26 Eylül 2013 Perşembe

Bulutlarla Konuşmak...



Ah bu Mevsim Geçişleri, nasıl da etkiliyor birçoğumuzu. En çok da etkilenen benim sanırsam. Ya bir garip hallerde olurum değişen hallerimle, ya da çoğunlukla duygusal... Bu sene de duygusal moddayım yine. Ama iyi gelmiş bir duygusal hal bu. Nasıl mı? Depresif olmayan bir duygusallık işte, birçok dizi-filmin duygusal anları veya duygusal moda uygun tüm içerikler... :)


Bu Pazar Bulutlarla konuştuk, şu yazımın sonunda da bahsettiğim gibi. Bulutlarla konuşmak mı dediğinizi duyar gibiyim. Ama konuşacak biriniz olsa da olmasa da; bulutlarla, sizi iyi hissettiren bir gün batımı ile veya yıldızlarla konuşmak insanı çok iyi hissettiriyor. Garip ama gerçek...

Bahsederim sonra demiştim, bulutlarla veya yıldızlarla konuşmak nasıl oluyor diye. Sözümü tutayım dedim bugün işte...


Bulutlarla konuşmak (veya rahat hissettiren bir şey ile konuşmak);

Sessiz olur, rahatlatıcı olur. Sizin içsesiniz ile dolu olur... Çünkü siz konuşursunuz soru sorsanız da cevap alamazsınız. Düşündürür böylece, sadece kendinizle...

Siz düşünür, kendi kendinize konuşmaya başlarsınız. Aslında içinizle buluşmadır bu.  İçinizle buluşursunuz, içiniz rahatlatmaya çalışır sizi veya yüzünüze vurur tüm herşeyi...

Bulutlarla, yıldızlarla veya gökyüzüyle konuşmak; sakinleşirken, karmaşık sorularınıza cevap bulmaktır... 

Bulutlarla veya herhangi bir şeyle konuşmak; iyidir, güvenlidir, rahatlatıcı bir unsurdur... Yaşadığına inanmaktır, doğa güzelliğiyle güzelleşmektir. 

İşte bunlar hissettiklerim; bazen bulut olur, bazen gökyüzü, bazen gün batımı, bazen yıldız, bazen bir dağ, bazen uçan bir kuş... 

Hayır, delirmedim. Sadece güzelliklere karşı açarak içimi, içsesimle buluşuyorum bazen... Bu beni rahatlatıyor, yaşadığımı hissettiriyor daha fazla... :)

Not: Tabii her zaman bir olmaz sevdiklerinizle konuşmakla. O ayrı bir nokta...




Geçtiğimiz Pazar gününde, birkaç haftadır sıkıntı dolu olan hava yağdırdı. Ve sonrasında da güneş açtı... Bulutlar enfes güzellikte bir ışık hüzmesi göstermeye başladılar resimdeki gibi. Sonbaharın etkisi ile, içimdeki sıkıntıyı bu gökyüzü rahatlatmaya yardımcı oldu. Duygusallığıma da öneri sundular... 


Sonuç olarak bizim konuşmamız işte böyle başladı... 


Yağdırdıkları için kendileri epey mutluydular. Dediler ki bana; 

 "Bak sen normalden çok duygusalsın bu sıra, duyguların yoğunlaşınca yağdır gitsin gözyaşlarını sende. Çok rahatlıyorsun bak, biz yağdırdık rahatladık. Sıkma kendini sende." Dediler.  

"Mevsim geçişleri duygusallaştırıyor, bizi dahi sıkıyor bu havalar. Sakin ol ve ferahlamaya bak, düşüncelerini bizimle bağdaştırmamaya çalış." dediler.

Fikirlerini değerlendireceğimi söyledim bende, son dedikleri zor olacak olsa da. Teşekkür ettim. "İlerleyen zamanlarda bakarız, tutmam içimde."dedim. 

Çok iyi bulutlardı, az muhabbet ettikten sonra anı ölümsüzleştirdim, gittiler sonra... :)


Bulutlar dediler ki bir de "Unuttun mu geçen senenin Eylül'ünü?" Evet Geçen sene Eylül ayından sonra daha da kötü bunalmıştım. Bu sene iyiyim yine...

Geçen sene Eylül'deki geçirdiğim sıkıntılarımı okumak ister ve tavsiye almak isterseniz buraya tık tık. 


İşte böyle. 
Ben konuşurum bazen gökyüzünle. 
Dinler ve dinlenirim kendimce. 
Sevgilerimle... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)