"Sonunda Muradıma Erdim A Dostlar" diye başlamak istiyorum yazıma. Dün 2 yıldır beklediğim Fuar gezimizi yaptık Annem Babam Ve Kağan'la... :) Önceden söyleyeyim bu yazı bol resim içerebilir...
Dün Öncelikle Aöf kaydımı yenileme işimizi hallettik, Sonra da Kitap Fuarı'nın bulunduğu yere Buttim'e doğru ilerledik. Ama İçeriye girmek bir süre mümkün olamadı. Akın akın insanlar vardı, araba trafiği deseniz sıkışıktı. Girene kadar epey uğraştık...
Bu kaldırımdaki kalabalığın bir kısmıydı. Biz arabalarla yavaş yavaş ilerlerken çektim. Bir de yağmur vardı tabii...
Kitap Fuarının bulunduğu bina gözükünce yüzümdeki sevinci görmeliydiniz. :) Ancak sıkıntı daha bitmemişti. Etrafta arabayı koyabilecek tüm yerler tıklım tıklım dolu olduğundan, otopark tarafına doğru ilerlemeye devam ettik.
Otopark sorununu aşar aşmaz, ki bu 10 dakikamızı aldı; bu seferde arka kapıdan girene kadar binaya, yağmurda feci ıslanma durumu ile uğraştık... Onun üşümesini baya çektim doğrusu dün gece uyuyana kadar... :)
Saat 14:15'ti, girebildik içeri. Burası Fuar alanının ortak salonu. Buradan salonlara ayrılıyorsunuz. Eğitim harici kitaplar sağ taraftaki salondaydı. Biz oraya yöneldik.
Ben Kahraman Tazeoğlu'nu kaçırdım sanarken, İmza Salonu bölümüne geçtiğimizde henüz gelmemiş olduğunu öğrenince bir sevindim ki sormayın. :) 1 saat gecikmeli geldi. Trafik dolayısıyla aksaklık olduğunu öğrendik sonra. Fazlasıyla heyecanlıydı diğer sevenleri de benim gibi. Geç kalmasını dert eden yoktu, bir an önce görmek istedik sadece. :)
Saat 15:00'ı geçerken geldi, Esas adam. Ve Kahraman Tazeoğlu geldikten sonra; İlk imzayı alanlardan biriydim ben. Sıraya tekerlekli sandalyeden ötürü girmem zor olduğundan, yardımcısı bana yönlendirdi önce, sağolsun.
Önce tanıştık, Sonra "Hakkınızı helal edin geç kaldım." dedi. :) Sorun değil, dedim bende. Çok kibardı, çok güler yüzlüydü. Onunla tanışmak çok güzeldi. Önemli değildi geç kalması, görmek tanışabilmek güzeldi. Onunla tanıştım, bir muradıma erdim böylece.
Önce Kıyısızlar Kitabını imzalattırdım, Sonra da fotoğraf çekindik. :) Dünden beri diyorum ki; keşke daha fazla konuşabilme imkanımız olsaydı. (Fotoğraftakiler, Kahraman Tazeoğlu, Ben ve Annem...) :)
Kahraman Tazeoğlu'na tanıştığıma memnun olduğumu söyleyip, ayrılmak zorunda kaldık. Ama bu hayranlık bitmez, görüşünce onu anladım. :)
Fuarda gezinmelerimize devam ettik sonra. Bir sürü kitabın bulunduğu bir salonda bulunmak hem çok güzel, hem de çok zor. Hem hepsine bakmak istiyorsunuz kitapların, hem de bir süre sonra hepsine bakamayacağınızı anlıyorsunuz. Çok güzel bir gündü dün, kitapla dolu dolu geçen bir gündü. :)
İmza Salonunda Esra Erol vardı bir de. Ki onun da imza bekleyen seveni çoktu. Salona sığamadılar. Biz önce gidip kitabımızı aldık, sonra da güvenlikten rica edip imzalattık. Esra Erol'u görünce çok şaşırdım. O kadar zayıftı ki, ekran kilolu gösteriyor dedikleri gerçekmiş onu anladık. :) Çok güzel ve mütevazi bir bayandı.
