30 Haziran 2023 Cuma

Bayramla Biten Haziran - 2023 #bitenayındeğerlendirmesi

Yağmurlarla başlayıp, Kurban Bayramı ile biten bir bayramdı Haziran. Bugün son günü ama artık bitti gözüyle bakıyorum. Temmuz ayını her aydan çok sevdiğim için de biraz sevinçliyim doğrusu... :) Güle güle git Haziran. Kenara çekil Haziran, 11 aydır beklediğim Temmuz geliyor; hepimizin neşesi. (=


Kurban Bayramında yolcu edeceğiz Haziran'ı, bugün bayramın üçüncü günü. :)

Biz bu bayramın ilk günü evimizin en küçüğünün şu yukarıdaki güzel bayram eğlencesini yaşadık misal. Abisi en büyüğümüz olarak babamın elini öpünce sıraya girdi; elini öptü, alnına koydu ve parasını alıp kaçtı. Fotoğraf çekerek belgeledim bu hızlı giriş gelişme sonucu...(:

Bayramımız yaşadığımız şehirde kalan az sayıda akrabamız ile bayram tadında geçti şükür. Üzücü olan tek şey arefe gününden önceki gün sabahı buzdolabımızın buzluğunun işlem görmediğini farketmemiz oldu. Buzluktakiler çözülmeye başlamış, annem arefe günü öncesi günü buzdolabını boşaltmak ve orayı temizlemek ile uğraştı. Tabi bir de buzluktaki sebzeleri konserve şekline çevirmekle de uğraştı aynı gün. Temizlik ve bayram ikramları hazırlığı da arefe gününe kaldı böylece.

Bayram anneme zor geçti yani, bugünden sonra dinlenecek her aile evindeki anneler gibi inşallah. Buzdolabına bakmak içi de bayram sonrasına gelecekler, Allah'tandır derin dondurucumuz da vardı. Kurtardık bir şekilde komşumuzun da dolabı sayesinde... 

Haziran'a arkadaş düğünüyle başladık, iş fuarı ve arkadaş buluşması ile devam ettik...


2 Haziranda lise arkadaşım Hatice'min kınasını yaktık, 3 Haziran günü de düğününü yaptık. Onlar erdi muradına biz çıkalım kerevetine, böyle başladık Haziran ayına; birbirini seven bir çifti daha kavuşturarak... :)

Sonra 6-7 Haziran günlerinde Gemlik'te İş-Kur'un Genel İstihdam Fuarı vardı. İlk defa bir genel İstihdam fuarına gittim bu ay, aynı gün arkadaşımla da buluştum. Güzel ve benim gözlemlediklerimi iyice anlatabildiğim bir gündü... Yazısını bloğuma da yazıp koymuştum, burada bulabilirsiniz... :))

Haziran ayının yağmurları başlamadan önce dışarı çıkabildiğim günlerden biriydi işte. Kendi adıma ve nice engelliler adına artık yapmam gerekenleri düşünüp harekete etme kararı aldığım gündü... Şükür.

Tek bitirebildiğim dizi, bu sezon son bulan Türk dizimiz oldu misal...


1 kitap bitirebildim, bir tane bebek örgüsü örebildim ve bir de dizi bitirmiş oldum; ki biten dizi de bu sene başlayıp bu sene final yapan dizimiz, Güzel Günler idi... Güzel Günlerin bitmesine çok üzüldüm bu ay, çünkü hiçbir mantıklı ve entrikasız aile dizisi bulunmakta sezonda bu dizi tutunacak demiştik. İmdat dediğimizde bir yudum su olmuştu ama maalesef bu dizimizi de elimizden aldılar.. 

