20 Şubat 2013 Çarşamba

Kilo Verme Maratonum #1 Başlıyoruz




Bu resimdeki bayan ne kadar güzel görünüyor değil mi? Ve de kimbilir ne sağlıklıdır... Ama ben, hastalığımın geçirdiği atak sebebinden ötürü aldığım kilolarla beraber bir süredir sağlıksız bir haldeyim... 
(Resim, internetten puzzle bakarken beğendiğim bir puzzle resmidir)

Hastalığım sebebiyle, birçok normal kişiye göre, kilo almak bana daha çok yasak. Hareketlerimi de kısıtlıyor, kaslarımı daha da zayıflatıyor. Çok zayıf olmak da yasakmış, çok kilolu olmak da. O yüzden, aldığım kiloları vermek üzere, bir maraton başlattım Pazar'dan itibaren. Ama bu yazıyla itibaren, ciddiyeti ele alıyorum bir bakıma...



Kilo verme maratonuma başlıyorum bugünden sonra. Ve haftalık yazı olarak yazacağım bundan sonra. Umarım yarıda bırakıp, sonuca varmadan bitirmem. Aslında kararlıyım, bu sefer iyi bir sonuç almadan bırakmayacağım.

Hemen şöyle başlayayım; 

Daha önce de yazdığım üzere, Sındırgı'da yanlış tedavi ile hastalığımda geçirdiğim atak; ağrılarıma, kasılmalarıma ve bunların doğurduğu hareketsiz kalmalarıma sebep olmuştu. Ve bu hareketsizliklerim de kilo almama sebep olmuştu ve bilimum sebep olmaya da devam ediyor...

Bu kilo almalar bunca zaman boyunca sinirimi bozmuş olsa da, elimden bir şey gelemedi ne yazık ki. Çünkü ağrılarım hat safhada idi ve üstüne gidemiyordum ne ağrıların ne de kasılmalarımın. Sındırgı'dan döndüğümden beri kasılmalarım yok denecek kadar az. Olsa olsa, bazen haftada bir, bazen de haftada iki olmak üzere boy gösteriyor o kadar...

Şimdi neden bu kadar kararlılık safhasına, anca ulaşabildin derseniz? Hareket edebilme düzeyim, Tamara abla ile tanıştığımdan beri biraz arttı ve ağrılarımın düzeyi de epey azaldı bu sıra. Tamara ablan kim derseniz, Buraya tık tık...

Kilo almalarımın en büyük sebebi hareketsizlik... Tamam, öğün kaçırmıyorum ama yediklerime de olduğunca dikkat ediyorum. Ama olduğunca hareketsizim. Ayaklarımın ağrısı, özellikle de dizlerimin ağrısı yüzünden, hareket etmeye mecal bulamıyorum kendimde. Ağrım artacak korkusundan, kendimi de zorlayamıyordum. Ama ağrılarımın birkaç haftadır bir nebze de azalmış olmasından ötürü, (Ben bunda, aldığımız bilgisayar altlığının da katkısının olduğuna inanıyorum) hareket etme girişimlerime başladım. Ve yavaş yavaş kendi kendime spor yapmalarıma başlama kararımı gerçekleştirmeyi istiyorum...

Hep bu yolda yapabileceğim, işe yarayacak uygulamalara bakıyorum netten. İşe yarayacağını düşündüğüm maddeleri gerçekleştirmeye çalışıyorum. Ama bir şekilde zayıflayacağım, bu konuda çok istekliyim...

Şöyle neler yapacağım konusuna gelirsek;

1- Günlük sporumu yapmaya özen göstereceğim,

2- Yediklerime daha da dikkat edeceğim, gerekirse tabak porsiyonlarımı küçülteyim diyorum. :)

3- Ben rejime başladığım zamanlar, aldığım en büyük kararlardan biri de abur cubur üzerine oluyor. Bu şöyle ki; normalde de fazla yediğim kanısında değilim ama, rejime girdiğim zaman haftada 2 kereden fazla çikolata yemeyeceğime dair söz veriyorum kendime mesela. Ki normalde de 2'den fazla yemiyorum olabildiğince.

Zaten Kola-cips ikilisi hayatımda yok birkaç senedir. Cips'i birkaç ayda bir yiyorum, kola hiç yok hayatımda...

4- Ve son madde, gün içinde yeşil çay içeyim, diyorum bir de. Yeşil Çay ve bilimum çayların işe yaradığı söyleniyor. Toksinler açısından, vücudun su ihtiyacı açısından felan. =)

Hadi hayırlısı o vakit. Öneriler olursa, seve seve alırım. Son olarak 2009'dan zayıf halimin resmini paylaşmak istiyorum sizlerle. 2010'da, yani buradan Sındırgı'ya giderken ki halim aşağıdaki resimdeki gibiydi.


Eylül/2009 Yer: Ankara Hacettepe Fizik Rehabilitasyon Önü 

Yukarıdaki resimle de, bana Sındırgı yaramadı demek istiyorum, diyebiliriz. :)) İşte durum tamı tamına, böyle... :)

İddia'mın sebebi anlaşılabilmiştir umarım. Ve şimdi yukarıdaki resimdeki gibi bacak bacak üstüne atamıyorum, çorabımı giyinirken bile zorlanıyorum, Ve evet itiraf ediyorum ki; bunları söyleyerek kendimi iyice utandırmaya uğraşıyorum ki, zayıflamak konusunda başarılı olabileyim. :)) Yukarıdaki resimdeki gibi olmak istiyorum, yeniden... 

