın ikinci gününden. Bu deli geldi ortalığı karıştırdı, bir de ben kamerayı açıp ona doğru tutunca çekildi kenara uykulu haliyle poz verdi. :) İşte hayatımızı böyle şeylerle renklendiriyor kuzum, küçük şeyler büyük mutluluklarımız oluyor; şükürler olsun... :)
Baba-oğul görüyorsunuz pozda, bu hafta Kağan'ım yine gitti evine. Böyle gidince haftasonları daha sakin oluyor, çünkü 2 günlük özlem giderme bile yetiyor sanırım. Allahım hiçbir çocuğu anne babasından ayırmasın. :)
Ve işin tuhaf yanı, eniştem baktı bu haftasonuna doğru Kağan'a. Yıllık izninde olduğu için, Perşembe günü aldı Kağan'ı ve Cuma günü kendisi baktı ablam işte iken. :) Bir baba bakamaz diye bir şey yok aslında, böyle sorumlulukları vermek lazım arada babalara da. :) Duyduğuma göre, komik yanları da olsa başarılı olmuş eniştem... Tebrik ediyoruz tabii ki, bunlar erkeklerden her zaman görmek istediğimiz hareketler. =)
Cuma akşamı annemi İstanbul'a teyzesinin yanına gönderdik, Teyzemiz rahatsız biraz. Allah şifa verir de inşallah bir an önce toparlayıp bu taraflara gelirler bir an önce. Amin... :) Annemin İstanbul'a gittiği akşam kahve içme kuralımı da bozmuş oldum bir kereliğine. Babam kahve yapınca dayanamadım işte. :) Bu bardak da en sevdiğim kupalarımdan biri...
Annem'in yokluğundan fırsat bulma değil bu aslında, arada kaçamak yapmak gerek. :) Teyzemiz rahatsız dediğim gibi, annem 2 aydır gitmeye çalışsa da ancak fırsat bulup onu ziyarete gitti bu haftasonu. Ailemin bir ferdinden ayrılınca 1 gün dahi olsa hemen özlüyorum. :) Ama bu anne olunca, daha da değişiyor tabii ki. Anneler daha mı çok özleniyor ne? :)
Bu gördüğünüz resimdeki ördek, küçüklüğümden beri benimle... :) 4-5'li yaşlarımdan annem ile babamın aldığı oyuncağım, kendisini öyle severim ki geleceğimdeki nesillerime de kısmet olursa geçmesini isterim yani. :)
Siz de böyle küçüklükten kalma şeyleriniz ile daha çok mutlu oluyor musunuz? Geçmişten kalıp, atmayı aklınızdan bile geçirmediğiniz hatıra dolu eşyalarınız var mı mesela? Ördeğim var benim bu eşyalara örnek; bizim eve gelen odama giren birçok kişinin bildiği bir şey bu. Babam her ne kadar, "Bu eskidi yenisini alayım ben sana." dese de zaman zaman, asla kıyamadıklarımdan biri o. :) Küçüklüğüme ve bu zamana kadar geçen süreye dair hissettiğim birçok duyguyu barındırıyor ve baktığımda birçok şey anımsatıyor bana... :)
Böyle şeyler varsa yanınızda aslında bir açıdan daha şanslısınız bence. Ben herhangi bir an'a dair somut bir şeylerin kalmasını önemsiyorum, nesneler anılarımızı kalıcı kılan şeylerden en önemlilerinden bence, fotoğraflar gibi... :) Mesela bir günü unutmak istemiyorsam, o güne dair bir şey saklamayı tercih ederim ben. Sakladığım şeyler resim de olabilir, küçük bir toka, veya bir peçete üzerine yazılmış bir söz ve o günün tarihi bile... Unutacağımdan değilse de, somut bir şeylerin kalması sanki o günün gerçekliğini daha da kalıcı yapıyormuş gibi geliyor. Bunu yapmak çok önemli benim için...
Aynı şekilde bir günü anımsamamak için de sakladığım şeyleri yürekten atmaya çalışmak da bir başlangıç niteliği taşıyor aslında benim için... :)
Ve Cumartesi günü arkadaşım Damla'm, dün yani Pazar günü de Annem ile Kağan'ım geldi. :) Bu haftasonu kavuşmalarla dolu bir haftasonu oldu yani... Ve haftayı ise üstte gördüğünüz resim ile bitirdik. Damla Kağan'ına da kavuştu ve dün Kağan'ı o uyuttu. Maşallah ikisine de diyorum ve bu yazıyı sonlandırıyorum. :)
Allahım bizlere güzel olaylar ve güzel gidişatlar ile dolu, mutlu bir hafta nasip etsin... :) Ve finalleri olan herkese ve tüm aöf öğrencilerine, sınavlarda başarılar diliyorum. :)
Herkese sevgilerimle...
Daha fazla fotoğraf için instagram sayfam için, buraya bakabilirsiniz...
Daha önceki Fotoğraflarla 1 Haftam yazılarım ise burada...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)