Yaz günü yağmurlardan başımızı dışarı çıkaramadığımız günlerde ne yazık ki biraz bunaldım ben de. Bu yaz vaktini öyle deli gibi beklemiştim ki, yağmur beni beklentilerimden vurdu! :) Neyse toparlandık desem de, öğrendik ki bu yaz Ağustos başına kadar iklim sebepli şiddetli yağmurlar gelecekmiş... Hayır olsun, korkulan gibi olup helak etmesin tarım işi yapan insanların hasatlarını... :/

İskandinav mitolojisi çok güzeldi, tavsiye etmek isterim. Bilmediğim çok şey varmış, Cadının Yüreği ile giriş yaptığım üzere öncesinde, İskandinav mitolojisine dair daha detay öğrendim bu sefer. Şimdi hala okuduğum üzere Suya Yazılan Hayaller kitabımın da konusu çok güzel, ama ben toparlanamadım henüz sanırım. Okuma maratonuma çok başka yavaşlıkta devam ediyorum maalesef... Dilerim Temmuz ayında bu durum geçerli olmayacak. :))

Ve üst kolayda gördüğünüz bebek yeleği için çok ör sök yaptım ama şimdiki hali sonunu tamamlamak kaldı. Bu ay birçok şeye "yağmur sebepli" kafayı takmış bulundum gibi oldu. Buna sebep olan da beklentilerimdi sanırım, altta kendime aldığım ihtiyaçlar doğrultusunda yaptığım hazırlıklar sebebiyle idi bu da en çok... :)

Yaz Stantlarımı Kurmaya Hazırlanmıştım Bu Ay Oysa...


Yağmur yağmasa, havalar bu kadar belirsiz olmasa çoktan çıkmıştım stant açmalarıma; kamp sehpası aldım kendime önce, plastik ve portatif. Sonra arkasına yeğenim Kağanımın oturacağı bir de tabure aldım Bim indirimlerinden... Bu ikisini Kağanım taşıyacak ve ben de ürünleri koyduğum kutularda dolu çantayı kucağıma alacaktım. Biz stant açmaya hep beraber gidiyorduk ya geçen sene, yine böyle olacaktı. Bayram sebepli planladığım şekilde bile gidemedim, yine hava muhalefetine ötürü. İkinci gün sakın olur diyordum, hava çok bozdu. Yağar dedim gitmedim, esti ama yağmadı...

Vardır bir hayır, vardır bir kısmet değil mi? Ben de öyle düşünüyor avutuyorum kendimi ama aylardır hevesle beklediğim yaz aylari beni hayal kırıklığına uğratıyor.. :))

Diğer aldıklarıma gelince; Eylül ayında yeğenim Kağanın sünnet düğünü var diye kestirme dedikleri üzere saçımı tokatlamak üzerine toka aldık yeniden. Çok uzun zaman sonra böyle saç toplar oldum Haziran ayında. Garip geliyor inanın ki. :) Bayram öncesi, bayram bitsin kestireceğim diyorum ama hala sabret düğüne az kaldı diyorlar. Havalar böyle bozuk giderse dayanırım da, diğer türlü kestirmeye çok yakınım... 

Kendime Haziran başında bir yüz temizleme cihazı aldım nihayet, dudak üstü ve çene altında çıkan ince ama oldukça siyah göründüğü üzere beni çok yoran tüyleri almamın başka yolunu bulamadım. Ya sürekli Kuaföre gidip para bayılacak, ya da ablamın her müsait anını beklemek zorunda kalmaya devam edecektim. İkinci seçenek sebepli, bu durum peydah oldu. Aldım bu ürünü ve epilator şeklinde bir ürün işte. Kullanıyorum sadece yüzüme ve ben alım gücünden de şarj durumundan da gayet memnunum.. Ne acı veriyor ne de tahriş ediyor cildi. Benzer bir ürüne ihtiyacınız varsa, üstteki ürünlerin de içinde olduğu Hepsiburada koleksiyonumu buraya da bırakıyorum. :))