Umarım takipte olanlar olur, ve benim vazgeçmemem konusunda beni destekleyen de olur. Değerlendirmelerimi ve yeni deneyimlerimi bu başlık altında haftalık olarak yazacağım. Telefonumun bir köşesinde de, bilgisayarımın görünür kısmında da zayıf resimlerimi bulunduracak ve azmimi kaybetmeyeceğim bu sefer. 

Ama şu da var ki; bugün kararlı oluşumun 3. günü... Sıraladığım maddeleri, spor maddesinin haricinde uygulayabildim. En iyisi şimdi kalkıp bir an önce azıcık da olsa gerçekleştirmek. Bir yerden başlamak gerek değil mi? Başlamak da gerçekleştirmenin yarısıdır... :) Pazar günü görüşmek üzere. :))

Sevgilerimle... 

2 yorum:

  1. Didemciğim selam, rahatsızlığında kilo sorunu önemli tabii. Hepimizin dikkat etmesi gereken bir konu bu ama, sizlerin bu konuda biraz daha dikkatli olması gerekiyor. Ben 1-2 diyetisyene gitmiştim. Bir de Acıbadem Hastanesi'nin Diabet kursuna katılmıştım. Şu anda kızlarım Damla ve Derin özel besleniyorlar. Abur cubur tamamen yasak. Çok şükür ki kilolarını kontrol altında tutabiliyoruz. Beslenme 3 ana öğün ve 3 ara öğün şeklinde ayarlandı. Sana daha sonra bir liste gönderirim. Yenmemesi gereken şeyler var. Beyaz ekmek, pirinç pilavı, makarna, tüm patatesli yemekler, colalı içecekler, bisküviler, pasta-börekler, çikolata ve şekerli yiyecekler. Ketçap, mayonez, margarin bunların hayattan tamamen çıkması gerekiyor. Biz ailece bunları kullanmıyoruz. İçlerinden bazılarını kırk yılın başı yiyoruz. Şimdi diyeceksin ki Aytül abla yiyecek ne kaldı. Hiç böyle düşünmeye gerek yok. Yiyecek şeyler çok fazla... Zamanla her şeye alışıyor insan. Konu sağlığımız olunca dikkat etmek gerekiyor. Çikolata yerine meyveyi tercih etmeni öneririm. O tatlı ihtiyacını azaltacaktır. Bol su, günde 2 litre. Çay ve kahve içiyorsan azalt ve içine ayrıca şeker atma. Günde 6 dilim tam buğday ekmeğini öğünlere dağıtarak yiyebilirsin. Bu seni tok tutar. Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aytül Ablacım, önerilerin için teşekkür ederim. :) Dediğin önerileri dikkate alacağım. Ailecek düzenlenmeye alındı bizim evde de beslenme, hastalığımın ilk çıktığı zamanlardan beri. Annem çok dikkat ediyor. Beslenme müdürümüz kendisi. :) Bizim evde de öyle zararlı şeyler yenilmiyor... Doktorlarla konuştuğumuzda, sağlıklı beslenilecek ve abur cubur yenilmeyecek denildi bir tek.

      Bana da, abur cubur ve fastfood tarzı tümden yasak aslında. Dışarıdan yemek yemek yasak... 40 yılda bir sofraya çıkar ketçap mayonez, patatesin yanında bazen o da. Alışkanlık diye bir şey söz konusu değil… Margarin, ketçap, mayonez, bunlar bizim evde de bulunmuyor çook uzun zamandır. :) Kola da kalktı ben içmediğim için, 3 senedir. Artık eve misafir geldiğinde bile gelecek olsa içmek istemiyorum.

      Tek bırakmadığım şey çikolata ve çerez tarzı oldu sadece. Diğer abur cuburlardan sık sık yediğim olmuyor. Ben istesem bile annem izin vermiyor, zarar olabilecek şeyleri yemem konusunda. Ki bi süre sonra da ben alışıyorum yemedikçe zaten... :)

      Zayıfken, kahve alışkanlığım vardı, Aytül abla. Haftada abartısız 3 tane içerdim. Çay ve Kahve konusunda da şeker eskiden 2 taneydi, şimdi tek şekerli içiyorum her ikisini de…
      Ekmek, sabahları var hayatımda bir tek. Akşam ve öğlen ekmek alışkanlığım yok. Bizim evde de beyaz ekmek sıklıkla yenmemeye özen gösteriliyor. Taş fırın ekmeği, buğday ekmeği felan yemeye çalışıyoruz çoğunlukla..

      Ataktan önce epey zayıftım. Annem ile Babam zayıflıktan hastanelik olacağım diye korkuyordu. Zorla yemek yediriyorlardı. Bu ataktan sonra işte ne olduysa oldu. Beni bitiren hareketsizlik ve kasılmalarla gelen ağrılar oldu… Bizim evde bol kalorili şeyler yenmez, sebze eksik olmaz. Tabi kilo aldıktan sonra, iştah ister istemez artıyor ama annem beni kontrol ediyor en başından beri.

      Umarım bu atağı da geçireceğiz Aytül Ablacım. Gerekirse doktor kontrolünde de zayıflayacağım ama bir şekilde zayıflayacağım. :) Mailini aldığımda da değerlendireceğim Aytül abla. Söylediklerinin içinden bir tekinin hayatımdan tamamen çıkmasına üzülürüm, o da makarna. :) Ama sağlık için gerekirse zararlı ne varsa azaltacağız hayatımızda.. Şekeri bırakmaya da çok uğraştım bu zamana kadar, denemeye devam edeceğim tekrar. :) Çok teşekkür ederim yorumun ve desteğin için.

      Sevgilerimle… :)

      Sil

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)