Esra Erol'un Kara Duvak kitabını aldık. Merakla okuma sırasının gelmesini bekliyorum. Bir an önce kitaplarıma gömülmeliyim... :)
Daha Sonra yayınevleri gezilerimize geri döndük. Uygun fiyatlar vardı, ancak pahalı kitaplar da bulunmaktaydı. Aklımdan "Kristin Hannah kitaplarını ucuza bulmak mümkün olur." diye geçirmiştim ama, kısmet olmadı. Maalesef orada da pahalıydı. İnternetten alacağım yine. Ama çok güzel kitaplar da aldım. :) (Bir ara aldığım kitaplardan bahsedeceğim.)
Aldığım kitapların ardından, Ezgi Kitabevi'ni sona bırakmıştım planımda. Orada Üstün Dökmen'in olduğundan haberdardım. Gidip kitabımı aldım, Kelebekler Ve İnsanlar kitabını; Sonra da küçük de olsa bir sohbet imkanı bulduk. Üstün Dökmen de çok ilgili ve güler yüzlüydü... :)
Üstün Dökmen ile el sıkışıp, fuardaki zamanımızı sonlandırmaya doğru adım attık. Standların arasından çıkışa doğru baka baka yöneldik. :)
Bu da çıkış yolumuzdan bir görüntü... :))
Günün Değerlendirmesi Diyecek Olursam;
- Annem, Babam ve Kağan'la, Fuar'ı, sonrasında da ablamın çalıştığı işyerinin arkasındaki AVM'ye giderek Kağan'a ayakkabı almak için gezindik. Ve sonrasında ablam ve eniştem işten çıkıp geldiler AVM'ye. Gezinip eve döndük. Ailemle geçirdiğim çok ama çok güzel bir gündü yine. :)
- Annem, Babam ve Kağan'la, Fuar'ı, sonrasında da ablamın çalıştığı işyerinin arkasındaki AVM'ye giderek Kağan'a ayakkabı almak için gezindik. Ve sonrasında ablam ve eniştem işten çıkıp geldiler AVM'ye. Gezinip eve döndük. Ailemle geçirdiğim çok ama çok güzel bir gündü yine. :)
- Fuarda; 3 değerli insanla tanıştım dün. Açıkçası Esra Erol ile tanışmak aklımın ucunda yoktu. O gün orada olacağını bilmiyordum, gidene kadar. Annemler alalım mı kitabını ve imzasını diyince tanışmak istedim açıkçası. Ki Tv'den izlediğim ve enerjisini sevdiğim bir bayan. Tanıştığıma da memnun oldum. :)
- Üstün Dökmen Ve Kahraman Tazeoğlu eş değer zamanlardan beri tanıdığım takip ettiğim kişilerdi. Severek izlediğim Üstün Dökmen, özü sözü güzel adam ile tanışmak çok güzeldi. :)
- Ve Kahraman Tazeoğlu son 3-4 yıldır şiirlerini sözlerini ve kitaplarını okuduğum, internetten takip ettiğim biriydi. Şimdi kendisini görmüş olmak benim için çok güzel bir anı olarak kalacak hafızamda. Bir gün yeniden karşılaşmayı çok isterim, mümkün olursa... :)
Az kaldı unutuyordum. Bir de günün sonunda, birçok kitap ile fuardan mutlu ayrılan Dido vardı. :)
"Yine bir sürü kitabım oldu, Sağol Annecim ve Babacım" Gülümsemesi (Babamın objektifinden) :)
İşte böyle güzel bir günü anlattım sizlere. Kitaplarla ve Ailemle dolu dolu geçirdiğim bir günü... Ailem, sevdiklerim yanımda ve sağlığımız ve huzurumuz yerinde oldukça, böyle nice günler geçireceğimize inanıyorum.
Bir Fuar Yazımın sonuna geldik. :) Beni okuduğunuz için teşekkür ederim. Sevgilerimle... :)
Daha Fazla Fotoğraf için İnstagram adresime buradan ulaşabilirsiniz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)