Gelelim en son aldığım iki adet şarjlı diş fırçasına; annemle Haziran ayında gittiğimiz diş doktorumun bana dişlerimi TEMİZLEYEMEDİĞİMİ söylediği üzere, şarjlı diş fırçası kullanmamı önerdi. 20lık dişim sebepli diş etlerim de iltihap kapmış. Dişlerimi doğru temizlemeye başlayıp Temmuz ortasında dişim çektirmeye gelmemi istiyormuş. Bunu bir sene önceki doktorum da söylemiş ama o sadece arka dişlerimi de iyi fırçalamamı tavsiye etmişti. O zaman iltihap da yoktu... Dikkat etseydim o zaman bu öneri yapılmış olsaydı da, belki böyle olmazdı deyip; anneme de bana da aldım böylece. Üç taksitle aldım ve 1 haftadır da kullanıyorum, çok memnunum şükür şimdilik... :))

Tavsiye eder miyim, tabii ki de ederim... İlk günler diş doktoru koltuğunda gibi hissediyordum kendimi, ama o zamandan beri cidden ben dişlerimi fırçalayamıyormuşum diyorum. İyi ki almışım... 

Kutlaması bol, gezmesi de yağmurlardan fırsat buldukça mümkün oldu...


Üstteki fotoğrafların sol alt köşedeki ve sağ alt köşedeki aynı gün olmakla beraber, diğerleri ayrı gün. İki üç gün de bunlar harici çarşı sebepli dışarı çıktım, yağmur harici bile olsa az da çıkmamışım meğer. =))

Aynı gün çekildi dediğim fotoğraflarda, aylık nöroloji doktoruma kontrolüme gittiğimiz ve sonrasında da kapalı çarşıya gittiğimiz gündü. O gün sabah doktorda gen testi sonucumun çıktığını öğrendik. Biyopsi raporumda çıkan sonuçlardan farklı olarak, hastalığımın alt başlığının da zararsız olduğunu öğrendik. Hangi genimin mutasyona uğrayıp hangi proteinin üretilemediğini öğrendik ve bu hastalığın üstünde çok araştırma yapıldığını ve ilerlemeler olduğunu da öğrendik. Çok sevindik şükür ki... :) Dahasını da ileriki süreçlerde göreceğiz inşallah...

Haziran başında glucosamine kullanmaya başladım, son 5 gününde de Elma Sirkeli Yumuşak Şekerimizle zayıflama uğraşına bir kademe daha dikkat etmek üzere giriş yaptım. :))

Hayırlısı olsun bakalım nasıl geçecek önümüzdeki aylar..

Bu fotoğraflar da son fotoğraflar Haziran ayına kadar...


Annemin teyze kızının diş hediği buluşmasına gittik, komşularımızla başladığımız günde ablamda idik bir hafta sonu, akraba günü sebepli akrabalar bizde idi bir gün de, annem onları ağırladı, bir de en son annemin dayısının torununun 4. Yaş doğum günü kutlaması vardı bir pazar günü de ona gittik (sağ alt köşede annem ve kuzenleri var, şakasız!)... :))

Derken bir de Bursa kapalıçarşı günümüz vardı, çok şükür yeğenimin sünnetine giyeceğim kıyafetimi de aldık o gün. (= Bir ferahlık geldi şükür, çünkü ablam annem ben ucumuzun de elbisesi hazır değildi ve neyse ki bir yerden başladık. Hayırlısıyla devamı da gelir. Bana nar çiçeği bluz bir de beyaz keten pantolon aldık. Eylül'e kadar bu kombin üstüne bir de ceket alırsak, benim Eylüldeki sünnete hazırlığım tamamdır inşallah... (: 


Velhasıl epey dolu ama beklentiler ve planlar açısından da üzücü halde geçen günlerle dolu bir aydı Haziran.. Temmuz ayında stant açma beklentimin ve planlarımın nihayetinde sonuca erdiğini görebilelim inşallah.

