28 Ağustos 2013 Çarşamba

Fotoğraflarla 1 Haftam - #13


Bu hafta, sakin ve eğlenceli geçen bir hafta oldu. Aynı zamanda da, eve dönmeden önceki 2. haftaydı. :) Eve dönüşe az kaldı, kalan zamanları iyi değerlendirmeye çalışıyoruz, bol bol denize giriyor ve akşamları geziyoruz. Bu hafta öne çıkan olaylara bakalım? (Pek bir haber sunucusu gibi oldu ama neyse) :)

1 Hafta nasıl geçmiş acaba? :)

Daha fazla fotoğraf için buraya tıklayabilirsiniz...


Bu hafta çoğu zamanımız denizde geçti, fırsat buldukça da gezmeye çalıştık. Ya deniz sonrası, ya da akşamları gezmeye çıkmaya çalıştık. Ama tam gezmelere Perşembe günü başlayabildik... Kağan bey de Kaleiçi'nde azıcık ucundan külahta dondurma ile tanıştı. Diline dişine soğuk hücum edince, ağzı yüzü mayışan halleri izlenmeye değerdi yanii.. :)


Bu da Kaleiçinin üst kapısında bulunan saat kulesi. :) 


Perşembe günü gezerken, Işıklar Caddesi'nin arka sokaklarında böyle bir yer vardı. Burası daha çoğunlukla balıkçıların olduğu bir yerdi. Ve bu orjinal fikire öylesine bayıldım ki, fotoğrafladım hemen. Bir restoranlar sokağım olsa, mutlaka yapmayı isteyeceğim bir şey artık. Ne diye restoranlar sokağım olacaksa artık? Aynı zamanda bu görüntünün bulunduğu yer tam tabloluk da... =))


Bu da yanlış hatırlamıyorsam, Orıent Bazaar diye geçiyordu. Bir konağı restore edip, hediyelik eşya dükkanı yapmışlardı. Çekme sebebim tamamen eski konaklara duyduğum ilgiden ötürü... Restore edilmeyip, kaderine terkedilen eskimiş bir konağı görmektense, restore edilmiş halini görmeyi ve sahip çıkıldığını görmeyi tercih ederim. :) Sanmıyorum bir eski konakları sevenin ben olduğumu... :) 


Bu Pazar biten kitap Debbie Macomber'in Bir Yumak Mutluluk kitabıydı. Bu hafta yine okuma halleri hakimdi denizde. Ancak sabahları denize gitmeye başladığımızdan beri, kitap götürmemeye başladım denize. Ancak okumaya devam. Geçirdiğim rahatsızlığı atlatmaya başladıktan sonra, eski okuma düzenime çıktığımız tatille geri döndüm şükür. :) İç ferahlığım da eski haline dönmeye başladı böylece...


Pazar akşamı Hatice Yengemlerle beraber, Yengemin ablasıgildeydik. :) Kağan şen şakraktı yine. Ve bu sene ailemize katılan, o çok bahsettiğim bir diğer yengem karşınızda. :)


Ve Yengemin yiğeni Meryem ile Kağan... :) Yani yengemin yiğeni ile benim yiğenim. :)


Artistik gülüşler ve pozlar, elbetteki Kağan'dan. :D Bayılıyorum bu çocuğa, ayıptır söylemesi. Sanırım enerjisi bana çekecek, sağlığı yerinde olsun da... :)


Ve günün sonuna doğru enerjisi biten Kağan, yengemin kucağında uykuya daldı. :) Uyku halleri, vol bilmem kaç... :)


Ve Pazar gününün ve haftanın son fotoğrafı, Meryem ile benden geldi. =) 
Meryem ile güzel anlaşıyoruz biz. Umarım uzun seneler sürer arkadaşlığımız... :)



İşte bir hafta böyle geçti Antalya'da... İçinde bulunduğumuz hafta, bu yaz Antalya'da hayırlısıyla son haftamız... Biten hafta hareketli, bol yüzme ve gezme terapili geçti. Ve bu hafta da bol gezme ve bol denizde yüzme terapisiyle geçecek yine inşallah... 

Ve iyi haberlerim var, şükür ki deniz iyi geliyor kaslarıma yine. Bana ve kaslarıma iyi gelecek en iyi şeylerden biri olarak hep denizi söyler doktorlar. Bu zamana kadar da en iyisi gelen deniz oldu, sudaki hareket özgürlüğümden dolayı... 

Geçirdiğim atak halini daha iyi atlattım. Ancak tatili daha fazla uzatamıyoruz maalesef, fizik tedavi de almam gerektiğinden. :) Umarım bu deniz terapisi, kışı daha iyi ve dinamik geçirmeme, fizik tedaviden daha da fazla yararlanmama sebep olur... :)

Sağlıklı, keyifli ve bol gezmeli bir hafta geçirmenizi temenni ediyorum. 

Sevgilerimle... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)