Çok okusam, çok da yazsam yeniden. Bir de çok çok şekilde satsam. Kısmetse bir de 1 haftalık tatilimiz var Temmuz ayında; onu da hem sağlığım hem de ailecek neşemiz açısından, doğduğum ay olan Temmuz ayının çok güzel geçmesini diliyorum... =))

Vay be Haziran bitiyor, tüm senenin neşesi Temmuz ayı geliyor; onu iyi karşılayıp sahip çıkalım e mi? =)) 

Temmuz hepimize hayırlı olsun, benim doğduğum ay hepimize mutluluk ve bereket saçsın. Sevdiğim çoğu insanın da doğum günü bu ay özellikle, bir ay bekleyin önümüzdeki ay çok daha fazla kutlaması bol ay sonu değerlendirmesi ile geleceğim bloğuma; umarım çokça ay içinde yazılarımı da yazdıktan sonra... 🙂

Sizin Haziran ayınız nasıl geçti? Yorumlarda bir ay değerlendirmesi yorumunuzu alırım. Sevgilerimle... 😇

16 Haziran 2023 Cuma

Bahanelerin Mi Var Çarelerin Mi? - Haziran 2023

Bu hafta baş konumuz bahanelerimiz... İnstagram adresimde buradaki paylaşımında da bulabilirsiniz... :))



Bir soruyla başlamak istiyorum, "Bir çocuğun ve bir bebeğin büyüme adımlarında herhangi bir bahaneye rastladınız mı?

"Ben yürüyemem, ayaklarım çok küçük!", "Ben emekleyemem, yerler çok kirli.", "Ben daha küçüğüm, benden bu kadar şey beklemeyin!" GİBİ...

Büyüyene kadar hangimiz bahanelere sığınmayı bildik ki? Belki hepimizin ilk sığındığı bahane "öğretmen bana taktı" idi okulda, birçoğumuzun da "Bir ben düşük not almadım ki, tüm sınıf düşük not aldı ama!" İdi. (Tanıdık geldi de mi?) :)

Sonra büyüdük bizler, çok kişiyle konuşur olduk, bahaneler sardı etrafımızı... Biz de bize iş başvurusu yapan kişilere işimizi anlatınca türlü bahanelerle karşılaşıyoruz. Çoğu denemiyor bile yola çıkmayı, iş için emek harcamayı... Buna üzülmekten çok, hayatı anlamaya başladım bu olay üzerinden.

Çevrem yok, ben evde paketleme işi sanmıştım, ben katalog işi yapamam, benim çocuğum var ve daha nicesi. En acıları ise, evli olduğu veya kadın olduğu için kabullenmemeleri gereken ama nasıl kabullendikleri "kısıtlanmış olmanın verdiği bahaneleri". Bu bahaneleri sunmadan önce isteyerek girişilen bir mevzu bu sonuçta...

Bugün güldüğüm mevzu da buna benzer, çünkü bu konu bana trajikomik geliyor artık. Diyorum ya, bu kişilerin çoğu işi biraz olsun bilerek başvuruyor bizlere. Ama sonra daha ürünleri tanımadan vazgeçiyor.

TRAJİKOMİK NOKTASI ŞU; 

HERKES BİR ŞEKİLDE İLERLEMEK İSTİYOR AMA ÇOĞU KİŞİ EMEKLEMEK DAHİ İSTEMİYOR! GÜNÜMÜZ KAZANÇ ANLAYIŞI, EMEKSİZ KAZANÇ ÜZERİNE YOĞUNLAŞMIŞ. ÇOK ACI... 

Bu hafta birçok kişi ile görüştüm yine ve onların da istediği üzere işimi anlattım, bu kişiler daha önceden numara bırakmış ve firmamızın kazandıran imkanlarından yararlanmak istemiş kişilerdi.

Aradığım hiçbir kadından "olur, bir deneyeyim" lafını duyamadım. :) Hayır kelimesini duyduğuma değil, hayat bana bir mesaj daha vermeye çalıştı bugün; ona çok güldüm...

Son iki kadın ile görüşüyordum; İlki küçük çocuğu olduğunu ve yapamayacağını, ikincisi de küçük çocuğunun uyuduğunu ve konuşamayacağını söyledi. Ama bu sefer müsait olunca beni arayabileceğini de söyledi.

Konumuz kadınlar ve onların çalışma istekleri değil ama Rabbim bana al sana iki şekil bakış açısı dedi bana. Ard arda bu kişilerle konuşmam hiç tesadüf gelmedi... 


Çocuğu olup çalışanlara "annelik yapmıyor" diyemezsiniz değil mi? Katalog işi yapabilen herkesin de çevresi var nasıl diyebiliyorsunuz mesela? 

Kişiler istemeyebilir ama baştan hükümler vererek denememek bile kaçmaktır bence, uğraşmaktan ve de yorulmaktan kaçmak gibi... Bu iş gibi birçok iş alanında da içine girmeden yapamayacağınızı bilebilmek ne kadar mümkün? Peşin hükümler bilmediğimiz neleri hayatımızdan def ediyor diye merak ediyorum aslında... Bu düşüncelerimi bu sebepten dile getiriyorum.

Çünkü bir zamanlar ben de katalog işi yapamam, diyordum. Şu sıralar en çok sevdiğim şeylerden biri satış yapmak ve her türlü sahada olabilmek benim daha önce neden girmediğimi düşündüğüm bir iş alanı... Tabii zamanı geldiği için bu zamanda oldu, ama iyi ki de oldu dediğim üzere denemeseydim başarabilir miydim şu zamanki mutluluğumu???

TEKRAR GELELİM KONUMUZA; 

SİTEMİM BENİM İŞİMİ KATALOG İŞİ DİYE KÜÇÜMSEYEN AMA DÖNÜP İŞİ ÖĞRENMEK İSTEYENLERE VE BUNA RAĞMEN TÜRLÜ BAHANELERLE İŞİ DENEMEYENLERE! ARTIK SADECE GÜLÜYORUM! "HAYIR" KELİMESİNİ DUYMAK DEĞİL SIKINTI, KOCA KOCA İNSANLARIN ÇOCUKÇA BAHANELERE SIĞINIP EMEĞİ HİÇE SAYMASI ÜZÜCÜ GELİYOR SADECE.

BENIM BAHANELERİM YOK, ÇARELERİM VAR ÇÜNKÜ. BU İŞ DENGEDE İLERLEDİĞİN ZAMAN SİZİ BATIRACAK İŞ DEĞİLDİR MİSAL. 

"İHTİYACIN OLMADIĞI VEYA SATMADIĞIN HALDE ÜRÜN ALMAZSANIZ, STOKÇULUK DERİZ ONU YAPMAZ ÇABASIZ KAZANMAYA KOLAY YOLDAN İLERLEMEYE ÇALIŞIR VE AĞIR YÖNLENDİRİLİRSENİZ; İŞTE O ZAMAN BATARSINIZ...

==》Evde iş arayan güzel kesim; 

Bir yerden başlamazsan, hayat sana nasıl bir güzellik yapsın?

Sen çıkmadan yola, varacağın yere seni kim neden ışınlasın? 

Satıştan çok güzel kazançlar elde edene kadar ben de bu işi yapamam, diyordum. Denemeseydim bunları nasıl anlayabilirdim?

Peki, bir söz var bilir misiniz?;

"İnsanlar fırsatların gelmesini bekler, fırsatlar da insanların gelmesini.
Fırsatlar bekler, insanlar bekler.
Kazanan hep "mazeretler" olur."

Mazeretlerinizin kölesi olmadan, yolda olmanın güzelliğini yaşamanız dileğimle... :))

İsterse insan çarelerine sığınırmış, istemezse de bahanelerine... Çare olalım kendilerimize, bahaneler bizi uzaklaştırmasın hayatın içinden... 

Sevgilerimle...

6 Haziran 2023 Salı

İlk İş Fuarına Gidişimdi, Gözlemledim - 06.06.2023


Bugün ilk defa bir iş fuarına katıldım, İş-Kur'un Genel İstihdam fuarı... 

Daha öncesinde Bursa'da engelliler adına da bir iş fuarı açıldı biliyorum ama Bursa'ya gitmesi benim için epey zorluydu ve hiçbirine katılamadım...

Ama gelgelelim bu fuarı gözlem açısından kaçıramazdım...

Bir senedir gözledikçe daha net söylüyorum, biz engellilerin çalışma hakları adına net kuralları yok sektörde. Bence bu bizim net eksikliklerimizden biri...

3 işverenden 3ünün de "beden işçisi olarak" engelli eleman aradığı "zorunlu istihdam" durumunda olmak bence bizler için yeterli değil.


Açık açık söylüyorum, akülü sandalyede iken normal bir çalışan gibi 8-9 saat çalışabilmem epey zorlu. Denedim gördüm de üstelik; servisinden tutun, tuvaletine kadar beni zorlayan alanlar var.

Peki, part time çalışma usulü neden engelli kategorisinde daha net geçerli olamıyor. Özel sektörde engelli çalışanları "az engelli" olan cinsinden aldıklarının da net ortada olduğunu düşünüyorum. Oturduğu yerden desteksiz kalkamayan bir engellinin tuvalet sorununu nasıl giderebileceğini düşünüyorlar.

Bugün eski iş koçumla görüştüğümde "seninle ilk konuşmamızda da tek sorunun bu olduğunu konuşmuştuk, hatırlıyorum." Dedi. Gereğini ben yapacağım onu net biliyorum...

Bu yazıyı bir eksikliği bildirmek ve yine görülmeyenin görülmesini ve de konuşulmayanın konuşulmasını sağlamak için yazıyorum. 

Ben elimden geleni bu konuda da yapacak ve sosyal hayatta biz engellilerin "bizlere uygun şekilde" yer almasının gerekliliğini de anlatmayı başaracağım.

Toparlarsak diyorum ki;

Tek çalışabilecek engelli eleman "beden işçisi" olmak zorunda değildir.

Part-time is statüsü, kişinin isteğince engel statüsüne de uydurulabilir olabilmelidir. 

Bunlar benim fikirlerim ve de üzerine Allah izin verirse önce Cimer'e yazarak, bir Türk vatandaşı olarak bu konularda iyileştirme yapılmasını talep edeceğim... :)

Oralarda mısınız? Yorumlarda beni anlayıp anlamadığınızı yazabilir misiniz? 🙏


5 Haziran 2023 Pazartesi

Mayıs'tan Sonra Haziran, Artık Yaz Gelsin Aman Aman... - Mayıs 2023

 

Başlığıma bakarak da, Haziran'a başlasak dahi yazın gelmediğini anlayabiliriz. Haziran başladı ama hala soğuk, rüzgarlı ve yağmurlu havaya mahkumuz... :) Sözde seçimden sonra havalar ısınıyordu; bir hafta biterken haftaya yaz gelecek diyorlar, hafta başlıyor ve bu hafta da yağmurlu diyorlar. Dünyamızı kirleten ve de ona bir türlü hakettiği değeri veremeyen bizler, mevsimleri zamanlı zamansız yaşayarak ceza ödüyoruz. Bence hepimizin psikolojisi biraz da bu havalar yüzünden bozuldu gitti. Sonumuz hayrola... :)


Küresel ısınmaya dair konuşacakmış gibi başlasam da, bu yazımda konumuz geride bıraktığımız Mayıs 2023... =) Mayıs benim için yine oldukça verimli geçti; geçen ayki sayıda kitap okusam da, önceki aya göre daha fazla dışarıda geçirebildim ve senenin ilk standını da Bursa'da bir etkinlikte açabildim. Haziran ayında havalar toparlanırsa, bu ay da stant açıp satış yapabilmeyi çok istiyorum dışarıda. Tabii bu biraz havalara, biraz da sağlığıma bağlı... 


--> Mayıs Nasıl Geçti?


Seçim telaşı, siyasilerin bolca iftiraları halka ve karşıtlarına hakaretleriyle dolu gürültülü geçti. İki seçim süreci atlattığımız Mayıs ayında, hepimiz en az 10 yaş yaşlandık bence. Bir ülkenin milletvekilleri ve parti yetkilileri bu kadar stresli olursa, ülke gündemi ve insanları nasıl sakin olabilsin ki? Başka ülkelerin seçim süreçleri bu kadar halkını yıpratmıyordur bence, bizler oyların sayıldığı ve "sandık korumalı" geçen sayım geceleri sebebiyle sürekli baş ağrıları ve endişe dolu geçiriyoruz seçimleri. Bu konuda hiçbir taraf tutmuyor sayın beni ve öylece şu iki soruma cevap verin; 1- Ülkem seçime gidiyor ve bir taraf sürekli sandıkları korumak zorunda kalıyor, neden? 2- Bu kadar sandık güvenliği diye bağırırken, yetkililer neden önlem almıyor? (İşte bu iki sorudan başka soru sormuyor ve bu konuya da burada son veriyorum)


Öyle Böyle Bir Ay Geçti Ki; Ona Rağmen Kitap Okuyabilmiş Olmam Da Örgü Örüp Dizi İzleyebilmem De Müthişti Bence! =)


Çoğu konuştuğum ve rastlaştığım kişiye bakıyorum, seçim maratonunda haber takip etmekten ve yorum okumaktan kitap okumakta dahi zorlanmışlar. Ama kendime verdiğim bir söz vardı ya, özellikle de ataklarımı geçirdiğim dönemlerden sonra akıllandığım üzere, kendimi germemek için meşguliyetlerime olduğunca tutunacağım diye. Tutundum! :) 

İki adet kitap bitirebildim, ki benim için en güzeli Cadının Yüreği idi! 1000kitap hesabım üzerinden yorumumu paylaştım. Buradan görebilirsiniz kitap yorumumu. Bu aya da en az 4 kitap okuma hedefim var, bakalım ne kadar olabilecek... Bir de son zamanlarda hiç bloğa "okudum" yazıları yazamadığımı farkettim, çok beğendiğim veya karmaşık duruma getiren kitaplarımı yazmaya gayret edeceğim ara sıra. Mesela Cadının Yüreği kitabı, tam okudum yazısı yazılacak cinsten bir kitaptı esasında. Ben fırsat bulamadım sanırım...

Bir çin dizisi bitirdim, elimdeki yeşil süveterleri bitirmeye uğraşırken; adı The Love Equations idi. Youtube'da WeTV Turkish kanalı üzerinden izledim ben. Oradan çin dizisi izlemeyi seviyorum doğrusu, çok güzel bir altyazısı kalitesi mevcut. Bu kanaldan ilk izlediğim dizi, Mutfakta Randevu adlı dizi idi. Kesinlikle öncelikle onu tavsiye ederim! :)

Bu konuda; iki yeşil süveter ve bir çift eldiven siparişim de tamamdır yani. Dikişleri de bitti gitti, annem ve Sakine teyzem sayesinde; dikiş işlerime onlar bakıyorlar sağolsunlar. Şimdi önümüzdeki ay yakadan başlamalı yelekler öreceğim. Kışa hazırlık yapacağım, biri hediye diğerleri de satışa olacak diye umaraktan... Şu ürünlerin teslimatını yapayım da önce, eksik iplerimi alacağım sonrasında.. :) 


Yapabildiklerim Kadar Yapamadıklarım Da Oldu...


Olabildiğince dışarı çıkma fırsatlarımı değerlendirdim ama astım sağlığıma dikkat edemedim! 11 Mayıs idi, Bursa'da bir engelliler haftası nedeniyle etkinliğe katılıp stant açtım ve güzel de satış yaptım ama sonrasındaki hafta astım açısından çok rahatsız olmaya başladım. En son seçim haftasında da iyice artan astımımla uykusuz gecelerimde öksürmekle çok acı çektim...

Ay başında Göğüs Hastalıkları Doktoruma gittiğimde, "yine nefesin çok düşük ama daha iyi olabilirdin" dedi. Sabahları cam açmayı, polenlerin çok olduğu gün dışarıda olmamayı ve de çamaşırlarımı içeride kurutmayı önerdi. Son madde tamam da, diğer ikisini çok sık yaptım; doktorum çok haklıydı... O hafta Nebülazatör makinesi ile ilaç kullanarak kendimi rahatlatmak durumunda kaldım. Astım meğer ne kadar çok iltihap bırakıyormuş içimde! Solunum aletime sonradan ağırlık verebildim, hani şu adı Triflo olan! Aslında en başından ağırlık versem, belki bu kadar ağır da atlatmayacaktım belki. Ama bundan sonrasına faydalı olabilmek adına, solunum aletimi bırakmamaya uğraşıyorum; yaklaşık son iki haftadır! :) Burada da bir video hazırlamıştım Triflo ile ilgili, bloğumun instagram hesabında... :)

Haziran ayı boyunca, solunum aletime ve de dumble çalışmalarıma özen göstereceğim. Bakalım bir dahaki ayın başında, "Haziran çok daha iyi geçti!" diyebilecek miyim? =)

Mayıs Ayında "Kakao Günlükleri" Tutmaya Başladım... 


Mayıs ayında da doktor kontrolüme gittim, 18 Mayıs günüydü... Doktorum bu kontrolümde de "Zayıflamam gerektiğini" söylediği gibi, yine her gün "kas ve kemiklerim için" 1 bardak kakao içmem gerektiğini belirtti. Bu sefer "her gün ama ihmal etmeden" diye ekledi... 

Ben de unutmamak üzere, hikayelerimde Kakao Günlükleri tutmaya başladım. Bu sayede hem oraya her gün günün kakaosunu çekeceğim diye kakaomu içmeyi unutmuyorum hem de kendimi anlatacağım bir konu başlığı daha buluyorum. Kakao Günlükleri tutarken çok dert yanmış olabilirim zaman zaman, hepsi yapıcı dert yanmalardı. Birçok problemime günlük şekilde yazılar yazarak kendimce problemlerimi daha çabuk çözdüm üstelik! =)


Haziran'dan Bir Haberim Var Son Olarak, Taze Taze;

Mayıs boyunca oldukça aktif olduğum instagram hesaplarıma karşılık, bu yazımı yazdığım sabah ise YouTube hesabıma bir adet kısa video ile giriş yaptım. :) 1 sene önce mayıs ayıydı sanırım, YouTube girmeyi yine düşünmüş ama cesaret edememiştim. Belki o bir sene dolu dolu videolarımla o hesabımı daha erken aktif edebilirdim ama belli ki zamanı değildi. Bu sabah tereddütsüz kısa videomu oluşturdum ve başlangıcı yaptım. Şimdi şayet dilerseniz, sizi YouTube hesabım didolatte'yi takip etmeye davet ediyorum. :) Yakın zamanda uzun videolarla da aranızda olacağım. Ama onun öncesinde de bir deniz kenarında veya evde sakin şekilde kendi tanıtım videomu çekeceğim. Youtube dünyasının en büyük eksiğini gidermeye geliyorum; Bir Kas Erimesi Hastası Youtuber, Bir Engelli Youtuber, "Engel Olma Destek Ol" ve de "Kendi Hayatım için nasıl çabalıyorum" içerikli nice videolarım olacak... Takipte kalın. =)

Sizlere hayırlı bir haziran ayı diliyorum. Ve kendime de bol okumalı yazmalı ve de bol stantlı bir Haziran beklentisi içinde güzel günler diliyorum... :) 

Sevgilerimle, bu da bu yazımın son sözü olsun; Haziran ile Artık Yaz Gelsin Aman Aman... =)